İsrail'in, Hamas'ın elindeki rehineleri bırakması şartıyla iki aylık insani ara verme teklifinde bulunması, anormal bir durum. Yönetenlerin insanlıktan nasiplerinin olmadığı iyice anlaşılan İsrail'in 'insani' lafzını kullanması, tuhaf. İki ay ara verip sonra sizi öldürmeye devam edelim diyebilmeleri de, normal-anormal anlayışlarının herkesten farklı olduğuna işaret.
Hamas'ın, Gazze'de kalıcı ateşkes olması gerektiğini vurgulayarak, tereddütsüzce teklifi reddetmesi, normal. İsrail'in Hamas'a karşı savaştığını ve 'kendini savunma hakkı olduğunu' ileri süren ABD sözcüsü John Kirby'nin, 'Esirleri çıkarmak için verilecek insani araları destekliyor, ancak genel bir ateşkesi desteklemiyoruz' demesi, anormalin zirvesi… Normal ve anormalin bu kadar iç içe geçtiği ya da geçirildiği, Filistin ve Gazze konusundan başka bir mesele var mıdır, bilinmez. Hukuksuz bir şekilde topraklarının büyük bir bölümünü gasp ettikleri insanların ellerinde kalan son toprak parçalarını da yine haksız, hukuksuz bir şekilde almaya çalışanların, normal olanı anormal, anormal olanı normal gösterme çabaları, işin en dikkat çekici yanı.
Topraksız bir halka halksız bir toprak arayanlarca, Filistinlilerin yerlerinden yurtlarından edilip, İsrail'in kurulması, zaten başlı başına anormal bir durumdu. İkinci Dünya Savaşı sonrasının puslu ortamında İsrail'i var edenlerin, aslında başlarının belası Yahudi probleminden belirli ölçüde kurtulmuş olmaları da, tam da al gülüm ver gülüm sözünde olduğu gibi.
O kadar anormal durum var ki… İsrail'in 3 aydan fazladır sürdürdüğü Gazze'ye yönelik bombardıman anormal bir durum, mesela. Aynı şekilde, İsrail'in Aksa Tufanı Harekatı'nın kendisine her türlü melaneti işleme hakkı verdiğini savunması da… Daha da anormal olan, İsrail'in alçakça saldırılarını haklı görenlerin durumu. ABD başta olmak üzere, varlıklarını siyonistlere borçlu olan ülke liderleri, İsrail vahşetini kayıtsız şartsız destekliyor ve teşvik de ediyorlar. Hem de, konu hakkında bilgileri arttıkça tepkileri yükselen halklarına rağmen. Malum, '7 Ekim, tamam. Ama ya 10 Ekim, 10 Kasım, 10 Aralık ya da 10 Ocak'ta ve halen olanlar?..' şeklindeki sorular artık 1948'de olup bitenlerin de aslında çok anormal olduğuna kadar uzanmış durumda.
Son gelişmelerin belki sevinilecek tek tarafı, olup bitenlerin insan aklı ile alay etmekten farksız olduğunu anlayanların sayısındaki ciddi artış. Siyonistlerin ve uşaklarının hiç hesap etmedikleri anlaşılan bu gelişme, normal ve anormal olan konusundaki duruşlarından taviz vermeyen insanların dünya çapındaki yaygın tepkilerinin temel sebebi… Gazze'de karşılaştıkları muhteşem direnç, anormali normal olarak yutturmaya çalışanlar açısından sonun başlangıcı belki de… İnsanların normal ve anormal anlayış ayarları ile oynamak o kadar da kolay değil…
