SOÇİ'DE dün bir araya gelen 3 liderin önemli mesajları vardı. Zaten TOPLANTI'nın kendisi mesajların en büyüğüydü!
Ancak çıkan sonuçlara, verilen mesajlara bakılacak olursa hepsi bizi sonuna kadar doğruluyordu.
Hangisinden başlayıp aktaralım bilemiyorum. Ama sırayla gidelim isterseniz.
Geçtiğimiz hafta önümüzdeki günleri anlamaya ve anlatmaya yarayacak olan AMİNULLAH'ı yazdım.
AMİNULLAH, DEAŞ'ın gerçek lideriydi. Örgütün beyni ve vurucu gücüydü. Ancak TALİBAN'a esir düşmüştü.
CIA devreye girdi. Belki de şimdiye kadar verdikleri en büyük miktarı masaya getirdiler. 200 milyon dolar vererek DEAŞ'ın gerçek lideri olan AMİNULLAH'ı aldılar.
Operasyon başlayacaktı çünkü... Aminullah ile birlikte çok sayıda örgüt lideri de serbestti! Ve hedef artık ÇİN'di... Bu net olarak ortadaydı. Bu nedenle SURİYE'de DEAŞ bitiyordu.
Yer yarılıp içine girmemişlerdi.
Sadece görev yeri değişmişti.
Washington bu nedenle "DEAŞ BİTTİ" diyordu.
Oysa yer değiştiriyordu, daha büyük bir görevesoyunuyordu.
Anlamıyorduk, ıskalıyorduk...
Başkan Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani "Suriye"yi konuşmak üzere SOÇİ'de bir araya geldi...
Dün...
Altının çizilmesi gereken önemli noktalar vardı. Ancak en önemlisi RUHANİ'nin sözleriydi... Ne diyordu Ruhani... "Amerika Birleşik Devletleri DEAŞ'ın bittiğini söylemekte. Bunun gerçekle bir ilgisi yok. Hepsinin AFGANİSTAN'a geldiğini biliyoruz.
Afganistan'ın coğrafi konumu nedeniyle DEAŞ'ın neden buralara getirildiğinin farkındayız.
Oyunu görüyoruz" gibi sözlerle bizim 10 gün önce yazdıklarımızı doğruladı... Soçi öncesinde de buna benzer çıkış yapmıştı zaten...
SOÇİ'deki ZİRVE gerçekleşirken Amerika Birleşik Devletleri BİR GÜN ÖNCE VARŞOVA'da FİLİSTİNİSRAİL BARIŞI tabelalı bir konferans düzenliyordu.
Oysa BU KONFERANSIN TEMEL BİR TEK AMACI VARDI. İran'a müdahale...
Konferans çok önemliydi.
60 ülke katıldı. Filistin yoktu.
Katılanların büyük çoğunluğu MÜSLÜMAN ARAP DEVLETLERİYDİ.
Parayı vermesi düşünülenler yani...
Mike Pence de oradaydı.
Dışişleri Bakanı Pompeo zaten hazırlığı yapan isimdi.
Konferansın haberleri servis edilirken çok önemli bir şey oldu!
İRAN'la ilgili...
Devrim Muhafızları'nı taşıyan otobüse patlayıcı yüklü başka araçlarla saldırı düzenlendi.
İntihar saldırısı yani... Bazı kaynaklara göre 40, bazılarına göre ise 70 DEVRİM MUHAFIZI hayatını kaybetti. Saldırı ne gariptir ki SOÇİ ZİRVESİ öncesi gerçekleşiyordu. Saldırının iki ayrı araçla yapıldığı söylenmekte... İran'ın resmi haber ajansı IRNA, saldırıda 20 kişinin de yaralandığını duyurdu.
Saldırının Sistan ve Belucistan eyaletinde, Zahedan ve Kaş kentlerini bağlayan yolda düzenlendiğini bildirdi.
Saldırıdan sonra şifreyi veren Devrim Muhafızları Komutanı ALİ FADAVİ'ydi: "Bu saldırıya verilecek yanıt sadece ülke sınırları içinde kalmayacak." Yani saldırının arkasında kimlerin olduğunu biliyorlardı.
DEAŞ ya da CIA, Soçi öncesi zirveye karşı çıktığını TERÖRLE gösteriyordu.
Gelip vuruyorlar, siyasi hedefe bombalarla gitmek istiyorlardı...
Bunu ilk kez mi yaşıyorduk?
Asla! Bizim yakından bildiğimiz metoddu! Gelip vururlardı.
Kan ve gözyaşı bırakırlardı.
Şimdi DEAŞ zaten oralarda.
Yeni eylem alanı ORTA ASYA... Çin de Rusya da İran da bunu yaşayacak. Çünkü amaçları bu! Terörle sonuç almak isteyecekler. Mümkün mü? Hiç değil.
Ama geri dönmeyecekler, gidebildikleri kadar gidecekler...
Gelelim içeriye...
Yazmak istemedim. Ama ilk saniyeden itibaren aklıma düştü...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rus mevkidaşı Sergey Şoygu ile görüştü.
Akar, görüşmeyle ilgili olarak "Bölgede hem barış ve istikrarın idamesi hem de iki ülkenin hak ve menfaatlerinin korunması için Rusya ile her seviyede temaslarımız olmakta" açıklamasında bulundu. Akar tam bu açıklamayı yaparken canımızı yakan bir olay gerçekleşiyordu... İstanbul Çekmeköy'de askeri bir helikopterimiz düşüyordu...
Milli Savunma Bakanlığımız olayla ilgili soruşturma başlatırken Pilot Yüzbaşı Ümit Özerli, Yüzbaşı Semih Özcan, Astsubay Başçavuş İlyas Kaya ve Astsubay Üstçavuş Yakup Avşar kazada şehit düşüyordu.
Pilotumuz, nedeni bilinmeyen kazada sivillerin ölmemesi için helikopteri boş alana indiriyordu.
Aklıma takılan başka bir şey daha vardı... Hem Türkiye'de hem de Fransa ve Almanya'da BİNALAR çöküyordu. Yapılışında elbette hatalar olabilir! Kimse çıkıp "Olamaz" diyemez.
Kartal'daki çöken bina da yapılış itibariyle sıkıntılı olabilir.
Kefil olacak halimiz yok. Ancak Avrupa'da da benzer olaylar yaşanınca insan doğal olarak "ACABA BUNLAR DA MI OPERASYON?" sorusunu soramadan edemiyor...
Devam...
Soçi'deki ZİRVEYE Amerika Birleşik Devletleri resmen itiraz ediyordu.
İran'a operasyon yapmayı hedefleyen Washington, Rusya ve Türkiye'nin TAHRAN ile yan yana olmasından dolayı mutsuzdu. ABD Tahran'a vurarak ÇİN'in yürüyüşünü dizginlemek, BATI'ya doğru kayışını engellemek niyetindeydi. DEAŞ bu nedenle artık ORTA ASYA'daydı.
Yeni görev yeri ÇİN'in sıçrama tahtası olarak kullandığı coğrafyaydı! Putin zirve sonrası Trump'ın elinin rahat olmadığını, istediklerini hayata geçiremediğini diplomatik bir yolla söyledi...
Evet Trump belki tek başına karar verse ERDOĞAN-RUHANİ- PUTİN'in yanında olurdu!
Kesin ve net! Ancak SİLAH LOBİSİ ve PENTAGON buna izin vermiyordu... O da çaresiz sahnenin arkasına damadı KUSHNER'i gönderip İran operasyonunu engellemeye ve iklimi yumuşatmaya çalışıyordu.
Yani PENTAGON'u durdurmak için elinden geleni yapıyordu... Ancak onlar durmuyordu, durmayacaktı...
Hep altını çizdiğim gibi 2019 çok zorlu bir yıl olacak.
Kimse nerede ne olacağını kestiremez. Karışacak ortalık.
Masanın her iki tarafı hamle yapacak. Bakalım neler göreceğiz...
Şunu bilelim ki oyun kirli ve kanlı olacak.
Çok hem de...