YUNANİSTAN apar topar, yıllardır PKK'lıları ağırlayıp beslediği Lavrion Kampı'nı kapattı. Yunanistan Dışişleri Bakanı "Türkiye ile iyi geçinmeliyiz" dedi.
Türkiye'nin Afrika'dan kovmaya başladığı Fransa, kaosu yaşıyor. Yıllarca sömürdüğü Afrika'dan gelen göçmenlerin "Getto" ve ayrımcılık isyanı durdurulamıyor.
Avrupa'nın diğer başkentlerine hatta Kanada'ya kadar uzandı bu isyan. PKK Fransa'da, isyancılara desteğini açıkladı, eylemlere katılarak polise saldırdı.
Erdoğan'ın "Birgün gelir beslediğiniz o terör sizi de vurur" sözlerine bugün Fransa tanıklık etmeye başladı. İsveç NATO zirvesi öncesi paldır küldür bir PKK'lıyı "Terör örgütüne finansman sağlıyor" diyerek tutukladı ve cezaevine gönderdi dün. NATO'ya girmelerinin tek yolu Ankara'yı ikna etmek. Şirin gözükmek için kendilerini yırtıyorlar. Macaristan'dan "Türkiye'den İsveç'i NATO'ya alın çağrısı gelirse ancak o zaman onay veririz" açıklaması geldi.
Avrupa'nın içinde artık sadece Ankara ile hareket eden bir ülke var. Beyaz Saray'ın resmi yayın organında bile "Brüksel'de kritik toplantı. Türkiye İsveç vetosunu kaldıracak mı" manşeti vardı. Binlerce km. ötede bile gözler Türkiye'nin ağzına bakıyor.
Mısır Devlet Başkanı Sisi ilk kez İstanbul'a geliyor. 15 milyar dolarlık yeni bir ticaret hacmine kapı aralanıyor. Mısır'la Mavi Vatan ve Akdeniz'de enerji ortaklıkları konusunda anlaşmalar masada.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'e Erdoğan "Gel" dedi. Bugün o da apar topar İstanbul'a koşacak. Dünyanın gözü Türkiye'de. Savaşı durdurabilecek tek başkent Ankara. Umudun tek adresi Türkiye. Avrupa Birliği, özellikle de Almanya Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi yönünde komisyonlar kurdu. Karadağ'ın yeni Başbakanı Dritan Abazoviç "Türkiye süper güç" dedi.
Rusya, Ukrayna ile girdiği savaşı Avrupa'ya taşımak istiyordu. Sırpları provoke ederek Kosova ile savaşın eşiğine getirdi. Paniğe kapılan NATO ve AB ülkeleri, sorunu çözecek, yeni bir savaş fitilinin ateşini söndürecek tek ülke olarak Türkiye'nin kapısını çaldı. Türk komandoları Kosova'ya gönderilerek savaş durduruldu.
Türkiye Gabar'dan sonra Kato dağında da petrol rezervleri buldu. Gabarın en az 10 katı rezerv olduğu açıklandı. NewYork Times "Türkiye'nin yeni bir enerji üssü olma hususunda öne çıkması çok çarpıcı" diye haber yaptı. Körfez'den Türkiye'ye milyarlarca dolarlık yatırım yola çıktı. Afrika'da Türkiye'yle milyarlarca dolarlık yatırım ortaklıkları konusunda muazzam dönüşler başladı. Birçok limanı artık Türkler işletiyor, petrol ticaretinin kilit noktaları Ankara'nın elinde ve kontrolünde.
Türkiye hem jet uçağı hem de jet motoru yapabilen sayılı ülkelerden biri haline geldi.
İnsansız Hava Araçları sayısında da ABD ve Çin'den sonra dünyada 3. Sıraya yükseldi. Bine yakın dev bir filoya sahip ender ülkelerden biriyiz. Artık kendi uydularımızı uzaya gönderiyoruz.
Roketsan yakında kendi fırlatma üssümüzden yerli uydularımızın uzaya fırlatabileceğini ve bu konuda da sayılı ülkeler arasına girdiğimizi duyurdu.
Burada yazabileceğimiz o kadar çok örnek var ki... Yıllardır yapılan alt yapı yatırımları ve dünyada nakış gibi işlenen ilişkiler yumağı semeresini vermeye başladı.
İslam ve Türk dünyasında birleştirici ve aynı eksende buluşma rotası çizen lider ülke konumundayız artık. Hayal bile edemeyeceğiniz muazzam gelişmeler kapımızda. Tüm dünya basınının "2023'teki en önemli seçimler Türkiye'de" manşetinde birleşmesi boşuna değil. Kilit ülkeyiz.
Batı'nın ayakta kalabilmesi için en çok muhtaç ve bağımlı olduğu ülke haline geldik. Batı geriye gittikçe Ankara dünyanın birçok bölgesinde daha da güçleniyor. Öyle bir hale geldiler ki, koydukları ambargoları bile deliyorlar. Rusya'nın savaştan sonra daha fazla petrol ve doğalgaz sattığı açıklandı. ABD'nin üsler kurup eyaleti haline getirdiği Yunanistan bile gemileri ile Rus petrolü taşıyor. Yoksa aç kalacaklar.
İngiliz Shell'in bile savaştan bugüne kadar, ambargoya rağmen yüzlerce milyar dolarlık Rus LNG'si taşıdığı ortaya çıktı. Prensipleri ve ilkeleri olmayan, kendi koydukları ambargoyu bile herkesin gözü önünde delen, para için donunu bile satacak hale gelmeye başlayan bir Batı var karşımızda...
Ve tüm gelişmelerle dinamikler, onları Ankara'nın kucağına itiyor. 70 devlet başkanının Türkiye'deki başkanlık törenine koşup sıraya girmesi boşuna değil.
Dünyanın kıskanarak izlediği bu manzaralar "Türkiye ekseni"nin kurulduğunu müjdeliyor. Hayırlı uğurlu olsun...