Tarihi 6 Aralık 2020

Biden’ın ‘JOE’cukları

Amerikalı dostum aradı. Gevrek gevrek gülüyordu, telefonda."Bekir bey, 'Biden'ın 1. sorunu' başlıklı yazını okudum. Türkiye'de elini karartanları iyi yazmışsın." dedi.

O bir, ABD'nin en derinlerinden olan ve 50 yılı aşkın bir zamandır Avrasya, NATO, Türk-Amerikan ilişkileri konularındaki görüşlerine her çevrede çok değer verilen bir uzman Ameriklalı! Çok iyi Türkçe konuşur. Üstelik "Ta Balkanlar'dan Çin'e kadar Avrasya'da ve tüm İpek Yolu'nda Türkçe konuşarak anlaşır ve seyahat ederim." diyerek de pek böbürlenir. ABD'nin, 2. Dünya Savaşı sonrasında dünyayı şekillendirmesinde en etkili şahsiyetlerden olan Brzezinski ve Kissenger ile çalışmışlığını her vesile ile dile getirmekten de ayrı bir zevk alır. Ben ona "Joe Eagle" adını taktım ve kendisine de "Amerikan Kartalı" diye hitap ederim. Bu hitabımdan da pek hoşlanır. "Dostum Bekir, ben hakiki 'Amerikan Kartalıyım, çakma değilim" der.

Ona "Bak Amerikan Kartalı dedim. Bir defa 'Elini' değil, 'Enseyi karartma' denir." diyerek söze girdim. Kahkaha attı ve şöyle konuştu: "Hep karıştırıyorum. Neyse enseyi karartanları güzel anlatmışsın. Siz Türkler gerçekten çok espirili insanlarsınız. İnternetteki, sizin muhalefeti ve Başkan Erdoğan karşıtlarını Biden'ın Joe'cukları olarak gösteren karikatürü gördüm. Çok güldüm. Doğrusu müthiş bir buluş ve gayet zekice çizilmiş. Ama senin Washington Post'ta çıkan 'Biden'ın ilk işi Türkleri durudurmak olmalı' makalesini biraz fazla ciddiye almana şaşırdım."

Niye, 'Amerikan Kartalı?' dedim. Baksanıza topal ördek Başkan Trump'ın dişişleri bakanı Pompeo bile veda ziyaretlerinde her gittiği yerde 'Başta Fransa ve AB, Türkleri durdurmalı' demiyor mu? Türkiye'nin güçlenmesinden duyulan rahatsızlığı dile getirmiyor mu?

"Laflara bakma!" dedi, Amerika'nın derinlerinden seslenen adam. Ciddileşti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Sözler değil, icraat önemli. Değil seçilmiş Başkan Biden, ne Demokrat ne de Cumhuriyetçi hiçbir yönetim, Türk-Amerikan stratejik ortaklığını ve işbirliğini görmezden gelemez. ABD'nin Türkiye ile müttefiklik ilişkileri 'hayatidir' ve giderek daha da önem kazanıyor. Artık Türkiye öyle bir konumda ki sadece Transatlantik ilişkilerde değil, ABD'nin dünyanın her bölgesindeki menfaatleri ve ilişkilerinde ihtiyaç duyduğu bir "hayati müttefik"! Üstelik bunu hiçbir güç ya da lobi değiştiremez; engelleyemez. ABD'nin Türkiye ile örtüşen menfaatleri, sanıldığından çok daha fazladır. İkamesi de mümkün değildir."

Ve soluk almadan devam etti; "Bekir bey! Afrika'da, Avrasya'da, Ortadoğu'da Türkiye öyle güçlü hamleler yapıyor ve diplomasi yürütüyor ki dost düşman herkesi şaşırtıyor. Bakın size bir başka tiyo vereyim. Bugün ABD'de, düşünce kuruluşları ve küresel olaylarla ilgili çevrelerde en çok 'Türkiye'nin Suriye'de, Dağlık Karabağ'da, Libya'da Rusya ile yaptığı işbirliği ve sorunlara getirdiği çözümler konuşuluyor. Savunma sanayinizin geldiği nokta, siber teknolojilerde devler ligine girmeniz, seminerlerde ve beyin jimnastiklerinde 'konu' ediliyor. Türkiye aleyhine faaliyet ve beyanlar bile her seferinde, Türkiye'nin daha da güçlenmesine yarıyor. Hani sizde bir söz var: Kötü komşu, insanı ev sahibi yapar! Türkiye aleyhine her faaliyetden, daha güçleniyor ve söz sahibi oluyor. Enseyi karartmayın!"

Bu sözlerle daha bir neşelendim. Ülkemle, ordumla, savunma sanayinde muhteşem işler yapan milli ve yerli genç beyinlerle, binlerce isimli-isimsiz kahramanlarla, karda yürüyüp izini belli etmeyen ve sayıları 'yüzbinleri' aşmış siber ordumuz mensuplarıyla, kıtalararası istihbarat ve operasyon yapar hale gelen kahramanlarımızla muazzam iftihar ettim. Bir kere daha gurur duydum. Göğsüm kabardı. "Biden'ın 'JOE'cukları" karikatürüne tekrar baktım ve 'ADİOS AMİGOS' diyerek kahkayı patlattım. O karikatürü görmeyen varsa da eh artık google'dan baksın bir zahmet!.