Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 24 Şubat 2016

Ayıdan post, Moskof'tan dost olmaz!..

Geçmişimizden kalan ve tecrübeyle sabit olmakla beraber doğruluğunu yakın zamanlarda da test ettiğimiz 'Ayıdan dost, Moskoftan (Ruslardan) dost olmaz' sözünü biz iyi biliyorduk. Sanırız artık diğer bazı ülke halkları ve son olarak 'yanlışlıkla vurulan' PYD'liler de öğrenmişlerdir. Suriye yönetiminin öğrenmesi için de, herhalde biraz zaman geçmesi gerek. Anlatılmakla değil, yaşamakla anlaşılabilecek bir şey çünkü... ABD ile Rusya'nın 27 Şubat'dan itibaren Suriye'de ateşkes sağlanması hususunda anlaştıkları haberi, Suriye'de 5 yıldır devam eden çatışmaların nihayet sona ereceğini uman iyimserlerin yüreğine su serpti. Ancak daha evvelki açıklamaları hatırlayanlar, hele Rusya'nın 'terörle mücadelenin ateşkesten sonra da devam edeceği' yönündeki beyanlarını da duyduktan sonra, meseleye daha kötümser baktıkları için olsa gerek, 27 Şubat'ta beklenenin olmayabileceği kanaatindeler. Rusya'nın bölgeye müdahil olduğundan beri yaptıkları malum. Uluslararası kaynakların da doğruladığı verilere göre, Rusya bombardımanlarının yaklaşık yüzde 90'ı daha çok muhaliflere, Türkmenlere ve sivil halka olurken, yüzde 10 kadarı da DAEŞ mevzilerine gerçekleşmiş. Başlangıçta sık sık yanlışlıktan bahseden bu ülkenin, yüzde 90 bombaladığı yerler konusunda mı yoksa yüzde 10 konusunda mı yanlışlık yaptığı kendisine malum. Yanlışlık konusundaki tavırlarını mübalağa boyutlarına vardıran bu ülkenin, Kasım 2015'te sınırlarımızı ihlal eden kimliği belirsiz uçağının düşürülmesi sonrası, şok geçirip yalanlara başvurduğunu da görmüştük hep beraber.

PARDON, SİZİ ÖLDÜRDÜM...

Son olarak, müttefik olduğunu beyan ettiği PYD-YPG mevzilerini bombalayan Rusların, ateşkes ilan edildikten sonra sürdüreceği terörle mücadelenin nereleri hedef alacağı da kendisine malum. Tabii ki sıklıkla yanlışlık yapma ve böylelikle sivilleri ve onlara hizmet veren hastane, sağlık ocağı, fırın ve aşevi gibi yerleri vurma hakkı da herhalde baki kalacak. Anlaşıldığı kadarıyla, netice olarak nasıl bir Suriye istediğini bilmiyor olsak da, Rusya uluslararası güçlerin ve esas olarak da ABD'nin aldırmazlığı sayesinde 27 şubat'a kadar bombardımanlarını yoğun bir şekilde sürdürecek belli ki. Bu tarihte bir ateşkes gerçekleşecek olsa bile, muhtemelen bundan sonra da yine terörle savaş adı altında Esed rejiminin işine yarayacağını umduğu bombardımanlarını sürdürecek. Çünkü Suriye'nin geleceğindeki varlığının ancak Esed rejimi ile mümkün olacağının farkında. Suriye meselesine mutlak Türkiye karşıtlığı penceresinden bakanlar açısından herhangi bir mahzuru olmasa da, bölgeye yönelik hesaplarını eksen alan ve bu yönde herhangi bir değer tanımadan hareket eden Rusya, geleceğin Suriyesi konusunda en önemli sıkıntılardan birisi olacak gibi... Herhangi bir kural tanımadan aklına esen her yeri ve herkesi bombalayıp, sadece yakıp yıkmayı yöntem olarak kabul eden Rusların, Suriye halkının geleceğinin güzel olması konusunda hassas olabileceğini düşünmek bile hayal çünkü. Suriye'de kanayan yarayı tedavi etme konusunda işi hep ağırdan alan uluslararası sistemin, dünya kamuoyu gözünde zaten olmayan değerini sıfırlamış olması ise ayrı bir bahis...