Dün, Devlet Bakanı Babacan da bu konuda açıklama yaptı. Babacan'ın açıklamalarını yorumlamadan önce bu konuda şunu söylemek gerek: CHP'nin bu vaadi bir ekonomi programı meselesidir her şeyden önce.
Yani ekonomiye nasıl baktığınıza, ekonomi programınıza bağlıdır. CHP'nin henüz açıklanmış bir ekonomi programı yok; dolayısıyla bu aile yardımı meselesini biz örneğin, CHP'nin bütçeye bakışı, maliye politikasına yaklaşımı, yoksullukla mücadele anlayışı çerçevesi içerisinde göremiyoruz. .
Tabii, CHP muhalefet olarak Türkiye'de yoksul sayısının giderek arttığını söylüyor. Ama rakamlar da Türkiye'de yoksulluğun 2002'den bu yana gerilemekte olduğunu söylüyor. Mesela 2002'de nüfusumuzun % 30'u günde 4 doların altında kazanırken bugün günde 4 doların altında kazananlar nüfusun % 4.35'ine geriledi.
Bir de Türkiye'de 2002 ile 2008 arasında reel gelir artışı % 100 civarında. Ayrıca mutlak yoksulluk sayılan ve günde 1 doların altında gelirle geçinmeye çalışanlar artık Türkiye'de yok.
Burada biz AK Parti iktidarları döneminde önemli bir iyileşme görüyoruz. Ama bunun tabii ki yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Türkiye'de yoksulluk ve işsizlik hâlâ en önemli ekonomik ve sosyal sorun. Ancak CHP bu iyileşmeyi politik nedenlerden dolayı görmediği için hesapları da, Babacan'ın dediği gibi, tutmamakta ve çözümü de eksik ve yanlış olmakta.
Evet; ekonomi bir bütündür. Siz bütçeye nasıl baktığınızı, bütçedeki gelir aktarıcı mekanizmaları nasıl düzelteceğinizi, vergi sistemini, kayıt dışını anlatmadan 'aile yardımı' gibi ayakları yere basmayan bir projeyi ortaya atamazsınız. İşte daha proje tam anlamıyla ortaya çıkmadan Babacan, CHP'yi çürüttü. CHP'nin buradaki kaynağı 12 milyarmış; ama Babacan, şu anda bütçedeki sosyal yardımların 15-16 milyar lira civarında olacağını açıkladı. Bakın bu sosyal yardımları amacına uygun olmayarak tek kalemde vermeye kalkarsanız, hem sosyal adalete darbe vurur bütün dengeleri bozarsınız, hem de kayıt dışını teşvik ederek işsizliği, dolayısıyla yoksulluğu artırırsınız. Bu öneriyle anlaşılmıştır ki CHP samimi değil; ezbere konuşuyor ama böyle olmasa bile, demek ki amaçları üreten değil, tüketen, devletten bekleyen, devleti yağmalayan bir Türkiye.