Demir FEYİZOĞLU

DEMİR FEYİZOĞLU

Tarihi 28 Mayıs 2013

Tanrı'ya şükür, savaş sona erdi

Türkiye'de futbol anlayışı bir başka nedense..
Aslında "Spor, spordur" Kavga değildir, yakmak-yıkmak, arabaları parçalamak, insanları bıçaklamak ya da öldürmek hiç değildir. Spor bir güzelliktir, insanlara hoş vakit geçirten bir aktivitedir.
Bir temaşadır. Sporda kin, intikam ve vahşet yoktur. Sadece ve sadece güzellik vardır.
Yaşlısı ile genci, kadını, çocuğu ile izlenmesi gereken bir görsel eğlencedir. Ama maalesef Türkiye'de spor ve özellikle de futbol bir dövüştür, bir kabustur.

SEYİRCİSİZ Mİ OYNATALIM
Ne güzel söylemiş Atatürk; "Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim" diye Gerçek bu değil mi? Siz de böyle düşünmüyor musunuz? Elbette ki! Ama gelin görün ki, her vesile ile "Biz Avrupalıyız, çağdaşız, medeniyiz" diyen biz bununla övünen biz; neden futbolda bu düşünceden ayrılıp o sahaları savaş meydanına çeviriyoruz? Hani çağdaştık, medeni idik, spor güzellikti, spordu!
Hepsi lafta mı kaldı?
Sezonun açılışı ile başlayan bu çirkin, futbolu sokak kavgasına dönüştüren olaylara bir dur diyemiyoruz.
Ya da bunları önleyemiyoruz. Yasa desek yasa çıktı. Uygula. Nerede devletin gücü?
Yani Türkiye'de futbolu seyircisiz mi oynatalım?
Futbolda elbette bir rekabet vardır. Bu Avrupa ülkelerinde de var diğer dünya ülkelerinde de.
Ama oralarda hiç kimse 90 dakikalık bir futbol oyununu; kanlı bir sokak çatışmasına çevirmiyor, buna çanak tutan söylem ya da davranışlarda bulunmuyor. Hiç kimse bu olayların nedenini sadece taraftara bağlamasın. Kulüp başkanlarından yöneticisine, teknik adamlarına ve hatta medyasına kadar herkesin bu çatışmada payı olduğunu kabul etmek zorundayız. Siz tohumları ekerseniz onun dal budak salarak büyümesini önleyemezsiniz. İspanya'da, İngiltere'de, İtalya'da, Almanya'da takımlar arasında rekabet yok mu? Alası var. Ama orada statları dolduran kadınlı-erkekli, yaşlısı-genci, çoluğu-çocuğu, yeşil sahada oynanan 90 dakikanın bir spor karşılaşması olduğunun bilincini taşıyor. Kavga, dövüş, vurma, kırma, bıçakla öldürme bu toplumların mantığına zaten aykırı. Herkes üzerine düşeni yaparsa, Türkiye'de futbol ya da basketbol daha da güzelleşecek.
Tribünler genç kızlar ve kadınlarla dolacak, rengarenk olacak. Bugün hızla geriye giden Türk futbolu böyle çatışmalarla hiçbir yere gidemez. Türk futbolunu bir takım şahsi kaprisleri, hırsları ve çıkarları için katletmek isteyenlere mani olmak ve onları engellemek hepimizin görevidir.