Tarihi 7 Mayıs 2019

Doğru yerde olmak

İSRAİL AA ofisini önce kurşunladı sonra bombaladı. DEAŞ lideri elinde "Türkiye vilayeti" dosyasıyla ortaya çıkıp adeta hortladı. "YPG bize niye saldırsın" diyenler vardı bu ülkede...
YPG Tel Rıfat'ta bir yüzbaşımızı şehit etti. ABD, PKK'dan Suriye'de 110 bin kişilik ordu kurulmasını istedi.
Ağırlaştırılmış silah sevkiyatı sürüyor...
Ve derken Akdeniz'de de sular ısınıyor. Türkiye KKTC açıklarında sondaj çalışmasına başladı. İlk tepki Mısır'dan geldi. "Türkiye bu sondajı yapamaz" diye...
Hemen ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan da bir açıklama yapıldı.
Türkiye'nin sondaj girişiminden kaygı duyduklarını açıkladılar. Mısır Akdeniz'de doğalgaz arıyor, buluyor, İsrail de öyle... Kıbrıs Rum Kesimi de...
Ancak işin içine Türkiye girince ayağa kalkıyorlar. Akdeniz'de kıyısı olmayan ülkeler dahi gözünü buraya dikmiş durumda.
Türkiye son seçimlere "Beka sorunumuz vardır" diyenlerle "Ne Bekası... Yok beka sorunu" diyenlerin yürüttüğü iki kampanya ile gitti. Halbuki sadece Akdeniz'de 200 savaş gemisinin dolaşması bizim için Beka sorunudur. BAE-Mısır-İsrail- Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan Akdeniz'de enerji alanında ortaklıklar oluşturup adeta cephe açtılar. Amerika da bu oluşumla Akdeniz anlaşmaları imzalayarak "Patronları benim" dedi. Aynı Amerika bize "Kıbrıs'ta doğalgaz arama, Rusya'dan S-400 alma" diye bastırıyor.
NATO'nun en tepesinden "Türkiye bağımsız bir ülkedir, istediği yerden alabilir" açıklaması geliyor.
Ancak NATO ABD için zurnanın bir deliği. Nitekim bu kurumun patronu da onlar ve istedikleri gibi kullanıyorlar.
Bir bakıyoruz üye olmayan Kıbrıs Rum Kesimi davet ediliveriyor aniden bir NATO organizasyonuna. Bize zurnanın bir deliği NATO'dan sopa gösteriyorlar. Türk Ordusu'nda yıllarca görev yapmış ve Amerikan CIA'sının kullanışlı maşası FETÖ'nün saldırı ve operasyonlarına uğramış Generaller ile konuşuyoruz. Tamamı "Karada ve denizlerde iyiyiyiz şu an. Evi kuruduk ama çatımız yok. Hava Savunma sistemini kuramadık.
Bu eksiği kapatmak hayati bir konu. S-400'leri mutlaka almalıyız" diyor.
Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye S-400 aldığı takdirde bölgede büyük güç olacak. Akdeniz ve Ege'de bizim kontrolümüz dışında kimse uçamayacak. Füzeler kilitlendiği anda düşman uçaklar bunu görecek ve kaçmazsa başına nelerin gelebileceğini bilecek. Buna karşılık "Türkiye'nin Beka sorunu yok" diyen CHP'den Genel Başkan Yardımcısı çıkıyor "Ruslarla yaptığımız S-400 anlaşmasını iptal edelim" çağrısı yapıyor. HDP eşbaşkanı da aynı dille konuşuyor "Türkiye'yi kim tehdit ediyor? S-400'lere ne ihtiyaç var" diyor. İsrail Jarusselam Post gazetesi "Eyvah Türkler S-400'lerle bölgede büyük güç olacak" diye yazıyor. Yunan Savunma Bakanlığı "Yanarız" diyor.
ABD "Almayın" diye bastırıyor. Bir de bizim içerideki "Beka sorunumuz yoktur" diyenlerle, Kandil'in partisi tepiniyor... Ülkemizin etrafında nasıl yeni cepheler açılıyor, nasıl ittifaklar yapılıyor? Kimler bizi hangi alanlarda tehdit ediyor? Buna benzer konularda bu ülkede sorunu olmayanlar var.
Bunları hiç düşünmeyen siyasi partilerimiz var. ABD'den ne açıklama gelirse aynına borazan olan siyasetçilerimiz aramızda dolaşıyor.
Halbuki hava savunma sistemimizi kurabilmiş olsaydık, 15 Temmuz'da FETÖ'cüler o uçaklarla bomba yağdıramazdı insanlarımızın tepesine. Türkiye'ye gelen tehditleri göremeyenlerle karşılaştıkça.... Hava savunmasına bile karşı çıkanları dinledikçe... Akdeniz'de gezen 200 savaş gemisinden bihaber olanları farkettikçe... Amerikan ağzıyla konuşan, İsrail ağzıyla haykıran, PKK ağzıyla uluyanlara tanık oldukça...
Üzülsek de... Biz doğru yerde olacağız.
Sabırla gideceğiz.