Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 12 Şubat 2022

Kriptolar ve devşirmeleri!..

CHP'nin Halk TV'sinden bir programcının, Kıbrıs'ta dur durak bilmeyen Rum vahşeti ve Adayı Yunanistan'a bağlama emellerine karşı 1950'li yıllarda kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı'nı (TMT) kastederek, "Ada'da ve yakın hinterlandında suikastlarla bilinen bir, illegal diyelim, bir yarı resmi bir oluşumdu" diyebilmesi, tekil bir olay değil.

Bahsi geçen TV programcısı açıkça söylemese de, 'TMT olmasa ne iyi olurdu. Türkleri katletmeye başlayan Rumlar amaçlarına ulaşır ve Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlarlardı' demek istediği açık. Eğer böyle bir niyeti olmadığı halde TMT'yi karalamaya çalışıyorsa, zırcahil olduğunu söylemek gerek.

Tam da burada sorulması gereken soru, Yunan bir TV programcısının Kıbrıs Rumları tarafından hakikaten bir suikast ve terör örgütü olarak kurulan EOKA hakkında böyle sözler sarf edip edemeyeceğidir… Eğer edemezse, nasıl olup da Türkiye'de bu sözlerin sarf edilebildiği, önemli bir sorudur…

Dağlık Karabağ'daki gelişmeler sırasında Azerbaycan'a desteğimize üzülen ve ülkemizi bölgeye yabancı savaşçılar göndermekle itham eden de aynı mahalledendi, malum. Ülkemizin ve KKTC'nin enerji haklarını müdafaa için Doğu Akdeniz'deki girişimlerimize canları sıkılıp, Libya ile gerçekleştirilen anlaşmaları itibarsızlaştırmaya çalışanlar da…

TMT'ye illegal diyen ve suikastlarla tanındığını iddia eden birisi, Yunan ya da Kıbrıs Rum Kesimi vatandaşı olsaydı, 'normal' denebilirdi. Ama bu ülke vatandaşı ve üstelik gazetecilik yapan birisi ise, kim olduğunu ve kimlere hizmet ettiğini sormak şart…

Dağlık Karabağ'da Türkiye desteğini kirletmeye çalışmak, Ermenistan yanlısı olmaya işarettir. Kıbrıs'ta Türklerin haklarını koruyup, sonrasında KKTC resmi güçlerine dönüşen TMT'yi itibarsızlaştırmanın da Rum ve Yunan yanlısı olmaktan başka bir anlamı yok.

Sadece Türkiye'de değil, yakın coğrafyada olup bitenlere başkalarının gözlükleri ile bakma alışkanlığında olanların kripto kimliklere sahip olup olmadıkları, ciddi bir mesele.

Demokrasi, ifade hürriyeti ve benzeri kavramların ardına sığınarak, Türkiye ve beraber hareket ettiği dost ve kardeş ülkelerin değil, onlara yönelik kötü hesapları olanların menfaatini savunanlar, sır değil. Bunların çoğu da belki kripto kimliklere sahip. Daha vahim olanı ise, kripto olmadıkları halde onlar tarafından devşirilmiş olmaları…

Görünürde Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye yönelik husumet üzerinde ittifak etmiş gibi yapanların, aslında ülkemizi ve devletimizi hedef aldıkları ve bu hususta dış mihraklarla birlikte hareket ettikleri, ne kadar da açık.

Bunlara hukuken nasıl dur denilebileceği daha çok yetkililerin meselesi. Ancak gözlerimizin önünde oynanan çirkin oyunlara karşı bizim de yapmamız gereken şeyler olmalı…

Kriptoların mı devşirilmişlerin mi daha vahim işler yaptığı, ayrı bir mesele. Bize düşen, kriptoların ve devşirdiklerinin marifetlerinin milletimizce fark edilmesine gayret etmektir…