İmamoğlu patentli 'Temel 'Atmama' Töreni', farklılığı sebebiyle ilk bakışta iyi bir fikir gibi. Manasız, ama dikkat çekici...
Ancak, özellikle de 'kahraman' payesi kazanmaya çalışanlar, algı oluşturma konusunda ne kadar başarılı olunursa olunsun, 'yapmayarak' kahraman olunamayacağını unutmamalı... İptal edilen arıtma tesisinin faturaları karşılarına çıktığında, İstanbulluların eski başkanlarını nasıl hatırlayacakları da, önemli.
'Temel Atmama' töreni, İBB Başkanı'nın İstanbul için yapması gerekenleri yapmayacağının göstergesi aslında. Beylikdüzü'ndeki 37 projesinden ancak ikisini gerçekleştirebilen İBB Başkanı'nın, İstanbul'a söz verdiklerini yapmaması bir yana, planlanmış olanları da iptal edeceği anlaşılıyor.
İSKİ'yi bu zamana kadar başarılı bir şekilde idare eden ekibin uzun çalışmaları sonucu hazırladığı ve belli ki bölge için hakikaten gerekli olan Biyolojik Arıtma Tesisi'nin iptali, bir başlangıç. Önümüzdeki altı ay içinde yeni iptallerin olacağını, kendisi de müjdeliyor(!) zaten.
İBB Başkanı'nın iptal gerekçelerine bakıldığında da, dikkat çekici bir acelecilik göze çarpıyor. Projeye mesnet teşkil eden bilimsel çalışmalara hiç değinmeden, aynı üniversiteden birilerince alelacele hazırlandığı belli raporların bahane olarak gösterilmesi, bunun en açık örneklerinden.
Tesisin gerekli olduğu ve 'eğer finans konusunda problem olursa' parça parça yapılması ya da belki biraz ertelenmesi, projeyi hazırlayanların önerileri arasında.
İstanbul'u 1994 öncesinde yöneten aynı zihniyetin de temel atmama konusunda benzer davranışlarda bulunmasının, İstanbul'a zor günler yaşattığı unutulmaması gereken hususlardan.
İSKİ'nin kaynaklarını tıkanmış hatları yenilemek ya da İstanbul'a ilave su kaynakları için kullanmak yerine, partileri ya da kız arkadaşlarına harcayanlar da, yatırım yapmamalarının gerekçesini tasarruf olarak açıklıyorlardı. 'Temel atmama töreni', yeni İBB Başkanının da seleflerinin yolunda olduğunu gösteriyor.
Değişmedi, değişmeyecek!..
1994'e kadar yapılması gerektiği halde yapılmayanlar sebebiyle susuzluk, hava kirliliği ve çöp dağları ile karşı karşıya kalmıştı İstanbul. Yapılması gerekenlerin yapılmaması devrini tekrar başlatanlar yüzünden Haliç, İstanbul Boğazı ve Marmara'da arzu edilmeyen neticelerle karşılaşabileceğimizi söyleyebiliriz.
Biyolojik Atıksu Tesisi'nin iptalinden daha çok, İBB Başkanı ve ekibinin başka ne tür iptallerde bulunacakları, asıl kaygı duymamız gereken nokta.
Metro inşaatlarının planlandığı şekilde devam edip etmeyeceği, trafiği rahatlatmakta ciddi payları olan tünel çalışmalarının sürdürülüp sürdürülmeyeceği konusunda meraka kapılabiliriz mesela.
Çünkü, İstanbulluların hayatlarını daha da kolaylaştıracak metro ve tünel yatırımları ile ilgili olarak İBB Başkanı'nın 'sürdürmeme' töreni yapmayacağının garantisi yok.
Metro inşaatları ve planlanan tüneller başta olmak üzere İstanbul'un mevcut durumunu sürdürmesi ve daha iyi bir hale gelebilmesi için yapılması gereken hakikaten ciddi yatırımlar konusunda da İmamoğlu yönetiminin 'tasarruf'(!) moduna girme ihtimalini yabana atmamak gerek…
Kendi içinde tutarsız bahaneleri Atıksu Tesisi'nin iptaline gerekçe olarak göstermeye çalışsa da, konunun özeti, İBB Başkanı'nın, İstanbul için gerekli bir tesisi iptal ettiği...
Almamız gereken ders ise, Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi, 'temel atma ve açılış töreni gibi işlere zaten yabancı' olan zihniyetin değişmediği ve değişmeyeceği…
Sadece Atıksu Tesisi'nin iptali ile yetinse, yine de iyi…
