Tarihi 12 Mayıs 2011

Amaç ve araç!

Tayyip Erdoğan'ın seçim gezilerinde en çok Süleyman Demirel'e yüklenmesine hak verdim. "Demirel memleketi batırdı."
Bu bir gerçek.
Ama batırmanın öznesi, Süleyman Demirel'in oy almak uğruna insanlara 40 yaşında emeklilik hakkı verdiği düzen değil sadece.
Kasten yoksul ve cahil bırakılan insanlar.
Hayali ihracat ve yeğen koruma istasyonlarının açılışı hep ondan miras.
Türkiye çağdaş bir Avrupa ülkesi olmanın trenini kaçırdıysa.
Sebebi, makinistin Süleyman Demirel olmasıdır.
***

Uluslararası denetim firması Deloitte'un açıklamasına göre Türkiye'de 273 bin dolar milyoneri var.
Araştırma biraz daha derinleştirilse de.
Onlar nasıl milyoner olmuş, hepimiz öğrensek! "Devletin malı deniz, milyoner olmayan domuz mu?" diyorlar acaba?
***

Siyanürlü su atıklarının depolandığı barajın çökmesiyle Kütahya'da tehlike büyüyor.
Valilik, Çevre ve Orman Bakanlığı bir sızıntının olmadığını iddia ediyor.
Uzmanlar, köylerin derhal boşaltılması gerektiğini söylüyor ama bizim ülkemizde uzman görüşlerinin değeri yoktur.
Çünkü insanlar "amaç" değil "araç!" olarak görülüyor.
Politika istediği gibi sürüyor onları.
O yüzden sadece oy kullanırken, insana değer veriliyor.
***

Delikanlı bir ruhu vardı bu ülkenin. Şimdi herkes birbirine tuzak kurmanın hesabında.
Kimse ne yaptığına, yapacağına değil, başkalarının ne yaptığına bakıyor.
Yağcılık el üstünde, hak ve adaleti savunmak ayaklar altında.
Bir zamanlar, mahallelerin orta yerinden şarkılı türkülü muhabbetler geçirdi. Şimdi insanların içine "kalleşlik tünelleri inşa edilmiş!" İçinden her şey geçiyor.

* * *
Bu köşe başına
Yağmurdan kaçtım
Bakma öyle bana
Camdan gizlice
Aklına gelmesin
Sana döndüğüm
Çekip gideceğim
Yağmur dinince
Sana tek hatıra
Gölgem kalacak
Kalbindeki umut
Birden solacak
Belki de gözüne
Yaşlar dolacak
Çekip gideceğim
Yağmur dinince
Hakkı YALÇIN

* * *
MUTLULUK TAKVİMİ
12 Mayıs 2011

Müzik ustalarını dinle.
Candan tokalaş.
Bebek patiğine zil tak.
Pratik yemekler üret.

* * *
11 yaşındaki çocuk alkol komasında bulundu. Kitap okumayan çocuklar ülkenin canına okur.


* * *
Sistemin gururu (!)
Yüksek Sadakat Eurovision Şarkı
Yarışması'nda finale kalamadı. Şarkı berbat, seçim yanlış.
Ama bu ülkede öylesine bir jüri sistemi var ki, adaletin temsili mümkün değil.
Başkalık olsun diye, müzik ruhunun gerçek temsilcilerine açılmayan kapıları birilerine açıyorlar. Finale kalamayan Yüksek Sadakat değil, onlar.
Bu ülkede müzik yarışmalarına bakın.
Aday şarkıcılara, aday şarkılara ve sonrasında verilen ödüllere.
Hep "beslemesi güçlü" isimler.
O yüzdendir ki, insanlar 1970'li yılların müziklerini dinliyor artık.
O yüzdendir ki, geçmişin nostaljisi var. Bugünlerin nostaljisi bile olmayacak.

* * *
Kötülüğün de iyilik gibi kahramanları vardır.