"Ah Joe ah" idi durumlar. Koskoca ABD'nin başkan adayı, Amerikan seçimlerini kazanabilmek için Türkiye'yi iç politika malzemesi yapacak noktaya gelmişti. Aslında bu da Yeni Türkiye'de artık "Emir eri" değil, "Demir Yumruk devri" olduğunun ne de güzel bir örneğiydi.
Joe'ya kafayı yedirtmişti Türkiye...
Geçmişte içerideki hainleri kullanarak bu memlekette darbe yaparlar, bizi istedikleri gibi yönetirlerdi. Tabii artık bunları yemeyen bir Ankara vücut kimyalarını bozuyor. Geçtiğimiz haftalarda Amerikan Kongresi Türkiye'deki hükümete muhalif yayın organlarına DOLAR yağdıracak bütçeyi onaylamıştı.
Artık açık açık kartları oynayacak kadar gözleri dönmüştü. 10 bin kilometreyi aşkın uzaklıktaki bir ülkenin muhalif medyasına para gönderebilmek için koskoca Kongre'de oylama yapıyorlardı.
Halbuki 17 yıl öncesine kadar buna gerek yoktu. İçimizdeki mandacıları çok güzel kullanırlar, sivil toplum örgütlerimize içlerinden geçeni söyletip sokağa dökerlerdi. Zavallı Joe yaptığı bu açıklamayla artık bunun yetmediğini itiraf ediyor."Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz" diyor. Burada tabii aklımıza çok sayıda soru geliyor;
Ne yani muhalefetimizin liderlerini geçmişte gizlice mi desteklediniz? Son Amerikan seçimlerine Rusya müdahil oldu diye ayağa kalkanlardan, "Dış müdahaleden" bahsedenlerden başkan adayı Joe Biden seçilirse açıkça CHP'ye, İYİ Parti'ye, Saadet'e, HDP'ye, Davutoğlu ve Babacan'a oy verin mi diyecek? Demokratların adayı olarak sizin demokrasi anlayışınız bu mu?
Evet, aslında Joe Biden'ı çok iyi tanıyoruz. Amerikan Kongresi'nde çeyrek yüzyıl Türk düşmanlığı liderliğini yapan isim oydu. Başkan yardımcısı adayı seçtiği kadın da Türk düşmanlığında onun peşinden geliyordu. Hakkında taciz iddiaları olan, sekreterini duvara dayaması ile ve daha ileriye gidemeyeceğim iddialarla suçlanan bir başkan adayıydı. Kasım 2016'da NewYork'ta Pierre Otel'de Dünya Yahudi Kongresi'nin toplantısına katılıyor Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl ödülü alıyordu. Orada "Ben Yahudi değilim ama Siyonistim" diye haykırıyordu. Amerika'da FETÖ'cüler ve zengin çocuğu CHP'li Beyaz Türkler çılgınlar gibi onun seçim kampanyalarını destekliyordu. Obama'nın yardımcısı olarak da Türkiye'ye geliyor, Erdoğan ona iki defa "ÖZÜR" diletiyordu.
60 ihtilalinde 290 general ve amiralden 275'i, toplam 7 bin albay, yarbay ve ve binbaşı rütbesindeki subay Amerika'nın isteği üzerine ordudan tasfiye edilmişti. ABD Büyükelçisi Warren'in Ağustos 1960 tarihli raporuna göre emekliye sevkedilen subaylar generallerin yüzde 90'ı, albayların yüzde 55'i, yarbayların yüzde 40'ıydı.
"Tasfiye finansmanını biz yaptık" diyordu Warren... Bunu her on yılda bir yapıyorlar, 15 Temmuz'la birlikte tokadı da sopayı da yiyorlardı. Ve daha da ötesi artık Amerikan Başkanı ne der diye korkan yöneticilerden, Amerikan Başkan yardımcılığı yapmış olup Beyaz Saray'a talip olan adaya "ÖZÜR" dileten bir Türkiye vardı. Tabii ki "Muhalefete artık açık açık destek olalım" diyecekler.
Adamlar "Ah" çekerek eski Türkiye'yi özlüyor, hasretiyle yanıp tutuşıyor.
Bu da gayet doğal.
"CHP HDP'leşecek. Bu binlerce km öteden gelen bir proje" diye yıllar önce yazdığımızda bazı CHP'liler şahsıma küfür yağdırmıştı. Şimdi "PKK'lıların oylarına talibiz" diyen CHP'liler revaçta.
Hatta son günlerde "HDP ile yaptığımız ittifakı açıklamalıyız" diyen CHP milletvekilleri fırladı ortaya. HDP'liler de "Evet evet" diye bağırıyor PKK yayın organlarından. Kemal Bey ve diğer muhaliflere de buradan bir mesajım var.
Muhalefete açık destek kararı alan Joe Bidensiz tayfası, performansınızdan hiç memnun değil. Size yedirmeyi düşünmüyorlar muhalefeti... Sizi silecek yeni, hiç yıpranmamış muhalif yüzlere ihtiyaçları var. Haberiniz olsun. Yeni proje de bu!
