O bir rodeo atı gibiydi."
Kimden bahsediyorum?
Türk istihbarat tarihinin efsane isimlerinden merhum Hiram Abas'tan...
MİT'in "efsane" yöneticilerinden Hiram Abas, yaklaşık 30 yıl görev yaptığı MİT'ten 1988 yılında emekli olduktan sonra, 26 Eylül 1990'da Çiftehavuzlar'da aracının içinde uğradığı saldırı sonucu öldürüldü.
Suikastin üzerinden tam 22 yıl geçti. Olayı, Dev-Sol üstlense de Abas'ın öldürülme sebebi ve faillerin kimliği hep meçhul kaldı.
Ergenekon davaları, darbeler araştırmaları vesilesi ile birçok faili meçhul cinayet dosyası açıldı. Fakat Abas'ın "Faili Meçhul" dosyası üzerinde aktif bir çalışma gündeme gelmiyor.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın çok sevdiği ve birçok kritik dosyayı beraberce ele aldıkları, Hiram Abas, cinayeti nedense gündeme sokulmadı.
O dönemin arşivlerine bir göz gezdirelim:
Özal'ın 1989'da cumhurbaşkanı olmasıyla Abas yeniden ön plana çıktı. Abas, öldürülmeden bir ay önce Cumhurbaşkanı Özal ile görüştü ve 21 Ağustos 1990 günü Özal'a birinci Irak savaşı yani Körfez Krizi ile ilgili hazırladığı raporu verdi: Sayın Cumhurbaşkanım; Bugünkü çalışma ve yöntemleriyle MİT, devletimizin aktif politikasında vazgeçilmeyecek unsur olan milli istihbarat ve enformasyonu oluşturamaz. Büyük Türkiye'nin istihbarat teşkilatı da büyük oynamak mecburiyetindedir.
Bütün çalışmalara rağmen Türkiye üzerindeki terör, yabancı devlet faaliyeti olarak şu veya bu şekilde devam edecektir.
Çünkü Ortadoğu'da Türkiye'nin çok kuvvetli bir devlet haline gelmesi ve ekonomisinin iyiye gitmesi hiç bir zaman istenmeyecektir." Özal'ın kendisine MİT Müsteşarlığı veya yeni bir yapılanmanın liderliğini vermesi beklenirken, mektuptan 35 gün sonra İstanbul'da suikasta uğradı.
Ağırlıklı görüş, MİT müsteşarı olması bazı iç ve dış odakların işine gelmezdi. Bu engellendi. Dolayısıyla, Kürt vatandaşlarımızı kırdıran, PKK taşeron olarak kullanan odaklar, Türkiye'nin başını kaldırmasını o dönemde engellediler.
O dönemde, MİT'te çok yakın arkadaş olan ve tavla arkadaşlığı ile tanınan Prof. Dr. Mahir Kaynak'a, Abas suikastını sordum.
Kaynak, "Merhum Abas, MİT'in asi çocuğuydu. Bir mevkiye vuruşa vuruşa gelirdi. O bir rodeo atı gibiydi. Onu yönetmek zordu. Ama yönetildiğinde olağanüstü kabiliyetli ve o düzeyde cesurdu" dedikten sonra, vurucu cümlesini kullandı:
Onu ortadan kaldıranlar yakından tanıyan, onu iyi bilen isimler. Düşman uzakta değil."
Abas'ı yakından tanıyan dönemin Emniyet Kaçakçılık Dairesi Başkanı Atilla Aytek, onunla ilgili şöyle demişti: Emekli olduğu dönemde 'Neler yapıyorsun' diye sormuştum, o da Özal'ın verdiği bazı işler var, onlara bakıyorum' demişti."
DURSUN KARATAŞ... Birileri düğmeye basınca o hemen faaliyete geçerdi..
İsmi gibi "Kara" ve "Taş" gibi bir isimdi. Uzun yıllar Fransa'da yaşadı ve öldü. Dursun Karataş, 1989'da cezaevinden firar etti birçok suikastte o vardı. Almanya, İngiltere, Hollanda gibi ülkelerde yaşadı. Elbette yaptığı hizmetlerin karşılığını bazı ülkelerden ve istihbarat servislerinden aldı.
Acaba, günümüzde kimler, onun görevini yerine getiriyor?