Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 1 Eylül 2017

İyi tarafından bakmak...

Bugün Kurban Bayramı. İslam aleminin hemen her yerinde tatlı bir telaş yaşanmaktadır bugün. Güneşin doğuşunu müteakip bayram namazlarını kılan milyarlarca Müslüman, kurbanını keser ve ardından bayramlaşma ziyaretlerine başlar.
Hacc'ı, Kurban'ı ile bir yandan ibadetlerin yapıldığı, bir yandan da bayram oluşu itibariyle Cenab-ı Hakk'ın hediyesi olan günlerdeyiz.
Sıla-ı rahim ziyaretlerinin yapıldığı, uzunca bir zamandır görüşmeyenlerin görüştüğü, dargın ya da kırgınların olup bitenleri unutup barıştığı, özellikle de çocukların bir başka mutlu oldukları günler bu günler.
Mekke-i Mükerreme'de ise bir başka heyecan yaşanmaktadır. İslam aleminin hemen her tarafından gelmiş milyonlarca Müslüman, kardeş olduklarını ve aralarındaki farklılıkların herhangi bir önemi olmadığını hakkıyla idrak etmektedirler Hac vesilesiyle. Kefeni andıran bembeyaz ihramları, bu gerçeği daha iyi anlamalarını sağlamakta...
Dün Arafat Vakfesi'ni yaptıktan sonra akşam saatlerinde Müzdelife'de topladıkları taşlarla sabah saatlerinde Mina'ya geçip şeytanı taşlayan Hacı adayları, Kabe'ye gelip farz olan tavaflarını yapmış ve ihramdan çıkabilmek için kurbanlarının kesildiği haberini beklemeye başlamışlardır...
Her nerede ve ne halde olurlarsa olsunlar, arife gününden itibaren kalpleri ve dudakları daha fazla kıpır kıpırdır Müslümanların...
Kendileri, aileleri, akrabaları, tanıdıkları, memleketleri, İslam Alemi ve insanlık için dualar etmektedirler.
Çok özel ve hakikaten bereketli günler yaşamakta olduklarının farkındadırlar çünkü...
Müslümanların yaşadıkları çeşitli coğrafyalardaki zulümler de gerçeğin diğer tarafı... Kardeşlerimizin dertleriyle dertlenmemiz gerektiği emri yanında insan olarak da üzülüp kahrolduğumuz sıkıntılar yaşandığının farkındayız hepimiz.

​NAKLEN ZULÜM...
Nerede olursa olsun ve nasıl kılıflara sarılmaya çalışılırsa çalışılsın, zulüm ve katliamlara anında şahit oluyoruz artık. Bir yandan sadra şifa herhangi bir şey yapamamanın çaresizliği içinde kahrolurken, bir yandan da olup bitenleri engellemesi gereken uluslararası kuruluşların 'dilsiz şeytanlıklarına' şahit oluyoruz...
Katledilen, sürülen, çaresiz bırakılan insanlara destek olmak için adımlar atmaları gerekirken, 'tarafları itidale davet eden' alçakça açıklamalar yapıyor bu kuruluşlar. Ve çareyi aslında başka yerlerde aramamız gerektiğini net olarak anlıyoruz böylelikle...
Dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanlara reva görülen zulüm ve katliamların, meseleye kendi dinleri ve ideolojileri yani menfaatleri penceresinden bakanlarca görmezden gelindiğinin farkındayız artık...
Olup bitenlere mani olması gerekenlerin, yaşananların üstünü örtmek suretiyle yeni birtakım zulüm ve katliam girişimlerine yeşil ışık yakacak şekilde davrandıklarının da...
Mesele şu ki, kendi menfaatlerine uygun bir dünyayı bize ideal dünya diye yutturmaya çalışıyor birileri ve içimizdeki bazı saflar da buna inanıyor...
Bize anlatılan hikayelerin gerçeklerle hiç alakası olmadığını öğrenmek de bir aşamadır... Bu durum, gerçekleşmeyecek ümitlere bel bağlamak yerine, çare ve çözüm üretmek için adımlar atmaya başlamamız gerektiğini gösterir...
Olup bitenlerin iyi bir tarafı varsa, o da budur belki...
***
Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik ediyor, Cenab-ı Hakk'tan hepimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum...