Erkan Tan

ERKAN TAN

Tarihi 23 Ekim 2017

Osman Kavala sadece işadamı mı?

İnsan hakları, demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü, özgür basın, ifade hürriyeti... Batı denilen Haçlı ve Siyonist ittifakı, bu değerleri kullanarak yeryüzünü fitneye boğuyor. Dünyanın geri kalanını, bu kavramları kullanarak ve bu iş için kurulmuş dernekler, vakıflar v.s ile karıştırıyorlar. 15 Temmuz'dan hemen önce toplandıkları Büyükada'da suçüstü yakalanan casusların her biri, FETÖ ve PKK bağlantısıyla da dikkat çekiyorlar.
Her geçen gün, Büyükada'da toplantı yaparlarken suçüstü yakalananlar ile ilgili, yeni suç kanıtları oryaya çıkıyor.
Bu isimler, Soros destekli yapıların da üyeleri... STK görünümlü, dernek, vakıf görünümlü bu örgütler, 'tahliye' kampanyası da yürütüyorlar.

AJANLAR VE MESLEKLERİ
Şeytani Üst Akıl, gazetecileri, televizyoncuları, işadamlarını, bilim adamlarını, yazarları, gezginleri, arkeologları, sanat tarihçilerini ve her çeşit sivil toplum kuruluşunu bir istihbarat aygıtı ve elemanı gibi kullanıyor.
Film ve müzik endüstrisi de Şeytani Üst Aklın amaçları için kullandığı alanlar. Dünyayı yönetmeyi bir inanç, iman olarak gören zihniyetin, aklının nasıl işlediğini anlamadan olan biteni kavrayamazsınız.
Bunlar "şeytan ve taraftarları"dır.
Fitne, fesat, aldatma, vesvese, kavga, kaos ve kargaşa usul ve esasları ile iş tutarlar. Ötekinden pek hoşlanmayan topluluklara bayılırlar. Birbirine muhalif gruplar özel ilgi alanlarıdır. Bu nedenle, birbirlerine karşı olan taraflar oluşturmaya çalışırlar. Sahip oldukları ve yönlendirdikleri medya gücünü de kullanarak insanların beynine, kalbine nüfuz ederler.

TAHRİK, FİTNE, KIŞKIRTMA
'O'cu, 'Bu'cu, 'Şu'cu diye bölmek, parçalamak, ayrıştırmak sonra da bu toplulukları birbirine saldırtmak için bütün "şeytani" yöntemleri kullanırlar. Din, diyanet milliyet, mukaddesat, mezhep ve insanların önemsedikleri tüm kutsal mevzular en sevdikleri alanlardır. Tahrik, fitne, kışkırtma ile kavga oluşturmak istedikleri bu alanların üzerinde adeta tepinirler. Bu karanlık güçlerin icra organları da istihbarat örgütleri ile onların yönetimindeki terör örgütleridir.
Bu alçak "şeytan ve taraftarları", işte bu istihbarat örgütleri ve terör örgütleri ile önce taraflardan birine saldırtırlar. Sonra "bak sana düşmanın olan şu grup saldırdı" deyip kavga, kargaşa, kaos ve çatışma oluştururlar. Bu yazdıklarım senaryo mu? Olmadı mı bu memlekette daha evvel böyle işler? Aynı el, aynı tabancayı; sabah solculara, akşam da sağcılara verip evlatlarımızı birbirine öldürtmedi mi??!!. Dikkatli ve uyanık olmak zorundayız. Olan biten olaylardan hemen sonra olağan şüpheliler değil; dünyayı yönetmeyi bir inanç ve ibadet olarak kabul eden ve öyle yaşayan "şeytan ve taraftarları" aklımıza gelmeli... Ve tabii ki içimizde yaşayan, bizden gibi görünen ancak bu iğrençler ile işbirliği yapanlar...

İÇİMİZDEKİ İŞBİRLİKÇİLER
Aramızda Şeytani Üst Akıl ile işbirliği yapanlar var. Çeşitli mesleklerden ve her seviyeden...
Yüreğimizi yakanlar, canımızı acıtanlar ve kalıcı hasar bırakanlar, işte bu, bizden gibi görünüp de bizden olmayanlar. Adı, soyadı bizden ama kalbi, ruhu, aklı bizden olmayanlar.
Pirincin içindeki beyaz taşlar. Bizim gibi görünen ve fakat bizim gibi olmayanlar...
Münafıklar...Ancak ALLAH'a şükürler olsun ki biz artık bunları tanıyoruz...
Biliyoruz... Bu yaratıkların gazeteleri var. Televizyonları, radyoları var.
İşadamları örgütleri ve işadamları var. Sivil toplum kuruluşları var.
Siyasi partileri var. Yok yok yanlış okumadınız... Siyasi parti demiyorum...
Siyasi partileri var... Birden fazla...
Aslında sizler, bu yazdıklarımın kimler olduğunu hemen bildiniz.
Malum zihniyet işte...