Diğer tarafa baktım. Kocasını kaybeden bir eş. Babalarının günahlarını ömür boyu üstlenecek iki çocuk. Sönmüş bir ocak. Cehennem ateşi denilen şey bu olsa gerek.
Düşünüyorum da... Hiçbir şey sebepsiz değil. Gazetelere bakıyorum. Kalbi kasıklarında atan kadın yazarlara itibar var. Yağcı alkoliklere. Televizyonlara bakıyorum, Popüler olmak uğruna her yatağın kenarına ilişenlere. Televizyon dizilerinde para ve reyting için her türlü ahlaksızlığa çanak tutanlara. Reklamlarda tercih edilen yıldızlara bakıyorum. Her türlü soysuzluğun damgalı puştlarına, topluma pahalı bedeller ödeten ucuz bedenlere. Medyanın bu ahlaksız ihaneti, annenin ihanetinden farklı mı? Ahlaksızlığın bu kadar itibar gösterildiği bir düzen, tarih boyunca bu topraklarda görüldü mü?
Pardon ama... Cehennem ateşine benzini dökenler ortadaysa... Onların her cinayetten ve her ihanetten nasiplerini alması gerekmiyor mu? Sönen ocaklar için, kına yakmaktan başka...
* * *
Sen
Hiç cam topladın mı
Arsalardan
Kanayan ellerini
Toprağa sürdün mü
Gözlerinden geçirdin mi
Özlem özlem
Deniz kenarlarını
Çocuk parklarını
Ve rüzgarın
Bıçak bıçak
Estiği geceler
Talaş tenekesine
Soktun mu
Ayaklarını
Muammer HACIOĞLU
* * *
Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetin emek tarafına bakarsa oy toplar. Bozuk cümlelerle değil.
* * *
HAYAT VE ÖLÜM
Bülent Arınç'ın o kibar haline karşılık, kurduğu cümleler var ki... Hiç yakışmıyor. Kendisi gibi düşünmeyenlere saygı duymak zor bir şey değil. "Hayat aşk ve seksten ibaret değil" demek, çok sıradan bir şey. Çünkü hayat insanlıktan ibaret. Komşusu aç yatarken altına lüks cip çekmekten değil. Yalan söylemekten hiç değil. Hayat tutunmaktan ibaret. Namuslu dallara, Allah'ın kitabına. Her şeyi kitabına uydurmaktan değil. Hayat ölümden ibaret. Kalp kırmaktan değil. İnsanları aşağılamaktan hiç değil.
* * *
Sanatın sırrı doğayı düzene sokmaktır.
* * *
MUTLULUK TAKVİMİ
25 Ocak 2011
Kitap içinde çiçek kurut.
Asansör yerine merdiveni kullan.
Çocuklarda yeteneği keşfet.