Tarihi 21 Ocak 2011

İstismar siyaseti

Toprağı bol olsun. AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 4. yılında anıldı...
Törene katılanlar, bazı pankartlar taşıdılar: "4 YILDIR PARTİSİ VAR, ADALET YOK." "4 YILDIR YÜREKLERİ YOK" "4 YILDIR YÜZLERİ YOK" "4 YILDIR YARGI YOK"
Yetmedi, bu kadarla kalmadı. Taksim'de yürüyen bazı gruplar da "faşizme karşı omuz omuza" ve "katil devlet" sloganları attılar.
Üstüne CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir mesaj yayınladı: "Aradan 4 yıl geçmesine rağmen, cinayetin hesabı sorulamadı. Cinayetin ardındaki azmettirici odaklar açığa çıkarılamadı." Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bunun adına ne denir biliyor musunuz? Tam anlamıyla istismar siyaseti!
***

Önce, 4 yıl öncesine gidip baştan alalım...
Hrant Dink, son derece alçakça katledildi.
Aradan 2 gün bile geçmeden tetiği çeken katil Ogün Samast yakalandı. Ardından "azmettirici" olarak gösterilen Yasin Hayal de ele geçirildi.
Sonuçta, katil de ona "öldür" emrini veren de içeride.
Peki ortada ne yok?
Tartışmalara bakılırsa, cinayetin ardında var olduğu söylenen karanlık eller!
Kılaçdaroğlu'nun değimi ile azmettirici odaklar!
Acaba kim bunlar?
İşte, işin o tarafı belli değil, tam bir muamma. Herkesin değerlendirmesi diğerinden farklı.
Söylendiği gibi gerçekten bu tür odaklar var mı?
O konuda da net bir bilgi yok!
Bu gerçeğe rağmen, biz tam 4 yıldır "olmalı" diyoruz. Katilin ve azmettiricinin ele geçirilmesi ile yetinmeyip, başka karanlık odaklar arıyoruz. Her şey istediğimiz gibi gelişmeyince de bağırmaya başlıyoruz:
- Hesap sorulmadı. Hrant Dink'in kanı halen yerde duruyor!
Sözün kısası...
Kendimizi önce polis yerine koyuyoruz.
Ardından savcı ve hâkim rolünü oynuyoruz.
Kuşkulardan yola çıkıp hüküm veriyoruz.
Hayali bir takım düşüncelerden hareketle herkese saldırıyor, önümüze kim gelirse vicdansızca suçluyoruz.
***

"Yargı süreci son derece ağır işliyor" deniliyor.
Buna kimsenin itirazı yok, çünkü son derece doğru. Ayrıca, bu ağır aksak gidiş, sadece Hrant Dink davasına özgü değil.
Tam tersine, kamuoyunun dikkati üzerinde olduğu için bu davanın hızlı bile gittiği söylenebilir! "Ya bu dava da diğerleri gibi olur da katiller zaman aşımından dışarı çıkarlar mı?" kuşkularını dile getiriyoruz.
Bunda da haklıyız.
Çünkü, bu ülkede "zaman aşımı" kavramı ve Sulh Ceza Mahkemelerindeki yığılmalar yüzünden küçük suçlar çoktan suç olmaktan çıktı! İşle işleyebildiğin kadar; nasıl olsa cezası yok!
Ağır cezalık suçlarda da son günlerde "zaman aşımı" suçlunun idmanına yetişir oldu. Paçayı kurtarıp, dışarı çıkanın sayısını unuttuk.
Ama biz bunları hiç tartışmıyoruz. Sürekli olarak yaşadığımız garabeti önemsemeyip sesimizi çıkartmıyoruz. Buna karşılık, Hrant Dink cinayetindeki varsayımları ve kuşkuları öne çıkarıp, Türkiye'yi ayağa kaldırıyoruz.
Dört yıldır bu cinayeti çekip çevirip, sündürüp genişletip, alabildiğine istismar ediyoruz.
***

Hrant Dink, bu ülkede hunharca katledilen onlarca, hatta yüzlerce kişiden biri.
Şanslıyız, çünkü katilleri anında ele geçti.
Diğer cinayetlerin çoğunun katilleri ise ortalıkta yok. Sırra kadem basmış durumdalar.
Biz, buna rağmen halen Hrant Dink diyoruz. Sürekli o tarafı eşeleyip duruyoruz.
Çünkü, işin arka planında istismar siyaseti var!