Tarihi 2 Mayıs 2017

Matruşka

Matruşka'yı biliyorsunuz. Ruslar'ın meşhur ahşap oyuncak bebeği açıldıkça içinden başka bir bebek çıkar.
Onu da açarsınız bir başkası...
Sonra bir başkası... Devam eder gider böyle... Bugün dünya tam manasıyla bir Matruşka'ya döndü. Hadi gelin örneklerle gidelim... DHKP-C'yi Alman istihbaratı kurdu. Geçmişte biz pek bilemezdik ama Amerika Almanya'da bir operasyon yaptığında bunun cevabı Türkiye'de verilirdi. Alman istihbaratının oyuncağı DHKP-C, Türkiye'de Amerikan elçiliklerine saldırırdı.
Kullanılan maşalar, "Kahrolsun Amerika, kahrolsun NATO" diyerek bir ideoloji uğuruna terör eylemi gerçekleştirirken, Almanya aşkına ölüme yollandıklarını bilmezlerdi. Günümüze gelindiğinde işler daha da değişti. Önceki gün terörle mücadelede üst düzey bir yönetici dostumla sohbet ettik. DHKP-C'nin gençlik yapılanmasına operasyon düzenlediklerini ve liderlerini yakaladıklarını söyledi. İlginç bir bilgiyi paylaştı. Yakalanan DHKP-C gençlik yapılanmasının liderinde BYLOCK vardı. Yani uluslararası solcu, komünist terör örgütünün lideri, "Dinlerarası diyalog" diyerek dünyaya yayılan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi dahil birçok yeri bombalayan FETÖ terör örgütü üyesi mensubuydu. O FETÖ'nün lideri Amerika'da Pensilvanya'da CIA tarafından korunuyordu. Matruşka'yı açtıkça daha neler çıkıyordu neler. "Kahrolsun NATO" sloganını kendine bayrak edinen DHKP-C'ye terör eylemi emrini veren FETÖ'cü liderin tüm dostları NATO karargahlarında villalarda hala ağırlanıyor, maaş veriliyor, korunuyordu.
Tüm FETÖ'cülere Amerika'nın yanı sıra tüm Avrupa da sahip çıkıyor, iltica başvuruları başta Almanya'da süratle kabul görüyordu.
FETÖ'nün yönettiği DHKP-C de yıllarca, Almanya'dan aldığı borçla adeta Berlin'e bağlı batık bir eyalete dönüşen Yunanistan'da kamplarda eğitiliyordu. Generallerine maaş ödeyecek durumu dahi olmayan, Berlin'den gelecek parayla ekmek bulmaya çalışan Atina, dibimizde 80 milyonluk Türkiye'ye, DHKP-C ile kafa tutacak durumda değildi.
Bu terörist örgütün tepe yönetimini ele alan FETÖ'nün Atina'ya kaçan asker elbisesi giymiş teröristlerini de, Yunanistan'ın "Geri vermem" diyecek ne gücü ne de kudreti vardı. Ancak dediğimiz gibi Berlin'e 300 milyar Euro'nun üzerinde borcu olan Yunanistan sadece bir düdüktü... Parayı veren Almanya düdüğü tabii ki çalardı. Bugün açtıkça bitmek bilmeyen yeryüzünün en büyük matruşkası ile karşı karşıyayız. Nitekim dün de İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın hazırladığı bir rapor ortaya çıkıyordu. O raporda "Ben FETÖ'cüyüm, hatta uzaktan akrabasıyım diyene bile iltica hakkını derhal vermeliyiz" deniyordu. İngiliz "Bu Matruşka içinde ben de varım ben de" diye adeta anırıyordu. FETÖ'yü alan DHKPC'yi de alırdı PKK'yı da... Terörle mücadelede görev yapan üst düzey dostum, "Artık tüm terör örgütlerini birbirinden ayrıymış gibi düşünen kaybeder. Hepsi matruşka gibi iç içeler" diyordu. Türkiye bir NATO ülkesiydi, ancak 15 Temmuz darbesinde uçaklarla bombalayanlara emri verenler NATO'nun Avrupa karargahlarında hala öpülüp koklanıyordu. Yani NATO "Darbe girişiminde ben de varım" diyerek bağırıyordu. "Kahrolsun NATO" diyen DHKP-C'yi de NATO'nun koruduğu FETÖ yönetiyordu. Türkiye bir NATO ülkesiydi, Amerika'dan sonra en büyük katkıyı biz veriyorduk. NATO müttefikimiz Amerika, Sincar'da bombaladığımız PKK kamplarını Türkiye'nin başına bir milyon dolar ödül koyduğu tescilli PKK'lı ile geziyor, üzüntülerini belirtiyordu. Amerika'nın müttefiki Türkiye'de 40 yıldır PKK oluk oluk kan döküyor, Washington'un "Hayati ortağımız" dediği Türkleri öldüren katil terörist PKK kamplarına Amerikan bayrağı asılarak koruma kalkanı kuruluyordu. 6 ay önce Moskova'ya gitmiş ve orada Rus generallerle görüşmüştük.
Türkiye'den bir siyasetçinin Rusya'ya bağlı Kafkas ülkelerini iyi niyetle bile ziyaret etmesinden son derece rahatsızdılar. Ancak dün Suriye'de PKK kamplarında Rus askerleri ve bayrakları altında teröristlerle sırıtarak fotoğraf çektiren Rus subaylarının pişkin pozları ortaya çıkıyordu. Dediğimiz gibi bugün ortada TERÖRİST bir MATRUŞKA ve içinde dünyaya "İnsan Hakları" dersi veren SAHTEKAR DEVLETLER vardı. Onların söylediği "Demokrasi, hukuk, insan hakları" naralarının hepsi YALANDI...
Sadece ve sadece ÇIKARLARI vardı. Ankara bu Matruşka ile savaşıyor. İçeride Ankara'ya saldıran her kim ise o da Matruşka'nın oyuncağı olmaktan kurtulamıyor. Unutmayın tahta oyuncaklarda beyin yoktur!