Tarihi 9 Mayıs 2018

Kanunsuz North planları

Kapadokya'dayız... Bu satırları Avanos'ta 964 yılında yapılan Vaftizci Yahya Kilisesi'nin tam karşısında yazıyorum.
Selçuklu ve Osmanlı bu tarihi manastırı yıkmayıp, korumuş, bugünlere kadar gelmesini sağlamıştır. Ecdadımızın inançlara olan saygısı, tüm dinlere mensup insanları aynı duyarlılıkla kucaklaması, üç kıtaya yayılan büyük imparatorluğun, adaletin, saygının mihenk taşı olmuştur. Fransa'da ise eski Cumhurbaşkanı Yahudi asıllı Sarkozy önderliğinde 300 siyasetçiyi kapsayan bir imza kampanyası sonrası dünyaya çağrı yapıldı. "Kur'an-ı Kerim'de bazı ayetler kaldırılmalı" dediler. Gelin şimdi bir yolculuk yapalım. "Emirlerime karşı gelip kanunlarımdan uzak durursanız kendi oğlunuzun ve kızınızın elini yiyeceksiniz." "Kadının öğretmesine izin vermem... Kadının elini kesin...
Onu affetmeyin..." "İki adam birbiriyle yatarsa ikisinin de öldürülmesi gerekir." Amsterdam'da iki genç sokaklara kamera ile çıkıp üzerinde "Kur'an-ı Kerim" yazan bir kitaptan yukarıdaki pasajları okudu. "Müslümanların bu inançları konusunda ne diyorsunuz?" şeklinde sorular yöneltti. Sokaktaki cevaplar sertti; "İnsanların ellerini nasıl kesecekler... Görünüşe göre onlar (Müslümanlar) bunu yapabilecek insanlar..." "Buna nasıl inanabiliyorlar, buna inanamıyorum." "Kur'an saldırgan... Hele de insanların elini kesmek ne demek?"... "İncil farklı ve barışsever..." Ancak o iki gencin üzerinde Kur'an-ı Kerim yazan kitaptan okuduğu pasajlar aslında bir aldatmacaydı.
O pasajlar İncil'den alınmıştı. Sokakta insanlara gösterilen kitap bir İncil'di. Sadece dışı Kur'an-ı Kerim kapağıyla kaplanmıştı.
Oyuna gelen Hristiyanlar, Kur'an-ı Kerim'e veryansın etmişti. Gerçeği öğrenince hepsi ağız birliği etmişçesine "Kahretsin..." dedi. Dünyada sürekli savaşlarla beslenen Haçlı-Siyonist ittifakı, kendi dinlerindeki değiştirilmiş kutsal kitaplarını bir kenara bırakarak Kur'an-ı Kerim'in değiştirilmesi için kampanya yapıyorlar. Bu kampanya İslam coğrafyası üzerinde yeni oyunların sahaya sürüleceğinin göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Enerji hatlarından, Batı'ya geçiş yollarından tutun İpekyolu'na kadar dünya için hayati derecede önemi olan tüm bölgeler İslam Coğrafyası'nda bulunuyor.
Bu harita, kana susamışları delirtiyor.
O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Siz kimsiniz de bizim kutsalımıza saldırıyorsunuz. Biz sizin ne denli aşağılık olduğunuzu biliyoruz" çıkışı büyük önem taşıyor. Türkiye'de yapılacak seçimler de aynı oranda öneme sahip.
Çünkü Türkiye tüm İslam Coğrafyası'ndaki halkların gönlünde Müslümanların hamisi ve lideri durumunda. Türkiye son yıllarda İslam dünyasının oyunlara gelmemesi, kan dökülmemesine çabalayan, tezgahları bozan tek ülke konumunda. O yüzden Avrupa Parlemontosu kalkıyor, "Türkiye Afrin'den çıksın" diyor.
Halbuki Türkiye oraya evlerinden atılan, kendisine sığınan milyonlarca mülteciyi güvenli şekilde döndürmek için girdi.
Ayrıca Rusya, Amerika, İngiltere dahil herkes Suriye'de... Ancak onlara gıkını bile çıkarmayarak sadece Türkiye'ye çağrı yapacak kadar aptallaşan Avrupa da "İslam coğrafyasındaki oyunların bir parçasıyım" diye adeta nara atıyor.
Kararlar tek merkezden, Haçlı-Siyonist ittifakı eliyle tüm dünyaya dalga dalga yayılıyor. Bu dalgaları göğüsleyecek tek ülke bizi. O yüzden yıllardır Erdoğan'ı indirme hayaliyle yanıp kavruluyorlar. Bakın ABD'de, Yarbay Oliver North, sessiz sedasız önceki gün ABD'nin en güçlü silah lobisi Ulusal Silah Birliği'nin (NRA) başına geçti. Yarbayı North, 80'li yıllarda ambargo altındaki İran'a gizlice, yasa dışı silah satışı yapıp, elde edilen dolarları Nikaragua'da kontrgerillalara aktarmıştı. Kontrgerillalara yardım da, insan hakları ihlallerinden dolayı yasaktı. Skandal ortaya çıkınca Yarbay North yargılanmış ve suçlu bulunup mahkûm edilmişti. Ancak ABD derin devleti North'a, dokunulmazlık kazandırmış ve "Yasadışı" birini suçsuz hale getirmişti. ABD'nin en güçlü silah lobisi yöneticisi LaPierre, North için şimdi "Amerika'nın özgürlüğü için mücadele eden efsane bir savaşçı" diyor. Silah lobisi yeni savaşlara hazırlanıyor, işin başına KANUNSUZ KİRLİ NORTH'u getiriyor.
Dört bir yanı ateşle çevrilen Türkiye'de herkesin oy verirken bin kere düşünmesi gerekiyor. Ne yapacağız asansöre bile binemeyenlerle mi KANUNSUZ NORTH planlarına karşı koyacağız? Yoksa asansör fabrikası açanlarla mı? Karar sizin!