Geçen zamanın aleyhlerine işlemesi sebebiyle beraberlikleri tel tel dökülmeye başlayan benzemezler ittifakı, yine erken seçim şarkıları söylemeye başladı.
CHP ve İP'in, terör örgütünün siyasetteki uzantısı HDP ile işbirliklerinin faturası gittikçe kabarırken, ödeyecekleri diyet de alenileşiyor.
HDP istedi diye Suriye-Irak tezkeresine hayır deme ihanetini, evet demenin cumhuriyete ihanet iddialarıyla kapatamayacağını bilen Kılıçdaroğlu'nun, Yozgat'ta 'Kandil'i yer ile yeksan edeceğini' söylemesi, bunun göstergelerinden.
CHP Lideri, yalanların kafi gelmediğini görmüş olacak ki, şimdi de 'helalleşme' çağrısına sarıldı. CHP zihniyeti ve helalleşme kavramının bir arada zikredilmesi belki ilk anda dikkat çekti. Ancak parti içinden ve dışından gelen sesler, helalleşme çağrısının samimiyetine inanan olmadığını ortaya koyuyor.
CHP içinden ses çıkarabilenler, muğlak helalleşme listesine bile razı değiller. Zikredilen hususlarda katılıklarında zerre kadar bir yumuşama olmaması yanında, bu tavrın çekirdeklerinde zaafiyete sebep olacağını da düşünüyorlar herhalde.
Ancak, helalleşme çağrısının esas problemi samimiyet. Kılıçdaroğlu, 'İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarla helalleşeceğini' söylese de, CHP'nin başörtüsü serbestliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'a yaptığı müracaatlardaki imzaların henüz kurumadığını herkes biliyor...
Zaten, alttan alta başörtüsü yasağını tekrar getirmek için gayret edenlerin başörtüsü mağdurları ile helalleşmeyi istediklerine kim inanır!..
Kılıçdaroğlu'nun helalleşme çağrısını, vaktiyle sarf ettiği "Helalleşme olayı sadece ve sadece insanları avutmak amacıyla veya insanların inançları veya duygularını sömürmek..." sözleri ile tanımlamak en uygun olanı. Yaptığı samimiyetsizlik kokan çağrı, kelimenin tam manasıyla bu çünkü…
Kılıçdaroğlu'na bu akılları kim verdi, bilmiyoruz. Ancak, yalanlarla politika yapmaktan vazgeçip gerçekten muhalefet partisi olmaya çalışmak yerine samimiyetsiz çağrılardan medet ummanın, milletimizin CHP'ye bakışını olumluya çevirmeyeceği, açık.
Kılıçdaroğlu ve ona helalleşme çağrısı aklını verenlere, bir ninenin Rize köylerinin birinde su testisini taşıyan CHP milletvekili adayına söylediklerini hatırlatalım: "A oğlum, neden CHP'li olduğunu başta söylemedin?.. Ben o suyla abdest alacaktım, şimdi dökmem gerek!.."
Milletimiz irfan sahibidir ve ne olduğunu iyi bildiği CHP'nin yalanlarına olduğu kadar oyunlarına karşı da şerbetlidir.
Yasakları geri getirmek için attıkları imzaların kurumasını beklemeden helalleşme niyetine kapılanlar, avuçlarını yalarlar…
