Karşı karşıya olduğumuz pahalılık probleminin, uzunca bir süredir maruz kaldığımız ekonomik saldırıların devamı olup olmadığı, önemli bir husus. Saldırılar ve pahalılıkla ilgili emirler, muhtemelen aynı merkezden geliyor…
Pahalılıkla mücadele konusunda serbest piyasa şartlarını zorlamadan atılan birçok adım olduğunu biliyoruz. Bunların beklenen neticeyi tam olarak vermeyişi, kötü niyetlilerin mevzuatın etrafından dolaşmayı iyi bilmeleri ile ilgili belki de…
Mevcut stokların uzun bir zaman yeteceği bilinirken Ayçiçek yağı ve üretimimin tüketimin çok üstünde olmasına rağmen şeker konusunda yaşananlar, kasıt olduğunu kesinleştiriyor. Ankara ve Çorum'da yol kenarlarına dökülen yüzlerce ton soğanı kapitalist mantıkla izah edebilmek belki mümkün. Ancak birilerinin başka amaçlara varmaya çalıştıklarını da gözden ırak tutmamak gerek.
Yaşadıklarımızın en tuhaf taraflarından birisi, özellikle son zamanlarda tamamen parlamenter sisteme odaklanmış gibi yapan muhalefetin, pahalılık konusunda suçlama dışında herhangi bir söz sarf etmemesi.
Ülkemizi hedef alan açık saldırılar karşısında bile susan çevrelerin, iktidarın pahalılıkla mücadele konusundaki çabalarına destekten çok köstek olmaya çalışması şaşırtıcı değil. Ancak, fiyatları ölçüsüzce artırmaya çalışanlara muhalefetten de bazı itirazlar yükselseydi, fena olmazdı.
Yaşananlara kayıtsız davranan muhalefetin, 'dostları' tarafından tezgahlanan değişik saldırılar gibi pahalılık konusunda da sessizliğini sürdürmesi, ciddi bir soru işareti.
İşin tuhaf tarafı, pahalılık konusundaki sessizliklerinin muhalefetin de aleyhine olması. Problemlere çare üretmedikleri gibi, sebep olanlara seslerini bile çıkarmayanlara milletimizin teveccüh göstereceğini zannetmek, tam bir hayal…
Sürekli olarak yalanlarla siyaset yaptığı için doğrularla pek işi olmayan CHP'nin etrafında kümelenip onu işbaşına getirmeye çalışanların manzarası, düşündürücü.
İyi Parti'de, 6'lı masada olmasa da oranın mütemmim cüzü olduğu bilinen HDP'nin hoşuna gidecek atraksiyonlar artık zirveye taşındı ve tasfiyeler yaşanıyor. Sadet Partisi'nde, Rahmetli Erbakan Hoca'yı tanıyanların tüylerini diken diken edecek, 'sağ olsaydı CHP ile beraber hareket ederdi' sözleri söylenebiliyor…
Vaktiyle AK Parti'de siyaset yaparlarken kendilerine yapılan ağız dolusu hakaretleri unutmuş gibi yaparak, yarın aynını tekrar yapacakları kesin olanların kuyruğuna takılanlar, ayrı bir konu.
Kendi ayaklarımız üzerinde durma kararlılığımız netleştikçe ülkemizi hedef alan saldırıların yoğunluğu artıyor. Saldırılara karşı verilen mücadeleye destek olması gereken muhalefet de dış mihrakların yanında yer alıyor…
Ülkemizi teslim almayı hedefleyen büyük bir tezgah söz konusu. Milletimizin bu tezgahı da alt üst edeceği, şüphesiz…
Milliyetçi, muhafazakar ve dindar insanları CHP'ye yamamak için çabalayanlara ise Cenab-ı Hakk akıl, fikir versin!..