Melih Bey, arkadaşlarını belediye başkan adayları ile ilgili değerlendirmeler yaparken bulduğuna şaşırmamıştı. Selam verip oturduktan sonra:
- Evet arkadaşlar. Gazze konusundaki gelişmeler, Cuma günleri hariç TV'lerin canlı yayınlarının sürekli konusu değil artık. Bildiğimiz tek şey kara savaşına cesareti olmayan İsrail'in Gazze'yi bombalayıp durduğu ve her gün kadın çocuk demeden yüzlerce insanı katletmeye devam ettiği. Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'ndan saldırıların durmasına yönelik bir tedbir kararı çıkar mı ve çıkarsa işe yarar mı, bilmiyoruz. Bekleyecek ve göreceğiz… Mehmet:
- Bu arada, Uluslararası Adalet Divanı'na BM ve Güvenlik Konseyi'nden seçilen 15 yargıcın bir şekilde siyonistler tarafından paçalarından yakalanmamış olmaları için de dua etmeliyiz, galiba. Eğer böyle bir durum varsa, bütün açık delillere rağmen Gazze aleyhine bir karar çıkma ihtimali var çünkü. Ya da aslında kısa sürede vermeleri gereken tedbir kararını uzattıkça uzatabilirler…
- Haklısın Mehmet Bey. Hakikaten bu hakimlerin Siyonistlerin tehdit ya da şantaj yapamayacağı kişilerden oluşması çok önemli. Her nasılsa yine Lahey'de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde bekleyen Filistin'le ilgili kararlar bir türlü çıkmıyor ya da çıkamıyor, malum. Bu durumda UCM'nin statüsünün payı olduğu söylense de esas mesele, İsrail söz konusu olduğunda süreçlerin nedense tıkanması. İnşallah Adalet Divanı'nda böyle bir şey olmaz… Selim:
- Bugün daha çok belediye seçimleri üzerine muhabbet edelim, o zaman. Öncelikle İstanbul'dan başlayalım. CHP'nin adayı malum, üzerinde epey de konuşmuştuk zaten. AK Parti'nin adayı Murat Kurum hakkında neler söylersin?..
- Murat Kurum, İstanbul açısından hakikaten en uygun aday. Epeydir de konuşuluyordu zaten. Gerek bürokraside ve gerekse bakanlıktaki çalışmalarının her biri bir başarı hikayesi. Sıcak, mütevazı, onlardan birisi olduğu için halkla çabucak kaynaşıyor. Bakanlığı döneminde İstanbul'daki AK Partili belediyelerle sık temaslarda bulundu ve onların kentsel dönüşüm çabalarına ciddi destekler sağladı. İstanbul'u iyi tanıyor ve problemlerini bildiği gibi, bunların çözümü konusunda da oldukça hazırlıklı… İhsan, gülerek:
- Seçim tahminini alalım o zaman!..
- Algı ile işbaşına gelen mevcut başkan, başkanlık sürecini hizmet etmek için kullanmak yerine başka hedefler peşinde koştuğu için, İstanbul'un ciddi şekilde ihmale uğradığı, ortak kanaat. CHP Genel Başkanlığı hedefine de ulaşamadıktan sonra, seçime kısa bir süre kala İstanbul'u hatırlayıp, birtakım projelerden bahsetmesinin de herhangi bir önemi yok. Proje dediğiniz şey boyacı küpü değil çünkü. Bu sebeple, CHP DEM'le ittifak yapsa bile ben mevcut başkanın bir daha İstanbul'u kazanabilmesine ihtimal vermiyorum… Mustafa:
- İstanbul seçmeni, 'lağım karışmış su içer yine de CHP'ye o veririm' demez diyorsunuz, yani?.. Melih Bey, gülerek:
- Eh öyle de ifade edilebilir. Seçim öncesi verdiği vaatler ortada. Yüz bin kentsel dönüşüm, on beş bin sosyal konut sözü vermiş, ama yapabildiği toplam konu üç bin civarında, mesela. Belediyenin kentsel dönüşüm bütçesini, tanıtım ve reklam bütçesinden bile aşağılara indirmiş. Yeni tek bir metro projesi yok, devam etmekte olanların bazılarını da iptal etmiş. Şehrin kritik yerleri için yapılmış tünel projelerinin bazılarını doldururken bazılarını da iptal etmiş. Geçtiğimiz yaz hepimiz susuz kalmaktan korktuk. Çünkü ilave bir metreküp su projesi bile yoktu… Remzi:
- Söylediklerinize bakılırsa, bütün afra tafrasına rağmen başkanlık dönemi tam bir fiyasko olmuş, anlaşılan…
İBB Başkanı'ndan CHP'liler de memnun değil!..
- Aynen öyle. Anladığım kadarıyla, mevcut başkanın kendisini desteklemesini beklediği CHP kitlesinde de ciddi bir rahatsızlık var. Hizmet etmediğinin onlar da farkında. Hatırlarsanız, kurultay günlerinde Bakırköy Belediye Başkanı başta olmak üzere bazı CHP'li ilçe belediye başkanları, mevcut İBB Başkanının hizmet konusunda son derece yetersiz olduğunu söylemişlerdi… Selim:
- Muhtemelen bu sebeple onların adaylıklarını engelledi zaten… Ankara konusunda ne diyorsunuz?..
- Ankara'nın mevcut başkanının durumunun da İstanbul'dakinden çok farkı yok. İttifak olsa bile onun da işi zor. Hizmet açısından herhangi bir başarı hikayesi olmadığı gibi, böyle bir derdi olmadığı da açık. Hatırlarsınız, iki sene önce sözünü verdiği 58 kilometre metro sorulduğunda, 'yapamadık, çünkü projelerini hazırlamamışlar' bile diyebilmişti. AK Parti'nin adayı Turgut Altınok'un geçmişi ise hakikaten başarılı hizmetlerle dolu. Siyasi açıdan bakıldığında, adayların ikisinin de aynı kökenden olmaları, dikkat çekici bir durum. Ancak, ben Ankaralıların da adayları hizmet açısından değerlendireceklerini düşünüyorum… Mehmet:
- Sıra açınılmaz olarak İzmir'e geldi. O konuda neler söylersiniz?..
- Biraz şaşırtıcı gelebilir, ama ben bu defa İzmir seçmeninin hizmet özürlü CHP'ye ciddi bir ders vermesini bekliyorum. Türkiye'nin en güzel şehirlerinden birisi olan İzmir'in, kaybedebilecek fazla vakti yok artık. Hamza Dağ da, İzmir açısından uygun bir isim. İzmirliler, bu fırsatı değerlendirip, şehrin yıllardır alamadığı hizmetlere kavuşabilmesi için Hamza Dağ'ı tercih edebilirler… İhsan:
- Bildiğim kadarıyla sen son aylarda epey şehir dolaşmıştın. Belli olan diğer adaylar konusunda neler söyleyebilirsin?..
- Doğru, epey dolaştım. Gezilerimde özellikle AK Partili belediyelerin hizmette adeta birbirleriyle yarıştıklarına, CHP'li belediyelerin ise yan gelip yattıklarına şahit oldum. Gittiğim ve biraz dikkatli baktığım yerlerden şu anda aklıma gelenler Konya, Bursa, Balıkesir, Kocaeli, Ordu, Trabzon, Erzurum, Kayseri, Gaziantep, Şanlıurfa, Elazığ. Buradaki mevcut başkanlar yeniden aday gösterildi, bildiğim kadarıyla… Selim:
- O yolculuklardan aklında kalan ne?..
- Dikkatimi çeken şeyleri tek tek saymaya kalksam, saatler alır. Ancak AK Partili belediye başkanlarının olduğu her yerde tabir caizse ezber bozun hizmetlerin yapıldığına şahit olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Tabii ki, 'halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğuna' inanan başkanların hakikaten çalışkan olmaları yanında, genel başkanları da olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli ilgisi ve takibinin de başarılı çalışmalarda payı olduğunu söyleyebiliriz… Bir süre düşünen Melih Bey, devam etti:
- Belediyeciliğin rutin sınırlarının çoktan aşıldığı Konya, adeta hizmet destanlarının yazıldığı bir yer. Başkanın deprem günlerindeki hizmetleri, ayrı ve önemli bir bahis. CHP'li belediyelerin poz vermek için gittikleri bölgelerde AK Partili bütün belediyelerin faaliyetlerini hepimiz biliyoruz zaten., Ulu Camii yanındaki Hanlar Bölgesi'ndeki çalışmalar başta olmak üzere, Bursa'da yapılanlar da her türlü takdire değer. Erzurum'da Mehmet Sekmen'in yaptıklarının haddi hesabı yok. Yıllardır gelip gittiğim Erzurum'un merkezinde muhteşem bir kale olduğunu sayesinde görmek, bir örnek. Kırsaldaki hayvanları düşünüp, yağmur ve güneşten korunacakları yerler yaptırması, hassasiyetin zirvesi… Melih Bey, muzip bir ifadeyle Mehmet'e bakarak konuşmasını sürdürdü:
- Memleketin Ordu'da da ezber bozan faaliyetler yapılıyor. Fındık bahçelerinde gezen tavuklardan yıllık 35 milyon yumurta sağlayan, fındığın değer kazanması için çikolata üretimi başlatan ve kabuğundan aktif karbon ürettiren Başkanın projeleri bitmek bilmiyor… İhsan:
- Daha sonra başka ezber bozan faaliyetleri dinlemek üzere, şimdilik bu kadarla iktifa edelim. Önümüzdeki yerel seçimlerde her şehrimizde hizmeti önceleyen kadrolar kazanırlar, inşallah…
- İnşallah!..
