Tarihi 9 Kasım 2022

Yeni dünyanın yıldızı

ABD'DE yapılan ve bu sabah resmi sonuçlarının açıklanması beklenen ara seçiminin, dünyada küresel ve bölgesel etkileri olacaktır. Ara seçimle 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamı yenileniyor.
Bu satırları kaleme alırken henüz sonuçları bilmiyorduk. Eski Meclis'teki Demokrat çoğunluk Cumhuriyetçilere geçebilir. Üçte biri yenilenecek Senato'daki Demokrat çoğunluk da 50-50 eşitlenebilir ya da zayıf ihtimalle 50- 49 Cumhuriyetçiler lehine olabilir. Sonuçlar ne olursa olsun dünya bambaşka bir yöne ve değişime doğru evriliyor.
Büyük bir küresel değişimin öncesinde çok sert rekabet, kaoslar, bölgesel çatışma ve savaşlar, digital siber yarış ve istihbarat savaşları yaşanıyor. HER ÜLKE YENİ DÜNYA DÜZENİNDE YENİ POZİSYON ALMAK ZORUNDA VE BUNUN İÇİN BÜYÜK MÜCADELE VAR! Büyük kırılmalar, dağılmalar, saf değiştirmeler kaçınılmaz. Sömürgecilik ve körü körüne (esir) müttefiklik anlayışındaki ittifaklar çöküyor. Artık ORTAK VE ÖRTÜŞEN MENFAATLER DOĞRULTUSUNDA İŞBİRLİĞİ dönemi başlıyor. Tek bir gücün küresel etkisi giderek zorlaşıyor. Bu sebeple NATO, BM, Dünya Ticaret Örgütü (WTO), Dünya Bankası, IMF ve benzeri global kuruluşlarda büyük bir yenileşim, değişim ve yeniden yapılanma zorunlu!
Her ülke bu yeni dünya düzenine ayak uydurarak çıkarlarını korumak durumunda.
Değişmek zorunda. Başkan Erdoğan'ın söylediği "BÜYÜKDEN DAHA BÜYÜK KÜÇÜKDEN DAHA AZ TAVİZLERİN OLMASI" kaçınılmaz! Dolayısı ile en büyük değişimi ABD yaşayacak. Zira artık tavizler vererek küresel politikalarını yürütmek zorunda. Çıkarlarını, eşit ortaklık bazında işbirliği yapmak zorunda olduğu "STRATEJİK ORTAKLARLA" korumak mecburiyetinde. , "ESKİ TEK SÜPER GÜÇ ABD"nin yeni dünya düzeninde tek belirleyici güç olarak kalması ve (adaletsiz, haksız, zalimane ve sömürücü) "başat" ilişkili politikalarına devamı mümkün değil. İşte bu ara seçim, Başkan Trump'ın döneminde Amerikan derin devletinin ( ortak aklın, derin sistemin) start verdiği Amerika'yı yeniden güçlü yapma hedefine yönelik iç değişimleri hızlandıracak. Amerikan sisteminin en önemli temel taşlarından birisi olan Amerikan Kongresi, ABD'nin küresel gücünden istifade etmek isteyen üçüncü ülkelerin, küreselcilerin, iç ve dış çıkar gruplarının, açık gizli paralel yapıların etkisinde ve tasallutunda. ABD 'nin tek küresel süper güç olduğu dönemlerde bu duruma, ABD 'nin derin sistemi ve Beyazsaray iktidarları müsamaha ediyordu. Hatta bu durumu Beyazsaray iktidarları ülkelerle ilişiklerinde ve dış politikada kullanabiliyordu. Netameli konularda ya da yapmak istemediği durumlarda topu "KONGRE"ye atarak, vaziyeti kurtarıyor; ilişkilerinde hep tek belirleyici ve muhataplarını da KONGRE'yi göstererek yalvartıyor, dize getiriyordu.
Ancak KONGRE'yi etkileyen lobiler ve paralel yapılar öyle bir hale geldi ki bu durum bizzat Amerikan çıkarlarını ve sistemini ipotek etmeye, ülkenin ali menfaat ve politikalarına zarar vermeye başladı. Süper güç ABD neredeyse sistemindeki paralel yapıların oyuncağı olma durumuyla burun buruna geldi. Bu sebeple yeni dünya düzeni kurulurken ABD, öncelikle içindeki bu ipotekçi unsurları, çıkarlarına zarar veren Lobileri, sistemin geri tarafına sızmış "paralel yapıları " tasfiyeye başladı. Trump döneminde "Yeniden büyük Amerika" sloganıyla başlayan Biden ile de devam eden bu büyük tasfiye, bu ara seçim sonuçlarıyla daha da hızlanacak görünüyor.
ABD ara seçimi ile daha da hızlanacak olan "KÜRESEL DEĞİŞİM VE YENİ KÜRESEL YAPILANMA" sürecinin, Türkiye'ye etkisi çok pozitif olacak. Zira küresel değişim, "Washington-Ankara- Moskova" ekseninde şekillenirken, Türkiye hem stratejik konumuyla hem de (Türk ve İslam Dünya'sından, bütün mazlum ülkelere uzanan) gönül coğrafyasıyla, çok kilit, hayati ve belirleyici bir küresel aktör-rol model ülke olarak öne çıkıyor. İkamesi güç pozisyonunu, savunma ve yerli sanayiini geliştirerek, ekonomisini büyüterek, ilişkilerini (kazankazan) eşit ortak olarak sürdürerek, daima adaletten, haktan ve paylaşımcı yardımsever bir dost olarak devam ettirerek daha da güçlendiriyor. Zaten Başkan Erdoğan'ın "TÜRKİYE YÜZYILI PROJESİ" de bu büyük küresel değişimde parlayan yıldız ülkemizin gıbta edilecek geleceğini müjdeliyor.
Bu durum, çivisi çıkmış, ekseni kaymış, karanlık dünyada BÜYÜK BİR BARIŞ UMUDU OLARAK ışıldarken, bundan da ne yazık ki içimizdeki yabancılar ve ittihatçı kafanın kararttığı mandacılar ile emperyalist kuklaları rahatsızlık duyuyor. Korkunun ecele faydası yok! Türkiye yüzyılı geliyor.