Kandil'den yapılan açıklamalarda PKK'nın 8 Mayıs'ta çekilmeye başlayacağı belirtildi.
Geri çekilme kararı, Başkent'te olumlu algılandı.
Ancak silahları tamamen bırakmak için çeşitli şartların öne sürülmesi "kabul edilemez" bulundu.
* * *
Kandil'in sıraladığı şartlar içerisinde "özel harekatçıların" bölgeden ayrılması, koruculuk sisteminin kaldırılması gibi maddeler var.
PKK yöneticilerinin kendi elemanlarına "yenilmişlik" hissi vermemek için sıraladığı bu şartların Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından kabul edilmeyeceğine dikkat çekiliyor.
Devlet terörle mücadeleye devam edecek.
Nitekim 23 Nisan resepsiyonunda konuştuğumuz Kara Kuvvetleri Komutan Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Terörle Mücadele Konseptinde hiçbir değişiklik olmadığını söyledi.
Yani bölgedeki askeri unsurların şu aşamada azaltılması, geri çekilmesi söz konusu değil.
Aynı şekilde özel harekatçıların da.
* * *
Peki ne olacak?
Devlet ikinci aşamayı; PKK'nın hiçbir şart ileri sürmeden silahları tamamen bırakmasını bekleyecek.
Şayet bu sağlanırsa, işte o zaman pazarlık yapmaya gerek kalmayacak.
Bölgede terör tehdidi ortadan kalktığında, devlet doğal olarak askeri yığınağını azaltma ihtiyacı hissedecek.
Bu çerçevede koruculuk sistemi ve özel harekatçıların durumu gözden geçirilecek.
Ama "silah bırakma" karşılığında pazarlık anlamına gelecek hiçbir adım atılmayacak.
* * *
Hükümet Anayasa ve yasalarda "demokratikleşme" adına önemli adımlar atmak için uzun süredir çalışma yapıyor.
Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası'nda da değişiklikler olacak. Seçim barajı düşürülecek.
Ama devlet bu adımları, "Biz haklarımızı silahla kazandık" anlamına gelecek pazarlık ve dayatmalara izin vermeden yapacak.
Karayılan'ın dün bu konuları "şart" olarak sıralaması, sanki kendileri istediği için bu değişiklikler yapılacakmış gibi bir izlenim vermeye çalışması tamamen örgütün kendi içine dönük bir propaganda olarak nitelendiriliyor.
* * *
Özetle;
Ankara'da, özellikle iktidar kanadında karamsarlık yok.
Geri çekilme ile başlayan olumlu adımın arkasının geleceği düşünülüyor...