Yaprak Dökümü'nde bir ailenin tüm bağlarını kopartan Oğuz karakterini canlandıran Tolga Karel, hayatla da bağlantılarını kopartmış anlaşılan! Bugüne kadar sürekli gecelerde tuhaf hareketler sergilerken gördüğümüz oyuncu, son 1 haftada garipliğinin dozunu arttırdı. Önce alkol aldığı bir bardan çıkışta gazetecilere "Dört duvar arasında çok yalnızım" diyerek ağladı. Önceki gün de bu saçmalığın nedenini anlatırken, daha da bir saçmaladı!Hem de öyle böyle değil!
Neymiş, Tolga Karel; kısa süreli aşkların adamı değilmiş, evlenmek istermiş. Ama ne yazık ki; evlenilecek kız yokmuş.
Tanıştığı tüm kızlar, yoldan çıkmış. Tolga Karel, kızlarla ilgili kurduğu cümlelerde daha da ileri gitti ama benim, söylediği kelimeyi burada yazmaya elim gitmedi! Onun bu söylediklerini ciddiye alıp bence hiçbir eski sevgilisi ya da herhangi bir kadın hakları savunucusu sakın ayaklanmasın! Neden mi? Tolga Karel gibi sevgilisini sokak ortasında döven, elinden kadehleri düşürmeyen, alkollü bir halde araç kullanırken defalarca görüntülenen, aşırı içtiği gecelerin sonunda yerlerde sürünen bir adamın aklı bunları söylerken ne kadar başında olabilir ki? Hadi diyelim, Tolga Karel'in takıldığı gece alemindeki kızlar, para ve şöhretin peşinde. Tolga Karel, ucundan azıcık ünlü ya magazin sayfalarında boy göstermek için kırk takla atanlar onun etrafında pervane!
Ama bunu dile getirmenin yolu, "evlenilecek kız yok, bütün kızlar yoldan çıkmış" şeklinde mi olmalı? Tolga Karel, evlenilecek kız yok diyor gece hayatında yaşadıklarından yola çıkarak!
Geçtiğimiz hafta da Nükhet Duru, "Erkeklerin yüzde 60'i gay"!
Karel ile Duru'nun sözlerine bakarsak; gece aleminde evlenmelik değil, eğlencelik kızlardan geçilmiyor.
Erkekler desen, zaten erkek gören yok! Ben yine de; böyle düşünmek yerine "istisnalar kaideyi bozmaz" demeyi seçiyorum! Umarım sizin de aşka ve evliliğe bakışınız, renkli dünyaya bakıp değişmez!
