Tarihi 13 Kasım 2023

Terörist

SRAİL bir terör devletidir." kavramı bugüne mahsus bir söylem değildir.
Kurulmadan önce teröre başvuran bir topluluktur. İngilizler'e çalışarak, karşılığında devlet kurabilmek için söz almıştır. O günlerden itibaren toplu katliamlara girişerek binlerce Filistinli ve hatta Osmanlı askerlerini öldürmüşlerdir. Çanakkale Savaşı'nda bile Siyonist birlikler "Terör devleti" kurma aşkına Londra'ya çalışıp, binlerce Türk'ün kanını eline bulaştırmıştır. İngilizler gasp ettikleri Filistinli topraklarını evlerini, karşılıksız olarak o dönem bölgede terör estiren Siyonist terör örgütü üyelerine vermiştir. Filistinlilerin sattığı iddia edilen toprak yüzde biri bile geçmez. Yüzde 99'un üzerinde bölümü terörle gasp edilmiştir.
O terör örgütlerini kuran Siyonist örgüt liderleri yıllar sonra kitaplar yazarak gasp ve katliam olaylarını ballandırarak anlatacak kadar yüzsüz takılmışlarıdır. "Filistinliler evlerini, topraklarını sattı" iddiası koca bir yalandır. Kim bunu savunuyorsa, Siyonist iftira propagandasının papağanına dönüşmektedir.
Kurulurken terör orduları üzerine inşa edilen bir devlet, bunu tüm kurumlarının genlerine işlemiştir. Terörden fayda sağlayarak devlet kurmayı başarmanın getirdiği tecrübeyle, bugünlere kadar aynı yöntemi sinsice sürdüren bir Siyonist topluluk bölgemizi yangın yerine çevirmektedir.
Daha birkaç hafta önce Libya'da bir İsrail ajanı yakalanmıştır. Sorgu görüntüleri sosyal medyaya düşmüştür. Libya'ya "Muhammed" adıyla giden ajan aslında bir DEAŞ komutanı olduğunu ve İsrailli olduğunu o videoda itiraf etmektedir. İsrail istihbaratının verdiği görev doğrultusunda Suriye'de DEAŞ'a komutanlık yaptığını, daha sonra Libya'ya gönderilerek burada terör ordusu organize etmekle vazifelendirildiğini açık açık anlatmaktadır.
DEAŞ'ın kurucusu ABD ve CIA, yürütücü organizatörü İsrail ve MOSSAD'dır. DEAŞ lideri Ebubekir Bağdadi aslında takma bir isim kullanan Siyonist İsrail vatandaşı ve MOSSAD ajanıdır. Yaptığı görevi başarıyla tamamladığı için, öldürüldüğü görüntüsü verilerek, İsrail'in Miami, Karayip Adaları gibi tatil beldelerinde hazır tuttuğu villalardan birinde John veya Michael gibi benzeri bir isim alarak gününü gün etmekte, emekliliğin tadını çıkarmaktadır. DEAŞ hiçbir zaman İsrail'e bir kez olsun saldırmamıştır. Var olduğu günden beri Müslüman katletmiştir ve buna devam etmektedir. Şu an Afrika'da patlama yapmış, binlerce insanı katletmeyi sürdürüyor.
Afganistan'da hızla örgüte üye toplayarak, Tel Aviv ve Washington'dan gelecek yeni görevleri bekliyor. Filistin'de yapılan katliamı destekleyen bir DEAŞ vardır ortada. Yayın organlarında Filistinlileri "Mürted, yani dinden çıkmış" olarak niteleyen makaleler yazdıklarını ve bunların katledilmesi gerektiğini iddia ettiklerini de İngiliz medyasından öğreniyoruz. 6 bin DEAŞ'lı tutasağın CIA ve MOSSAD ajanlarıyla görüşüp PKK'ya katılmayı ve onlarla birlikte Gazze tünellerinde savaşmaya ikna edildiklerini de yine İngiliz medyasından öğrendik. Şu anda o tünellere İsrail askeri kıyafeti giyerek Filistinli öldürmeye çalışanların büyük çoğunluğu PKK, DEAŞ ve Ermeni terör örgütü üyeleridir. İçlerinde Ukrayna'da savaşmış Avrupalı Nazi örgütleri üyeleri bile vardır. Geçtiğimiz günlerde bunlardan biriyle yapılan röportajı Avrupa medyasında okuduk. Hitler ve Nazi katliamı yaşayan İsrail oğullarının bir bölümü, bugün "Terör Devleti" aşkına Nazi üyelerine bile İsrail askeri üniformasını giydirip, Gazze'ye sürecek kadar Siyonist teröristtir. O yüzden İsrail'i yönetenler "Gazze'de ne yaparsanız yapın İsrail üniforması giyen hiç kimse yargılanmayacaktır" diye yasa çıkarmıştır.
Bu "Öldürün, topluca katledin, sivil, kadın, çocuk, bebek ayırt etmeksizin halledin, tecavüz etseniz bile yargılanmak yok" demektir. 20. Yüzyıl'da böylesine canice ve alçakça kanun çıkaran, savaş suçuna teşvik eden başka bir devlet yoktur. O yüzden İsrail tam bir gözü dönmüş terör devletidir.
PKK'yı kuran, besleyen, hatta hazırladığı kamplarda eğitip, Mehmetçik öldürmesi için üzerimize salanlardan biri de İsrail'dir.
O yüzden PKK'nın, Gazze savaşı başlar başlamaz 1000 terörist üyesini İsrail'e desteğe göndereceğini açıklaması normaldir. Çünkü teröristler ancak kendilerini besleyen terör devletleriyle kol kola gidip, onlar için ölümü ve cehennemin dibini göze alır.
Amerika'nın zaten terör örgütleriyle iç içe nasıl girdiğini bugün sokaktaki çocuklar bile bilmektedir. "Çocuk, kadın, bebek ayırt emeksizin öldürmek serbest" diye kanun çıkran İsrail'in emrine girmesi ve koruma yapmaya koşması normaldir. Onlar artık tam manasıyla deşifre olmuşlardır.
Dünyada her şeyin bugün net görülmesi ve bunun getirdiği öfkeyle nefret, terör devletlerini yok olmaya götürecektir.