28 Şubat Süreci'nin mütegallibe sorumluları İmam-Hatip düşmanlığı ile yetinmeyip, gelişmekte olan ülke sanayiinin ara eleman ihtiyacını karşılayan meslek liselerini de budamışlardı.
İmam-Hatipler ve Meslek Liselerinin üniversiteye girişlerini engellemek için buldukları dahiyane(!) formül de Katsayı düzenlemesiydi. Ve meslek liselerinin üniversiteye girişlerini imkansızlaştıran bu sistemin 'meslek liselerini daha cazip hale getireceğini' bile söyleyebilmişlerdi.
AK Parti iktidarında katsayı zulmü kaldırıldı ve ülkemiz birçok konuda olduğu gibi bu hususta da normalleşti. Ancak, 28 Şubatçıların orta öğretim düzeyindeki meslek eğitimi konusunda yaşanmasına sebep oldukları fetretin etkileri halen hissedilir durumda.
Halen, bir yandan işsizlikten şikayet edilirken bir yandan da ülkemizin birçok yerindeki küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarının 'vasıflı eleman' arayışlarının sürüyor olması bununla ilgili…
Sabah Gazetesi tarafından önceki gün İstanbul SETA'da gerçekleştirilen 'Türkiye 2023 Eğitim Zirvesi'nde, ülkemizin eğitim-öğretimi ile ilgili detaylı bir durum tespiti yapılırken, meslek eğitimi de gündemdeydi.
Açılış konuşmalarının ardından 'Tasarım ve Beceri Atölyeleri', 'Mesleki Eğitim' ve 'Erken Çocukluk Eğitimi' oturumlarıyla devam eden Zirvede eğitim alanında yapılmakta olanlar, yapılacaklar ve mutlaka yapılması gerekenlere temas edildi.
OSB'ler ve Meslek Eğitimi…
Mesleki Eğitim oturumunda bir sunum yapan Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Kemal Varım Numanoğlu'nun söyledikleri, meslek eğitimi ile ilgili ciddi mesafeler alındığı, ama daha yapılması gerekenler olduğu yönündeydi.
Meslek eğitimde orta öğretimle yüksek öğretim arasında bağlantı gereğine işaret eden Numanoğlu, okullar ve sanayi arasında daha fazla işbirliği yapılmasının da çok önemli olduğunun altını çizdi.
Numanoğlu, özellikle artık memleketimizin hemen her köşesinde bulunan Organize Sanayi Bölgeleri'nin meslek eğitimi konusunda sağlayabileceği doğrudan katkıların önemli olduğuna da dikkat çekti.
Numanoğlu'na göre, OSB'lerin meslek eğitimi veren okullar yapıp devretmek yerine, öğrencilerin atölyelerinde eğitim görmelerini sağlamaları ile, daha iyi neticeler alınabilir.
Meslek okulu öğrencilerinin okullardaki yetersiz atölyeler yerine, küçük ve orta boy işletmelerin atölyelerinde alacakları eğitimin netice alabilmek açısından daha faydalı olacağını ifade eden Numanoğlu, böylelikle sanayiin ihtiyaç duyduğu kaliteli eleman konusunda sıkıntı çekilmeyeceğini söyledi.
Numanoğlu'nun, mesleğe yönelme konusunda TV dizilerinin ciddi bir rol oynayabileceği vurgusu da, dikkat çekiciydi.
Öğretmenlerimiz…
Sahalarında uzman isimlerin katıldığı toplantının açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un, 'sınav sisteminin okullar arasındaki imkan ve öğrenme farklılıkları ile ilgili olduğunu' vurgulayarak, "Eş zamanlı olarak hem okullarımızın arasındaki bu farkları azaltmaya çalışmak hem de okullarımız içindeki metodolojiyi zenginleştirmek gibi bir ihtiyacımız var" şeklindeki sözleri, önemliydi.
Ancak Bakan Selçuk'un en çarpıcı sözleri, eğitimin temel direği öğretmenlerle ilgiliydi…
Bakan Selçuk'un sözleri şöyle: "Öğretmen muhakkak suretle öğrencinin öğretimiyle ilgilenmekten vazgeçmeli. Öğretmen öncelikle kendisinin yetişmesiyle ilgilenmeli. Eğer öğretmen öğretmenliğin kendi öğrenme yolculuğu olduğunu unutursa çocuğa bir şeyi aktarma, yükleme, propaganda yapma olduğunu zanneder."
Evet, sayıları bir milyonu bulan öğretmenlerimiz eğitim meselesinin bam teli…