Tarihi 18 Ocak 2023

Ördek Michael

BUGÜN sizleri yaklaşık beş yıl öncesine, 19 Ekim 2017 tarihli yazıma götüreceğim. Bakın neler söylemişiz orada.
"Washington'un yüksek gökdelenlerinden biri...
İçeride devamlı toplantılar yapılıyor, hangi ülkeyi nasıl parçalarına ayırırız diye planlar ortaya konuyor.
O gökdelende toplantının yapıldığı yer American Enterprise Institute adlı düşünce kuruluşunun yeri...
Burası Haçlı-Siyonist ittifakı NeoCon'ların karargahı... O karargahtan NeoConlar'ın bir numaralı tetikçilerinden Michael Rubin Türkiye'ye sürekli saldırı halinde tweetler atıyor. 15 Temmuz darbe girişimi öncesi de 'Türkiye'de darbe olacak. Bu benim analizim' diye tweetler atıyordu.
Şimdi aynı karargahtan bunun bir analiz olmadığını açıklıyor. 'Aslında sağlam bir kaynaktan istihbarat almıştım' diyor. Haçlı-Siyonist ittifakının tetikçisi acaba istihbaratı nereden aldı?
Bunu öğrenmek için uzaklara gitmeye gerek yok. Hemen bir alt kata inmek yetiyor.
Evet haçlı-Siyonist ittifakı NeoCon'ların karargahı American Enterprise Instute adlı think-thank kuruluşunun bir alt katında tanıdık yüzler çalışıyor.
Orada da "Rumi Forum" adındaki kurum var. Hani şu FETÖ'cülerin ABD'de kurdukları ilk karargah...
Orada darbe planları yapılıyor, bir üst kattaki NeoCon karargahından da dünyaya duyuruluyor. Michael Rubin'in 'Aslında ben bir alt kattaki darbe toplantılarına katılıp, yönetenlerden biri oldum' diyecek hali yok. Bu ayıp olur. Onun için katıldığı ve yönettiği toplantıdan aldığı bilgilerle 'Darbeyi önceden bilen' adam havasında hava atıyor.. Alt kattakiler hep kullanılan zavallılar olur." Bu zavallı zevzek ördek Michael Rubin'i sizlere sık sık hatırlatıyorum bu sütunlarda.
Bir zamanlar, kucağına oturttuğu FETÖ sayesinde ABD'de prim yapmış, kendisine güç vehmetmişti.
Obama döneminde "Türkiye''ye müdahale edin" diye ABD'ye darbe çağrıları yapıyordu. FETÖ'nün 1 numaralı akıl hocalarından biriydi. Terör örgütü 15 Temmuz'da başarısız olup yeryüzünde kaçacak delik ararken göz yaşlarına boğuluyor, ekranlarda "Bizimkiler tutuklanıyor" diye ağlıyordu. FETÖ'ye Türkiye'de darbe indirilince bu zevzek Michael'in gücü de bitti, söylediklerini dinleyen de kalmadı. Zavallı, üç kuruşluk bir adam durumuna gelip, tasfiye oldu. O yüzden son günlerde rahat durmuyor.
Başkan Erdoğan'a saldırarak, Türkiye'de muhalefete çağrılar yaparak tekrar bir yerlere gelmek için çırpınan, batağa batmış ördek görüntüsü veriyor.
Son olarak kalktı Türk SİHA'larına saldırdı.
"Türklerin ürettiği bu SİHA'lar ABD için tehdit" dedi. Evet SİHA'larımızla ABD'ye tehdit ediyormuşuz.
Engellenmeliymişiz. Allah'tan "Türk SİHA'ları ABD için tehdit" diyor. Bizdeki muhalefet için de malum "Oyuncak bunlar" diyenler vardı. Oyuncak ile ABD'yi tehdit edemeyeceğimize göre "Bunlar maket" diyenlerle, oyuncak olduğunu söyleyenleri farkında olmadan şapa oturtmuş oluyor Michael.
Neyse dönelim tekrar ördek Michael'ın bitik olmanın getirdiği ezikliğine. Şapşal eziğin üst katta başlattığı "Türk SİHA'larınasaldırı" kampanyasına hemen alt kattaki FETÖ'cü Rumi Vakfı üyeleri de katıldı. Tweetlerle olayı büyütüp, en sonunda bu ülkeyi yönetmeye talip olan 6'lı masanın önüne de getirdiler. Bir baktık o masadan Ali Babacan da SİHA üretenleri sorgulama, yargılama imasında bulunmaya başladı. Bir hafta içinde ABD'den üst katta başlayıp, alt katla yayılan kampanya, 6'lı masanın üzerinde katılımcı, masanın altında da HDP gibi bir şakşakçı buluverdi.
Ali Babacan'ın partisi zaten FETÖ'cü kaynıyordu. İstanbul il teşkilatı fokur fokurdu. İyi Parti'de de durumlar fena değildi! 15 Temmuz'da darbecilere destek yağdırıp, sokağa çıkanlara hakaret tweetleri yağdıran FETÖ'cü bir hafta önce il başkan adayı diye lanse ediliyordu.
E zaten 15 Temmuz'da darbeci "Askerlerin Boğazı kesiliyor" yalanı ile ortalığı ayağa kaldıran Canan Kaftancıoğlu da CHP'nin İstanbul İl Başkanıydı. Yakında PKK'nın başına bile FETÖ'cü geçerse şaşırmayacağız.
DHKP-C terör örgütünün gençlik yapılanması lideri yakalanmıştı geçtiğimiz yıllarda. O terörist FETÖ'cü çıkmıştı. PKK'da niye olmasınlardı.
Şimdi bu işbirlikçiler, topyekün Yerli ve Milli Savunma sanayiimize saldırmayı, her gün bir söylemle itibarsızlaştırmayı, Washington'dan başlayıp buralara kadar uzanan kampanyaları desteklemek için birbirini ezmeyi görev edinmiş durumdalar. Hatta Avrupa başkentlerinden "Türkler bu SİHA'larla savaşların seyrini değiştirdi" diyen savunma bakanları ortalığa saçılırken, bizde "Yargılayacağız SİHA üretenleri" diyen ve bu ülkeyi yönetmeye talip olan yerliler fışkırıyor. Bunlar ittihatçı kafa. Normal.
Üzülmüyorum. Benim üzüldüğüm Michel Rubin gibi bitik, tükenmiş ve tasfiye edilmiş zavallı eziklere umut dağıtmaları. Yapacak bir şey yok diyemeyiz. Ne yani ülke yönetimini, zevzek Michaelların kampanyalarına katılanlara mı vereceğiz?