Altılı Masa'nın Mutabakat Metni ile ilgili olarak, 'Avrupa görecek, aferin Türkiye'ye diyecek' diyen lidere, çevresinden 'işte bunu söylemeyecektin' diyebilen olup olmadığı, merak konusu…
Sözü tevil etmek için yapılan açıklamalar anlamsız. Hak edilip edilmediği ayrı bir mesele olan takdir için 'bravo' beklenseydi, problem yoktu. Ancak, 'aferin' seviye olarak daha yukarılarda olanlardan beklenir.
Seçimlere yönelik olarak 9 ana ve 73 alt başlık altında iki bin üç yüzden fazla vaatte bulunanların, bunların milletimiz tarafından beğenilmesini beklemedikleri, hatta belki bunu önemsemedikleri, söylenebilir.
Milletimizin teveccühü ile değil, 'dostlarının' destekleri ile iktidara gelebileceklerine inandıklarından, böyle davranmaları normal. Altılı masayı kuran, destekleyen ve dağılmalarını önleyen 'dostlarını' ürkütmemeye özen gösterenler, milletimizi nasıl olsa ikna edebileceklerine inanıyorlar belli ki.
CHP'nin ve İP'in bildik tekrarlarının, ittifakın ufak partilerinin liderlerinin sağladığı katkılarla zenginleştirildiği vaatler listesinin bariz vasıflarından birisi de rövanş kaygısı. Ancak, ülkemizin geldiği aşamayı hazmedemeyen dış mihrakların arzularını tatmine yönelik maddeler daha vahim.
Kanal İstanbul'un derhal durdurulup atılan adımların mercek altına alınacağı vaadi, önce idam edip sonra savunmasını alma mantığını hatırlatıyor. Atatürk Havalimanı'nı canlandırma fikri de bir dünya devi haline gelen İstanbul Havalimanı'ndan rahatsız olanları memnun etmeyi amaçlıyor belli ki.
Ülkede hiçbir şey yapılmadığını söyleyenlerin, varlığını artık kabul ettikleri şeyleri geliştirme vaadinde bulunmaları, sevindirici. Ancak altılı masanın mutabakat metninin ana yapısı, 'yıkacağız, lağvedeceğiz, kaldıracağız' şeklindeki vurgulardan oluşuyor.
'Kayyım uygulamasına son vermek', 'KHK'larla atılanları görevlerine iade etmek' ve benzeri, geleceğimiz açısından kaygı sebebi olacak hususlar da mutabakat metnine serpiştirilmiş durumda. Bunların ülkemizi hedef alan terör örgütlerini ve onları yönlendirenleri memnun edecek niyetler olduğunu söylemek gereksiz.
Altılı masanın potansiyel destekçisi HDP'yi ve tabii PKK yanında FETÖ'yü memnun etmeye yönelik adımlar öne çıkarılırken, masadaki ufak partiler açısından sıkıntı doğurabilecek hususların ima ile geçiştirilmesi de dikkat çekici.
Saadet Partisi'nin hassas olduğu İstanbul Sözleşmesi ve bazı partiler açısından da sıkıntı doğurabilecek LGBT konusu, ima ile geçiştirilmiş. Vaatler arasına açıkça konulmayan ve SP'nin uygulanmayacak dediği 'İstanbul Sözleşmesi', diğer partilere göre hemen uygulanacaklar arasında, mesela…
Altılı Masa mensupları ortak mutabakat metninde, şecaat arz ederken sirkatlerini söylemişler… Altılı masanın hamilerini memnun etme gayreti, milletimizi ikna niyetinin önüne geçmiş çünkü…
