Ana muhalefete göre "türban"
Daha sorunun adında bile anlaşma sağlanamamışken, uzlaşma beklemek herhalde fazla iyimserlik olurdu.
Nitekim, dün "uzlaşma" için yapılan görüşmeler "ayrışma" ile sonuçlandı.
Ak Parti ile ana muhalefet partisi CHP anlaşamadı.
Oysa "referandum" gezileri sırasında meydanlarda bu sorunun çözüleceği umudu doğmuştu.
Ana muhalefet de çözümden yanaydı, iktidar da.
Referandum bitti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Başbakan Erdoğan TESK Genel Kurulunda karşılaşıp mini bir zirve yaptı.
O toplantıda Başbakan Erdoğan "gelin bu sorunu birlikte çözelim" dedi.
Kılıçdaroğlu ise "türban"ın tek başına ele alınmaması gerektiğini belirterek, sorunun kaynağını oluşturan YÖK'ün de kaldırılmasını istedi.
Kılıçdaroğlu "hepsini birlikte görüşelim" diye 4'lü bir paket önerdi: "Türban, YÖK, dokunulmazlıklar ve seçim barajı."
Dün AK Parti Grup Başkanvekilleri CHP Grup Başkanvekillerini ziyaret etti. "Başörtüsü konusunda madem uzlaşma var, bu sorunu çözelim" dediler.
CHP yöneticileri ise, Kılıçdaroğlu'nun "mini zirvede" söylediklerine dikkat çekerek 4'lü pakette ısrar etti.
Buna karşılık Ak Parti yöneticileri "diğer maddeler üzerinde bir uzlaşma yok.
Oysa başörtüsü konusunda uzlaşma var. Öncelikle bunu ele alalım" teklifini getirdi.
Ancak teklif kabul görmedi.
Aslında üniversitelerde türbanın serbest bırakılması konusunda Meclis'te bulunan bütün partiler arasında görüş birliği sağlanmış durumda.
Ama YÖK'ün "uygulama" ile çözmeye çalıştığı bu sorunun yasal altyapısını oluşturmak gerekiyor.
Çünkü mevcut durumda, türban ya da başörtüsü ile üniversitelere girişi yasaklayan hukuki düzenlemeler; Anayasa Mahkemesi kararları var.
Bunların değiştirilmesi gerekiyor.
Peki Meclis CHP olmadan böyle bir düzenlemeyi yapamaz mı?
Yapabilir.
Hatta Meclis'te bu değişikliğe "evet" diyecek çok yüksek bir oy potansiyeli var.
Buna rağmen iktidar, ana muhalefet partisini ikna etmek istiyor.
Çünkü "CHP iptal için yeniden Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilir" endişesi var.
Peki, üniversitelerde türbanı serbest bırakan bir düzenleme yapılırsa, CHP bunu iptal ettirmek için yeniden Anayasa Mahkemesi'ne gider mi?
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından sonra biraz zor.
O halde...
Meclis'in elini tutan mı var?