Tarihi 3 Kasım 2016

Man’yanki

Irak Başbakanı İbadi, "Türkler'i istemiyoruz Musul operasyonunda" diye bağırıyordu. İngiliz basını ile aynı günde, koro halinde hem de... Irak Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve 35 kişilik kabinede bakanlarının yarısının İngiliz vatandaşı olduğunu bir ay önce isim isim yazdık bu sütunlarda. Yaz-Boz'da da anlattık. Büyük olay oldu, diğer gazete ve televizyonlar da girdi olaya... Biz hep papağanlara bakıyorduk ama kafesin sahiplerini hiç göremiyorduk.
Papağan İbadi hala konuşuyor.
"Türkler'le savaşa hazırız" diyor dün. Ülkesinde savaşacak hali olmayan adam bize İngiliz pasaportu ile saldırıyor. Bugün karşımızda darbecileri savunan bir BATI var. Darbecileri hep sevmişlerdir, darbeden kurtulanları yerden yere vurmuşlardır. Bugün hala Avrupa üzerimize geliyor, insan haklarından dem vuruyor, ABD darbeci başını CIA ile koruyor Pensilvanya'da. Onların öldürdükleri yüzlerce vatandaşımız ve binlerce yaralımız için "TIK" çıkmadı adamlardan. Ama katiller için kucak açma yarışına girdiler. Mısır'daki binlerce kişinin KATİLİ SİSİ de onlar için öyle değil miydi? Ülkesini kurtaran bir kahraman olarak gördüler darbeciyi, batının bu ŞARLATAN ve SAHTEKAR demokrasi havarileri. Çünkü Sisi, ABD Kara Harp Akademisi mezunu bir Washington gönüllüsü idi. Tıpkı Pensilvanya gönüllüsünün içimizdeki üniforma giymiş teröristleri gibi ABD'de eğitim almıştı.
Yüzde 80'i Müslüman olan Mısır'da sadece 2 bakan Müslüman'dı. Ve dahası Mısır Savunma Bakanı Sedki Sobhi, Amerikan vatandaşıydı. Bitmedi, Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry da Amerikan vatandaşıydı.
Yetmedi, Mısır Maliye Bakanı Hani Kadri de Amerikan vatandaşıydı. Üzerine Mısır İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Halid Fevzi'yi de Amerikan vatandaşı olarak balın üzerine kaymak yaptılar. Adamların kendi hükümetleri vardı, dünyanın bir ucunda çöllerde bile. İran'da devrimi yapan Humeyni değil başka isimdi. O devrimci Amerikalılar'a, "Beni devrim kahramanı göstermeyin, yaşlıyım" dedi. ABD "İsim ver o zaman, onunla yürüyelim" deyince kendilerine "Genç Humeyni"nin adı verildi.
Humeyni, "İstanbul'da inançlarıma hizmet edemiyorum" diyerek ayrılmak istemiş, Fas Konsolusluğu'na başvurmuştu.
İstanbul Fas Konsolosluğu vize vermeyince, dostlarının "Paris'ten daha kolay vize alırsın" tavsiyesi ile Fransa'ya yola çıktı.
Dünyadan haberi yoktu. Paris'te ABD destekli dünya medyası onu "Devrim kahramanı" diye yüzlerce kamera ile takip edip, göklere çıkardı. Humeyni'nin devrim yaptığından bile haber yoktu. İşte O İran'da Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, San Francisco Üniversitesi ve Denver Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler üzerine lisans ve doktora yaptı. 13 yıl kaldığı Amerika'da en yakın arkadaşları ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve bir önceki Savunma Bakanı Chug Hagel'di. Zarif ABD pasaportu taşıyordu.
İran Eğitim Bakanı Muhammed Ali Necefi, Massachusetts Institute of Technology'de okudu, onun da ABD pasaportu var.
Enformasyon ve İletişim Teknolojileri Bakanı Mahmut Vaezi, Sacremento Ünivesitesi ve San Jose Üniversitesi'nde eğitim gördü, ABD pasaportu var. İran Maden ve Ticaret Bakanı Muhammed Rıza Nimetzade, California Poliyteknik Üniversitesi mezunu.
O da ABD pasaportuna sahip olmanın hazzını yaşıyor. İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, George Washington Üniversitesi mezunu, ABD pasaportlu. İran Cumhurbaşkanı Kurmay Başkanı Muhammed Nahavandian, George Washington Üniversitesi mezunu, ABD pasaportu iç cebinde... İran Devrim muhafızlarının eğittiği Haşdi Şabi örgütü, şimdi bölgede Türk öldürüp, mezhep savaşı çıkarmak için cepheye sürülüyor. İran'ı kim yönetiyorsa, Pasaportlu MOLLALARA selam çakan Generalleri kullanan, mezhep savaşını fitilleyen KAFES sahibi de odur. Pasaportlara bakın daha net anlarsınız. Pensilvanyalı'nın da CIA kefaletiyle Green Kartı var. Amerikalı General, darbenin hemen ertesinde "Türkiye'de bizimkiler tutuklanıyor" diye bağırmıştı kameralar önünde. Darbe gecesi, Green kartlının elemanı Generaller, Akıncı Üssü'nde sivil Mollalara selam çakıyordu. Kaçabilenler de soluğu Amerika'da alıyordu. 15 Temmuz gecesi darbeciler başarılı olsa bizi de Amerikan pasaportlular yönetecekti. Araya İngiliz vatandaşları da kaynak yapabilirdi. Tıpkı Irak, Mısır ve İran'da olduğu gibi. Darbe gecesi Jandarma Genel Komutanı olan Galip Mendi kendisini almaya gelen FETÖCÜ Generale "MANYAK mısınız" dediğini açıkladı dün.
Yanlış!.. "MAN-YANKİ misiniz" demeliydi?