Tarihi 29 Şubat 2020

NATO mermer mi?

İÇİMDE bir sıkıntı vardı Perşembe günü. Haberlerde birinci gündem Coronavirüs'tü. Akşam da Kandil'di.
Twitter'dan mesaj atayım dedim Kandil gecesiyle ilgili... Şöyle bir düşündüm. Bu mübarek gecede askerlerimiz Libya'da, Suriye'de canlarını ortaya koyarak bu ülke için savaşıyorlardı. O kahramanlara herkesten dua istedim mesajımda.
"Onları unutmayın bu gece" diye çağrı yaptım. Sonra ilerleyen saatlerde acı haber geldi. Kahroldum. Yüreğime ateş düştü. Yüce Rabbim o şehitlere en büyük makamları ihsan eylesin. Türkiye asla boşuna o topraklarda değil. Sınırları zorlayan tehditler ve tehlikelerle karşı karşıya olduğu için oradayız. Ulusal Güvenliğimiz için de olmak zorundayız.
Milyonlar, masumlara bile bomba yağdıran zalimler yüzünden sınırımıza yığılıyor. Aslında biz Avrupa'nın da, NATO'nun en uç noktasındaki sınırıyız.
Bu sorun onları da ilgilendiriyor. Türkiye bu sınırı koruyan, onlara en büyük iyiliği yapan ülkeydi. Ancak yıllardır onların bu ortak soruna duyarsızlığı vardı. Kıllarını kıpırdatmadılar nasılsa Türkiye mülteci akınını durduruyor diye... Ancak şu anda aynı zamanda ülkemize bir saldırı da var. Hem NATO'nun hem de Avrupa'nın derhal harekete geçmesi gerekiyor. Çünkü bu saldırı aynı zamanda da onlara.
Ankara bu yüzden "Kapıları açıyorum, mülteciler Avrupa'ya geliyor" diyerek harekete geçti. Hem "Aman bir mülteci gelmesin, sen koru" diyerek bize yaslanacak, hem de birliğinizin parçalanmasını engelleyen Türkiye'ye saldırı olduğunda öküz takılacaksın.
Ankara "Bu böyle gitmez. Sorun ortaksa, saldırı da düşman da ortaktır.
Ya vazifenizi yapın. Ya da mülteci istilası nedeniyle parçalanın. Karar sizin" dedi.
Hep biz düşünüyorduk artık düşünme sırası onlarda. Ve dahası olaylara sadece Suriye, İdlib meselesi olarak bakarsak büyük bir hatanın içinde boğuluruz.
Dünyada büyük savaş var. Refah ve para uğuruna büyük katliamlar yapılıyor.
Batınının rahatını ve ekonomilerini sarsan Çin'i bir virüsle yerle bir ettiler.
Bir numaralı partnerlerinden İran'ı da aynı silahla vurdular. Çin'in liman satın alarak Avrupa'ya kapı açtığı İtalya'yı da boş geçmediler. Hiçbir şey tesadüf değil. İtalya'da, İran'da, Japonya'da Kore'de virüs yüzünden fabrikalar kepenk kapattı, hayat durdu.
Sanayileri paydos ettiği için petrol alımını durduran Çin'e Japonya ve Kore de eklendi. Petrol fiyatları hızla düşüyor. Günde yüzde dört, beş değer kaybı yaşıyor. Virüs öncesi 67 dolar olan petrol, dün 44 dolara indi. Ne olacak inerse bize faydası var demeyin.
Ucu dünyadaki herkese dokunuyor.
Bakın Rusya'nın en büyük bankası Serbank'ın CEO'su German Gref neler söylüyor... "Eğer petrol fiyatları 40 doların altına inerse Rusya batar" diyecek kadar açık konuşuyor. Rusya teknolojiye milyarlarca dolar yatırıyor.
Gelecek orada. 40 doların altına inen petrol fiyatları Rusya'nın sadece teknoloji yatırımlarını değil bütün yatırımlarını durdurur. Çünkü Rusya'nın tüm ihracat gelirlerinin yüzde 70'i yeraltı kaynaklarından. Moskova petrol fiyatlarının en az 65 dolar olacağını tahmin ederek plan ve yatırım yaptı.
Şimdi önünde çok büyük riskler var. Ve batma da dahil o risklere hazırlanması gerekiyor. Bu feryat Serbank CEO'su German Gref'e ait. Ve Rus istihbaratı bu virüs belasını dünyaya bela edenin ABD, CIA olduğunu düşünüyor. Dün konuştuğum bir general "Askerlerimize saldıranlar Suriye uçakları da olsa bu Moskova'nın işi. Çünkü patron o. Ruslar izin vermeden Esed sinek uçuramaz.
Türkiye son günlerde ABD'yle ilişkileri geliştirdi. Ruslar virüsle petrol fiyatları krizi çıkaran ABD'yi vuramaz.
Bize saldırarak Washington'a mesaj veriyorlar" dedi. Ruslar "Türkiye bize o bölgede askerleri olduğunu bildirmedi" derken Savunma Bakanımız Hulusi Akar şiddetle yalanlayarak "Biliyorlardı.
Çünkü nerede askerimiz var söyledik" açıklamasını yaptı. Yani saldırı bile bile yapıldı. Türkiye rejime ait karargahları yerle bir ederek, yüzlerce Esed askerini mezara göndererek cevabını verdi.
Daha fazlasını da yapacak. Hiç merak etmeyin. Peki NATO ne yapacak?
Çünkü bu saldırı onlara da!.. Yoksa NATO mermer mi!.. Göreceğiz.