Tarihi 20 Ocak 2011

Belli ki aynaya bakmış

Yunanlılar, sonunda kendilerini "batırıp" ekonomik krize sürükleyen sorumluyu buldular. Yunan Cumhurbaşkanı Papoulias, bizi "barbar" ilan etti:
- Bizi Türk barbarlar doğradı. Onlar yüzünden silahlanmaya milyarlarca dolar yatırdık, ekonomimiz mahvoldu.
Doğru mu? Tabii ki değil, koca bir yalan.
Zaten tarih de bu sözlerin yalan olduğunu söylüyor. Belli ki Yunan Cumhurbaşkanı Papoulias aynaya bakmış ve kendisini görmüş. Çünkü, adam öldürmek ve barbarlık, aslında Yunanlılara mahsus bir iş.
Bunlar, 1826'da Mora İsyanı'nı çıkardıklarında tam 30 bin Türk, Müslüman ve Yahudiyi esir aldılar.
Esirlerin tamamını da katlettiler. Hem de onları cesaretlendirip, sırtlarını sıvazlayan İngiliz, Fransız ve Rus gözlemcilerin gözlerinin önünde.
Tripoliçe'deki o 30 bin insanın katledilmesi işlemi tam bir ay sürdü.
***

Barbarlık, Yunanlıların işi...
Yunanlılar sadece insan öldürmezler.
Medeniyeti de katlederler!
İnanmayan gidip bakabilir. Bugün Mora'da tek bir Türk-İslam eseri yok.
Çünkü, tamamı yakılıp yıkıldı.
Yunanlılar, 400 yıllık medeniyeti birkaç gün içinde yerle bir ettiler. Sadece Mora'da değil, ellerine geçirdikleri her yerde aynı barbarlığı yaptılar.
***

Yunanlıların "barbar" olduklarını ben söylemiyorum...
Makedonlar, bu konuda kitaplar bile yazdılar. Geçmişte Yunanlıların ne kadar vahşice katliamlar yaptıklarını, Osmanlı belgeleri ile tek tek ortaya koydular.
Yunanlıların eli ile yok edilen, yüzlerce Makedon ve Bulgar köyü ile ilgili olarak atlaslar yayınladılar.
Yunanlılar, bölgede Türk, Makedon ve Bulgar ayrımı yapmadılar. Kendilerinden olmayan kim varsa, köylerini yakıp, yıktılar.
Ahalisini de ya öldürdüler, ya da bölgeden sürdüler. Bütün tarihi yok ettiler.
Bunu yaparken de arkalarında yine batılı "ağabeyleri" vardı.
***

Türkiye, mübadeleyi boşuna mı yaptı?
Tabii ki değil. Oradaki insanları Yunan katillerinin elinden kurtarmak için böyle bir adım attı. Eğer mübadele yapılmasaydı, o bölgede çok Türk kanı dökülecekti.
Yakın tarih ortada. Yunanlılar, kendi soylarından olan insanlara bile acımadılar.1826 isyanına karşı olan, Atina, Selanik ve İstanbul'da ne kadar ileri gelen Rum varsa, tamamını katlettiler. Yunan çeteciler, tek tek kapılarını çaldılar.
Evlerinden çıkar çıkmaz kurşunladılar.
O dönemde bin civarında Rum ileri gelenini öldürüldüler.
İhtilalin liderlerinden Kalikotranos, hep öldürdüğü Türklerle övündü.
Bunlar 1826 ve 1832 yıllarında neler yaptılar, biliyor musunuz?,.
O bölgede yakaladıkları Türkleri ağaçlara bağladılar. Önce her türlü işkenceyi yaptılar. Sonra, vücutlarını bıçaklarla çizip, kanlarını boşalttılar. Bu kanları da küçük şişelere doldurup, pazarlarda sattılar.
Türk kanı, Yunanlıların en büyük eğlencesiydi! Bu şişeler, taşlara vurulup parçalanır, sonra da üzerine tükürülüp zıplanırdı. Hızını alamayıp, Türk kanının üzerine işeyenler bile çıkardı.
Bu tür "eğlenceler" çok modaydı!
İşte, bize "barbar" diyen Yunanlıların geçmişlerinde ve kültürlerinde bunlar var!
Bugün, Atina, Selanik ve Batı Trakya'ya gidip bakın. Kaç tane Türk eseri var? Bulamazsınız, çünkü tamamı yok edilmiş durumda.
***

Barbarlık ve cinayet Yunanlıların genlerinde var. Bunların eski Yunan'daki ataları da farksızdı.
O mikrop, vücutlarına çok eskiden girmişti.
Agemennon, Troya'yı hile ile ele geçirip aldıktan sonra ortada canlı varlık bırakmadı.
Kadın ve çocuk demeden Troya halkının tamamı kılıçtan geçirildi.
Eski Yunandaki en büyük kahraman Aşil'dir. Aşil'in öne çıkan en büyük meziyeti de adam öldürmektir.
Durup dururken demedim, "Yunan Cumhurbaşkanı aynaya bakmış" diye.
Bakmış ve gördüğü kendi yüzü O'na kendi tarihi ile kendi atalarını hatırlatmış.