Tarihi 3 Haziran 2023

Neptününüz bol olsun

KEMAL Bey'i dün Meclis'te oturumu locada izlerken üzüldüm. Başkan olacağına o kadar inanmıştı ki "Yüzde 60'la alırız" falan diyordu. Şimdi Başkan Erdoğan'ı Meclis'in en arkasında, üst katta mahsun seyirci bakışlarıyla izleyecek duruma düştü.
CHP'nin başında kalabilecek mi belli değil.
Ekrem İmamoğlu ya onu devirecek ya ayrı bir parti kurarak bölecek ya da sürekli "Ben Başbakan olacağım" diyen Meral hanıma "İlk seçimde söz. Seni Başbakan yapacağım" deyip ikna ederek İYİ Parti'nin başına geçecek. Bu üçünden birini görme ihtimalimiz çok yüksek.
Kemal Bey artık milletvekili bile değil.
Tıpkı diğer ortağı liderler gibi. Hepsi bu halkı kandırmıştı. "Kesin kazanıyoruz" diyerek.
Kaybedince seçmenlerine büyük travma yaşatan psikolojik virüse dönüştüler. 28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı vardı. Bir röportaj vermişti post modern darbeden sonra.
İnanılmaz açılımları olan sözler sarfetmişti.
"Ankara'da önüne gelen bana müdahale edin darbe yapın diyordu. Bu baskı o kadar çoktu ki, biz bütün Türkiye bizden müdahale bekliyor zannederek harekete geçtik. 28 Şubat'ı gerçekleştirdikten sonra Anadolu'yu, gezdik. Herkes bize öfkeyle bakıyordu.
Her şey yaşadığın yerden, Ankara'dan göründüğü gibi değilmiş" diyordu.
Yılmaz Özdil de buna benzer bir açılıma imza attı. "Tele1 seyrederseniz, Cumhuriyet gazetesi okursanız dersiniz ki AK Parti bitmiş ya, CHP ilk seçimde yüzde 90'la seçimi kazanır." Diyordu. Fox'u unutup atlasa da tam isabet bir teşhisti. Bu ülkede paralel evrende yaşayan ve yaşatanlar vardı.
Bu güruh öyle inandı kiz kazanacağına, sonuçlar ortaya çıktığında hayal kırıklığı yaşadı. Depresyona girenler de vardı mutlaka. Başkan Erdoğan bu soruna bile el atmalı diye düşünüyorum. Mesela Ekrem İmamoğlu'nu ittirilerek giden otobüslerden sorumlu Cumhurbaşkanı yardımcısı yapabilir.. Kemal Beyi Huzurevlerinden Sorumlu Başkan Yardımcılığına atayabilir..
Çünkü gerçekten büyük bir yıkım içindeler.
Kazanacaklarına dair inanmışlıkları 7 kat göklere uzanmıştı. 9 bin bürokrat dahi belirlemişlerdi. Kartvizit bastıranlar bile vardı. Federasyon başkanlıkları için dahi birbirlerini yiyorlardı Millet ittifakında. Şu an görevde olan Bürokratları istifa edin yoksa yargılayacağız diye tehdit bile ettiler.
İmamoğlu "Cumhurbaşkanı yardımcısı" diye davetiye dahi bastırdı. Biri canlı yayında "Meral hanım aradı beni Cumhurbaşkanı yapmak istiyor" derken ağlayacaktı neredeyse. Meral hanım 15 Temmuz'un hemen öncesinden beri "Ben Başbakan olacağım" dedi neredeyse her gün. Ümit Özdağ içişleri bakanı ilan etti kendini. Cemal Enginyurt "Ben olacaktım Ümit'e gitti" dedi canlı yayında. HDP diyaneti bile kendine bağladı "İki bakanlık bize yetmez en az dört. Cumhuriyeti değiştirmeye geliyoruz" dedi. "İçişleri bakanlığı CHP Genel Başkan yardımcısına gidecekti, Ümit'e verilince fedakarlık yapacak" dendi. Ümit Özdağ MİT'i bile kendine bağladı, kadro kurmaya başladı. Kemal Bey Cumhurbaşkanı olmuş gibi Londra tefecileri ile anlaşma imzaladığını söyledi Ekrem-Mansur ikilisi sandıklar açılır açılmaz Kemal Bey'i Cumhurbaşkanı ilan etti. Anket şirketleri "Yüzde 60 Kemal" dedi "CHP lideri de 'Geliyorum" diye bağırdı ekranlardan. CHP'de kurmaylar milletvekili adayı bile olmayıp, bakanlar kurulu listesini seçimden önce açıklayalım mı açıklamayalım mı tartışmasına girdi.. Seçimi yüzde bir milyon kazandıklarına inandırılan bu güruh, Bakanlar kurulu listesi oy vermeden iki gün önce açıklansın çağrıları yaptı. Yeni bakanlarımızı şöyle keyifle görelim diye çığlık attı. Sinan Ogan'a 3 bakanlık teklif edildi. Kendilerini galaktik imparatorluğun yönetenleri zannetmeye başladılar.. Seçim biraz daha geç olsaydı bunlar gezegenleri yönetecek adaylar olarak birbirlerini kıracaklardı. Belki de Ekrem'i Jüpiter'de Mansur'u Neptün'de basın toplantısı yaparken görecektik. Sanal gerçeklikte yapay zeka yerleştirilmiş kafaları yaşıyorlardı sanki. "Şimdi Kemal Bey kaybetmedi" diyen CHP'liler var. Kaybetmedi demek kazandı anlamına geliyor. Bunların kafası neyi yaşıyor. Daha seçilmeden seçilmiş gibi davranan dünyanın en acayip insanları ile tanıştık bu seçimde. Milyonları da buna inandırdılar. Sözcü tvde son seçimden bir gün sonra "Erdoğan Kemal Bey'i arayıp tebrik etmedi. Bu ayıp" diyene bile rastladım vallahi. Toplumda hayal dünyasında yaşayan ve yaşatılan bir topluluk doğurdular. 29 Mayıs sabahına uyanıp reel gerçeklikle buluşanlardan bazıları bu ülkeyi terk edeceğini açıkladı ama nereye gideceğini söylemedi. Belki de Mars'ta hayat olduğuna inananlar ve oraya yerleşmeyi düşünenler bile vardır. Toplumun ruh sağlığını bozan bir uzaylı muhalefet istilasından kurtuldu bu memleket. Allah kimseyi Jüpiter'de Mars'ta yaşıyorum noktasına getirmesin. Şimdi Kemal Bey gitmez. ABD ona fatura çıkarıp Deniz Baykal benzeri operasyon çekebilir. O direnirse İmamoğlu saldırır. Ekrem CHP'yi alamazsa parti kurar. Beş yıl sonra Kemal'le Bey tıpkı şu anda ABD Başkanı Biden' gibi 81 yaşında aday olur. Kürsüde sola dönüp boşlukla tokalaşır, yere düşer. İmamoğlu "Bana Merkür'le Satürn'ü verin ittifak yaparım" der. Mansur'a Uranüs kalır. Hayat devam eder. Neptün'ünüz bol olsun?