Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

"Bizim çocuklar becerdi..."

Eklenme Tarihi 24 Mart 2016

Doğrusunun 'our boys have done it' mi yoksa 'our boys did it' mi olduğu halen tartışma konusu olsa da, önemsiz.
Mealen 'bizim çocuklar işi becerdi' manasına gelen bu sözlerin, dönemin CIA İstasyon Şefi Paul Henze'e ait olduğu ve ABD Başkanı Jimmy Carter'e 12 Eylül Darbesi'nin gerçekleştirildiğini aktarırken kullanılmış olduğu rivayet edilir.
12 Eylül Darbesi'nin çok önce yapılmasının planlandığı, ancak 'şartların daha da uygun hale gelmesi için beklendiği' dönemin kudretli isimlerinin beyanıydı.
Şartların daha uygun hale gelmesi de, daha çok insanın hayatını kaybetmesi manasına geliyordu, malum.
Neler olup bittiğinin farkında olmayanlar, süreci davet eden eylemleriyle ülkeyi kurtarmak için adımlar attıklarını düşünüyorlardı. 'Şartların uygun hale gelebilmesi için' desteklerini esirgemeyenler de, anarşiyi körüklemek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlardı.
Kendilerine güvenleri had safhada olmalı ki, ülkemizde yayın yapan bir gazeteye: 'Bir ülkeyi etki altına almak için anarşik olayları kullanıyorsak ve bunlar yeterli seviyede değilse, artırmak için her şeyi yaparız' şeklinde beyanatlar bile veriyorlardı.
12 Eylül'ü gerçekleştirenler 30 küsur yıl sonra mahkeme karşısına çıkarıldıklarında bile 'bugün de olsa aynısını yapardık' demişlerdi. Her şey olup bittikten sonra, 'kullanıldıklarını' ve dahası 'başkalarının kullanılmasına aracılık ettiklerini' anlayanlar ise 'özeleştiri' yapmaya bile vakit bulamamışlardı. Çünkü 12 Eylül adeta bir silindir gibi geçiyordu insanların üzerinden.
Sonradan, anarşik olayların 12 Eylül'de adeta bıçak gibi nasıl kesildiğini sorguladı insanlar.
Oysa asıl sorgulanması gereken, nasıl olup da bu olayların başladığı idi. Birbirlerini uzaktan görmeye bile tahammül edemeyenler, devam mecburiyeti sebebiyle okul sıralarında yan yana oturmaya başladıklarında, aralarında herhangi bir fark olmadığını anlamışlardı çünkü.

BOMBALAR SONRASI AYNI MESAJ...
'Bizim çocuklar işi becerdi' sözü, belki Arapça, Acemce, Rusça, İngilizce veya başka bir dilde Türkiye'deki canlı bomba saldırıları sonrası da kullanılmış olmalı. Yani başkentlerine telefon açan birileri, istenen yerde patlamanın gerçekleştiği raporunu -hem de memnuniyetle-, vermişlerdir muhtemelen. 12 Eylül öncesi sadece sağ ve sol gibi iki anlamsız ve altı boş tanım üzerinden hayatlarını kaybeden 5 bine yakın genç ve onların yakınları, kimsenin umurunda olmamıştı. Canlı bomba saldırılarında hayatlarını kaybedenler de aynı kategoride belli ki.
12 Eylül öncesi çarpışanlara söz anlatabilmek mümkün değildi. Bugün de, Türkiye ya da bölgenin herhangi başka bir ülkesinde yaşayıp emperyalistlerin emrine girenlerin durumu da aynı. Oysa etrafımızda hayatını kaybeden yüz binler ve yerlerinden yurtlarından edilen milyonlar uyanmak için yeterli.
Bu da yetmiyorsa, yakın tarihin tecrübeleri var.
Bu coğrafyada yaşayanlar olarak birbirimizden ciddi bir farkımız yok. Bizi birbirimize düşürmek için kullanılan suni farklılıklar ise, bölgemizle alakalı hesaplarına ulaşabilme derdinde olanların icadı. Bunu anlayabilmek için yüz binlerce kişinin daha ölmesi ve yine milyonların mülteci olması gerekiyorsa, yazık...