Tarihi 4 Mayıs 2017

İmparatorluk

Adam, Alman istihbaratı BND ajanı...
Geçmişte suikast silahları ile yakalanan bir Alman subayı o. Normalde derin bir soruşturmadan geçip, "Kimleri öldürecektin" diye sorularak hapse atılması gerekiyor. Ancak araya Alman istihbaratı BND giriyor, "Serbest bırakın" diyor. Yani işin özü "Benim eleman" diyor. BND'nin sahip çıktığı Alman ajanı, ülkesinden çıkıyor, Suriyeli kimliği geri dönüyor.
Eski Cumhurbaşkanı ve Maliye Bakanı'na suikast hazırlığında olduğu ortaya çıkıyor ve tekrar yakalanıyor.
Bu suikastın gerçekleştiğini bir düşünün... Ya başarılı olsaydı? Olay tamamen MİT'in üzerine yıkılacak, Erdoğan tüm dünyada azmettirici olarak lanse edilecek, uluslararası mahkemelerde yargılanması dahi istenecekti. Çünkü "Artık savunmadan hücuma geçtik" diyorduk. Belli ki tüm planlar yapılmış, Türkiye'ye tüm dünyanın cephe alacağı BÜYÜK BİR TEZGAH düzenlenmişti.
Bu ülkede de papağan gibi bu tezgahı MİT'e ve Beştepe'ye yıkacak çok kullanışlı eleman vardı. Medya vardı, köşe yazarları vardı, siyasiler var oğlu vardı... İşte Türkiye böyle bir akıla karşı tarihinin en büyük mücadelelerinden birini veriyor. Çünkü dünyada tüm dengeler değişiyor... Avrupa Birliği dağılma tehlikesiyle karşı karşıya...
AB gemisi Yunanistan ile delindi, diğer kara delikler de sırada... İngiltere Brexit ile kaçarak birliğin sulara gömülmesi için ilk kıvılcımı çaktı. Almanya'ya 300 milyar Euro'nun üzerinden borcu olan Yunanistan dün IMF ile anlaştı, emeklilerin maaşlarına kadar kesintiye gidiyor. Ülkeyi bundan sonra IMF memurları yönetecek. Başka Avrupa ülkeleri de IMF'e teslim olmak için sırada. 10 ülke AB'den çıkış için startı verdi.
Fransa'da Pazar günü Cumhurbaşkanı olması beklenen favori aday Macron, "FREXIT gündeme gelecek. Çünkü Avrupa Birliği reformlarını yapmıyor.
Bu da yükü bizim üzerimize bırakıyor" diyerek kaçış işaretleri verdi. Yunanistan "Grexit" diyor, İtalya ise AB'den kaçış sloganını "Italeave" olarak belirledi. Çek Cumhuriyeti "Czechout", Avusturya "Oustria", Hollanda "Nrexit" diyor, bu ülkelerde bu slogan çığ gibi taraftar topluyor.
Bitmedi... Danimarka "Dexsit" Finlandiya "Finish", Slovakya "Slovakout", Portekiz "Departugal" sloganları ile AB'den kaçış isteyenlerin haykırışı olarak sahne alıyor. Fransa ve İtalya halkının yüzde 60'ının AB'den ayrılmak istediği kamuoyu yoklamalarında daha önce ortaya çıkmıştı.
Böyle bir ortamda Türkiye'ye fena halde kafayı taktılar. Tüm Avrupa elbirliği ile referandumda akılalmaz "Hayır" kampanyası yürüterek, manşetlerden ve ekranlardan Türkçe çağrılarla "Sakın evet demeyin" yalvarışlarıyla büyük beklenti içine girdi... Ancak referandumda kaybeden Avrupa oldu. Çünkü bugün tüm dünyanın gözü Türkiye'de... Bizi yanına alan Batı'dan Doğu'ya geçebilecek. Ancak Ankara ne yapıyor?.. Afrika'da seferberlik başlatıyor... Hiçbir ülkenin giremediği Somali'de elçilik açıyor, üs kuruyor...
Katar'da üsleri ile "Bölgede varım.
Burayı ben koruyorum" diyor... İslam ülkeleri Generallerini bir araya topluyor...
İslam ordusu kuruyor... Silah sanayiinde devrim yapıyor, tüm engellemelere ve oyunlara rağmen yerli malzeme kullanmada yüzde 60'ın üzerine çıkıyor. Suriye'de söz sahibi oluyor, oyun ve masalar kuruyor.
Rusya ile bizi savaştırmak isteyenlerin tezgahlarını boşa çıkarıyor. AB ülkelerini büyümede ikiye katlıyor, Çin'e gidiyor.
Hindistan'a ulaşıyor "Nüfusunuz 1 milyar 300 milyon, neden BM'de yoksunuz" diye haykırıyor. İslam coğrafyasındaki Batı nefreti büyüdükçe, Osmanlı özlemi de bir o kadar katlanarak artıyor. Halklar, ecdadımızın imparatorluk kurduğu üç kıtada "Osmanlı özlemi" ile yanıp tutuşuyor. Ve Ankara, Batı'nın korktuğu üç kıtada Türk pasaportu ile kucaklanıyor. Amerika'da The İnstitute of World Politics adlı kurum daha iki gün önce ülkenin önde gelenlerine davetiye gönderiyor. O davetiyede "Hadi gelin 24 Mayıs'ta tartışalım" diye çağrı yapılıyor. Peki ne tartışılacak? İşte o sorunun cevabı veriliyor ve "Erdoğan'ın Osmanlı İmparatorluğu" deniyor. Evet Türkiye gönül bağları olan bölgelerle yeni bir Ekonomik ve askeri bir BİRLİK kurma yönünde büyük adımlar atıyor... Güç Birliği İmparatorluğu için kolları sıvıyor... Dağılma noktasında olan Avrupa tabii ki panik yapacak... Tabii ki tezgah peşinde koşacak...
Önemli olan bizim ne yapacağımız... Tüm oyunları birlikte bozacağız... Komplocuları hazin bir 2023 bekliyor... Az kaldı...