'Anladık yel değirmeni, ama bunun suyu nereden geliyor?' sözü, anladıklarını zanneden ama aslında anlayamayanların halini tasvir eder. Bunu, çok iyi anladıkları halde anlamazdan gelenler için de kullanabiliriz. Başını CHP'nin çektiği ittifaka mensup partilerin Yap İşlet Devret usulü ile ilgili tutumları, daha çok ikinci şıktaki gibi…
Cumhurbaşkanımız, konu ile ilgili olarak her fırsatta net açıklamalar yapıyor oysa. Önceki gün söylediklerine bakalım, mesela:
"Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında bu modelle (Yap-İşlet-Devret) 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur… Yapılan analizler 2024 yılında kamu-özel ortaklığı projelerinin hazineye olan yükünün neredeyse sıfırlanacağını, bir sonraki yıldan itibaren de katlanarak artan bir gelir kaynağı haline dönüşeceğini gösteriyor... Kamu-özel iş birliği modeliyle 2003-2021 yılları arasında hayata geçirilen yatırımların ülkemizin milli gelirine 395 milyar dolar, üretime 838 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı olmuştur."
Bütçeye yük olmayan yatırımların ülkemiz ekonomisine doğrudan ve dolaylı katkıları ile ilgili rakamlar, herkesin anlayabileceği kadar açık. CHP'nin başını çektiği ittifakın üyeleri ve onlar gibi düşünenlerin sürekli yalan söyledikleri de…
Bütün mesele, görünürde Yap-İşlet-Devret usulünü karalamaya çalışanların asıl dertlerinin ülkeye kazandırılan büyük projelere karşı olmaları. Birçok ülkenin, bütçeye yük getirmeden birçok büyük projeyi gerçekleştirmek ve diğer ihtiyaçlara bütçe ayırabilmek için bu yolu tercih ettiğini de biliyorlar.
Projelerin finansmanını üstlenicilerin temin etmesi sebebiyle Türkiye'nin dış borç almasına gerek kalmaması da, bu güruhun karşı çıkma sebepleri arasında. Söylemleri, ülkemizin dışarıya borçlanması ve böylelikle emir alır hale gelmesini istediklerini gösteriyor.
2014'de partisinin İBB Başkan adayı iken, Yap İşlet Devret usulünün 'iktidar partisinden olmayan bir belediye başkanının hizmet için başvurabileceği en güzel yol' olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu'nun, söylediklerini unutması, belki normal. Ama vaktiyle bu projelerle övünen bazılarının şimdi itibarsızlaştırmaya çalışmaları, düşündürücü.
Cumhurbaşkanımızın şu sözleri, ülkemizin dış borç almasına gerek kalmadan gerçekleştirilen projelerden rahatsız olanların asıl dertlerini çok güzel anlatıyor:
"Avrupa'nın, Amerika'nın, Asya'nın gelişmişliğini artırmak için kullandığı bir yatırım modelini, Türkiye'de işlemez hale getirmeye çalışanların derdi kesinlikle milletin kesesi değildir. Bunlara verilen misyon, mesnetsiz tartışmalarla ülkemizi yönetim sisteminden ekonomik işleyişe kadar her alanda tekrar eskiye döndürerek tökezletmek ve hatta mümkünse yere sermektir…"
Hülasa: Hangi sebeple olursa olsun 'anladık yel değirmeni, ama bunun suyu nereden geliyor?' diye soranlara karşı uyanık olun…