"Bu fakir halkın parasından nasıl emekli maaşı alırım" diye reddetti.
Sözlerin sahibi iri yapılı, güçlü Sudanlı zenci Musa idi... Onun hayat hikayesini anlatan belgeseli TRT'de gözyaşları ile izledim. Edirne'nin kurtuluşundan, Trablusgarp cephesine kadar her yere canını Osmanlı'ya adayarak koşmuş ve savaşmış biriydi o. Yemen'deki 7.kolordumuza 300 kilo altını İngilizlerin ve onların devşirmesi bedevilerin korkunç takibi ve saldırıları altında ulaştırmayı başaran bir kahramandı Sudanlı Musa.
İstanbul'a döndüğünde İngiliz işgal ordusu vardı. Fakirdi, parasız ve işsizdi. Kahramanı tanıyan bir Paşa Karaköy gümrüğünde onu işe sokmak istemiş, kahyalık teklif edilmişti.
"Kahyalığı yaşlı birine verin. Ben hamallık yapayım" demişti. Osmanlı için ölüme koşan Sudanlı kahraman Musa, Karaköy gümrüğünde hamallık yaparken iri cüssesiyle, işgal ordularının komutanı General Harrington'un dikkatini çekti. General Harrington, Sudanlı Zenci Musa'ya "Gel mahiyetime gir, bana çalış" dedi. Hamallık yapan kahraman sert çıktı. "Her teklif herkese yapılmaz"...
Ve öfkelendi; "Benim devletim, uğurunda öleceğim bir bayrağım var. Henüz her şey bitmedi." O dönemlerde Balkanlar'dan Kafkaslara, Ortadoğu'dan Afrika ve Asya'ya kadar dünyanın dört bir yanından bu topraklara şehadet için koşan milyonlarca Musa vardı. Bugüne geldiğimizde ise ülkesine ihanet edip, "Batı'nın hizmetindeyim" diyen, istihbarat örgütlerinin, Batılı elçilerin oyuncağı olan binlerce hain, Sudanlı zenci Musaların kemiklerini sızlatıyor. Bugün İslam dünyası başsız bırakıldığı için kan gölüne çevriliyor. Türkiye İslam dünyasında oynanan oyunları bozmak, fitne ateşlerini söndürmek, kan gölündeki gözyaşlarını dindirmek için liderlik ederken, dışarıdan ve içerideki gönüllülerden gelen saldırılara maruz kalıyor.
NEFRET OPERASYONU
Ted Hakey, ABD'nin Connecticut eyaletinde yaşayan eski bir asker... CIA'nın tezgahında kurulan DEAŞ 2015'te Paris'e saldırılar düzenliyor. Ted sinirleniyor, "Birşeyler yapmalıyım" diyor. Silahını alıyor, evinin yakınındaki camiyi kurşuna boğuyor. Ted Hakey nefret suçu işliyor.
Şimdi o camiye gidip, cemaatten sürekli özür diliyor. Ancak BATI'da milyonlarca TED var. DEAŞ bunun için kuruluyor.
"İslami terör" algısının dünyaya pompalanması için sahaya sürülen zavallı bir maşa olarak karşımıza çıkıyor.
Sudanlı Musaların bizim bayrağımız için can vermeye koştuğu toprakları sömürmek için, FETÖ'den tutun DEAŞ'a kadar önüne gelen kullanılıyor.
NEDEN KORKUYORLAR? ABD'li araştırma şirketi PEW bir çalışma yapıyor.
2070'e kadar İslam'ın dünyanın en büyük dini olacağını açıklıyor. Pew'in araştırmasına göre İslam, dünyada en hızlı büyüyen din. Şu an dünyadaki ikinci büyük din olan İslam, yüzyılın sonuna kadar Hristiyanların sayısını geçecek. Araştırmada, dünyada 1.6 milyar Müslüman, buna karşılık 2,17 milyar Hristiyan'ın yaşadığı ifade ediliyor.
2070 yılındaysa İslam'ın öne geçeceği belirtiliyor. Kuzey Amerika ve Avrupa'da patlama yaşanacağı da araştırmanın bir başka sonucu.
Tüm fitnelerin ve hainlerle kurulan terör örgütleriyle birbirine kırdırma ve parçalama girişimlerinin altında bu göstergeler de ağır basıyor. Ya bir ülke İslam dünyasının lideri olur da halkları peşinden koşturursa... Kabus gibi... O zaman nasıl sömürecekler?
BOŞUNA HEDEF KONMADI
Madem sömürmekten açtık lafı devam edelim. Irak'ta Merkezi hükümet, Haşdi Şabi, İran, Peşmerge, PKK, DEAŞ, ABD öncülüğündeki koalisyon önüne gelen savaşıyor. İngilizler hiç ortada görünmüyor. Kerkük'ün Bağdat yönetimine geçmesinden sonra Irak Petrol Bakanı Cabbar El-Luaybi bir açıklama yaptı. Kerkük'te yeni petrol sahaları açılması için İngiliz petrol şirketi BP'yle görüşmelere başlayacaklarını açıkladı.
Ortada gözükmeyen İngilizler ganimete kondu! Sağolsun DEAŞ, Barzani, PKK ve diğerleri. Onlar ölüyor, General Harrington'un torunları İngilizler kazanıyor.
Birgün İnşallah ayyıldızlı bayrak aşığı Sudanlı Musalar kazanacak. Osmanlı'nın torunları boşuna "Hedef 2070" demedi.
