Tarihi 1 Ekim 2019

Bataklık fareleri

İRAN ve Irak'ı tam 8 yıl savaştırdılar.
Birbirlerinden bir karış toprak koparamadılar. Bu savaşta tam 1 milyon kişi öldü. İki ülkenin kaybı yüz milyarlarca dolardı. İran ve Irak'ın petrol yatakları vardı. Batılı petrol şirketlerinin gözü bu rezervlerdeydi. Silah şirketleri ise "Oh oh ellerindeki silahları tüketiyorlar.
Yüz milyarlarca dolar bizi bekliyor" diyerek avuç ovuşturuyordu. İran savaşıyla güçsüzleştirdikleri Irak'a "Arkandayız, yürü" dediler, Kuveyt'e dahi saldırttılar. Körfez ülkelerinin kuklalarını "Saddam geliyor" korkusu sardı. Petrolden kazandıklarını Amerikan silah şirketlerine yatırdılar.
Bu uğurda trilyon dolarlar harcadılar.
Kazanan, paraya boğulan hep Batı'ydı.
Sonra Saddam'ı hallettiler. Bush körfez harekatını başlatırken "Haçlı seferimiz başladı" diyordu. Aslında başlayan "Haçlı şemsiyesinde Siyonist Soygun" seferiydi. Bush'u iktidara getirenler petrol-silah ve bağlısı Siyonist şirketlerdi. Arap ülkelerine düzenlenen her operasyon hem bu şirketleri zengin ediyor, hem de parçalanmış Ortadoğu ile İsrail'in güvenliği ve işgalciliğine zemin hazırlanıyordu. En büyük kazanç ise koskoca Amerika'nın daha fazla bu şirketlerin, lobilerin ve İsrail'in kucağına oturtulması noktasındaydı. Zira her savaş Amerikan Devleti'ni trilyon dolarlık borca sokuyordu. İktidara kim gelirse gelsin Merkez Bankası FED'in kapısını çalıyordu. 8 petrol-silah ve banka zengini aileye ait FED, Amerikan devletinden her yıl tonlarca faiz alıyor, borcun ana parasını ödeyecek Başkan çıkmıyordu.
Amerika bir girdabın içinde zavallıydı, boynuna tasma takılmıştı. ABD'yi batma noktasına getiren şirketler, bankalar, lobiler, bununla da yetinmiyor, gidip komünist Çin'e trilyonlarca dolarlık yatırım yapıyordu. Dibe vurdurulup esir alınan Washington'un karşısına güçlü bir Pekin çıkarıyordu. Yani soydukları ülkeyi aynı zamanda arkadan hançerleyerek ihanet ediyorlardı. Şebekeler, bununla da yetinmeyip "Daha daha" dediler.
Irak'tan sonra gözlerini İran'a diktiler.
Tahran'a yol verip Yemen'e soktular.
Karşısına Suudi Arabistan'ı diktiler.
Şimdi o S.Arabistan'a füze yağıyor.
Elindeki yüzmilyarlarca dolarlık silah Yemen'de çöle gömülüyor. Bir taraftan da o lobiler ve şirketler "ABD İran'a girsin" diyerek savaş çığlıkları atıyor. Hem İran petrollerine konacaklar, hem de Arabistan'ı parçalayarak rezervlerine çömecekler. Silah şirketleri de trilyon dolarlar kazanacak. Savaşa soktukları Amerika'yı daha da borçlandırıp soğana çevirecekler.
ESİR Washington'un boğazındaki tasmayı sıkacaklar. Kavga bu.
S.Arabistan Prensi Selman Amerika'da "İran'la savaş petrol fiyatlarını hayal edilemeyecek seviyelere yükseltir" diyor.
Bu "Ne olur bizi savaşa sokmayın" diye bir yalvarış aslında. Peki yükselen fiyatlar kimin cebini dolduracak. Tabii ki petrol şirketlerinin... Tüm baskılara rağmen Trump İran'a ve Yemen'e girmeye karşı direniyor. O yüzden dandik bahanelerle, yargı yoluyla Trump'ı indirip Amerika'da darbe yapmak için kendilerini yırtanlar var. Kim peki onlar?.. Tabii ki İsrail'i kuran, tüm savaşları destekleyen şirketler ve onların paralı askeri kongre üyeleriyle medyası. Trump dün "ABD siyasi tarihindeki en büyük DOLANDIRICILIK yaşanıyor" diye boşuna twit atmadı.
Lobilerin paralı askerleri kongre üyeleriydi suçladıkları. Trump'ın Dışişleri Bakanı ile başlamışlar, ifadeye çağrmışlardı. Trump Amerikan halkına "Sizin herşeyinizi almak istiyorlar." dedi. İçeride ABD'lilerin donuna bile göz diken doyumsuzlara "Vahşiler" diye haykırdı. Ülkesinin BEKA sorunu yaşadığını söyledi. Bataklığı kurutmak için ter döktüklerini belirtip "Ülkemiz hiç olmadığı kadar tehlikede" diye bağırdı. Savaşların ötesinde bir HARP var Amerika'da... Hem de tüm dünyayı sarsacak nitelikte... Artçı şokları dünyayı sallayacak. Washington yıllardır dolandırıcı şirket çetelerine ülkenin anahtarını vermenin ızdırabını yaşıyor.
Etme bulma dünyası. Cücük kadar İsrail ve bağlısı şirketlerin tuzağına düştüler. Ya onları tasfiye edecekler... Ya da Trump'ın dediği bataklıkta boğulup gidecekler.
Yani bataklıktaki fareler yüzünden Amerikan toprakları silinip yok olacak!
Unutmayın; "Dünya nimetlerle dolu bir bağ olsa fare faredir. Yine gider, toprak yer."