Hadi gelin bugün birlikte bir dünya turu yapalım. Rusya televizyonlardan yayın yapıyor, halka "Sığınaklara girmeye ve savaşa hazır olun" çağrıları ekranlardan taşıyor. Moskova savaş uçaklarını sık sık Avrupa'ya gönderiyor.
İskandinav ülkeleri'nden tutun Fransa ve İspanya'ya kadar çok sayıda ülke "Hava sahamız ihlal edildi" diyerek savaş uçaklarıyla Rusları kovalıyor.
ABD'nin derin adamı ve başkanların danışmanı, Waşhington'un bir numaralı stratejisti Brezinski "En iyi Rusya, üçe bölünmüş Rusya'dır" diyor. Pasifik'te Çin-ABD savaşı büyüyor.
İpekyolu kuruluyor, Ankara Pekin ile baş mimarlar arasında. Pekin'den başlayıp Londra'ya kadar uzanacak tren yolu hatları "Acaba Çin bizi parayla işgal mi edecek" korkularını beraberinde getiriyor. Türkiye'de etnik ayrımcılığı körükleyerek bizi bölmek ve içeride tutmak isteyenler, Çin'de etnik yapı fazla olmadığı için, tarihin derinliklerindeki hanedanlar savaşını başlatmak için planları masaya yatırıyor. Londra merkezi yabancılar tarafından işgal edilmiş durumda. İngilizler şehrin kenar mahallelerinde yaşamaya başladı. Sadece 15 Temmuz'dan sonra Türk işadamlarının Londra'dan 2-3 milyar dolarlık gayrımenkul aldığı konuşuluyor. "Londra emlak piyasasını şu an yedek ülke arayan Türk işadamları ayakta tutuyor" deniyor. ABD'nin derin adamı William Engdal "İngiltire batıyor" diyor. Bize de "İnşallah" demek düşüyor. Avrupa sarsılıyor, parçalanmamak için Berlin direniyor.
Mülteci akınıyla sarsılan kıtada, birçok ülkenin başkentlerinde gettolar oluştu. Bazı Avrupa ülkelerinde teröristlere kucak açanlar "Şimdi ne yapacağız" diye toplantılar düzenlemeye başladı. Bağrına bastıkları teröristlerin bazı başkentlerde semtlerde, devlet gibi hakimiyet kurduğu ve o mahallelere polisin bile giremediği ağlamaklı bir şekilde İngiliz BBC'de dile getiriliyor. Teröre destek önümüzdeki yıllarda bumerang gibi terör sevicilere dönmeye hazırlanıyor. Dünya kanıyor, Ortadoğu yanıyor. Bir zamanlar Es- Sahaf diye bir Irak enformasyon bakanı vardı.
Canlı yayında "ABD askerleri buraya, Bağdat'a giremez" derken arkasından ABD tankları geçiyor, bütün dünya gülüyordu.
ABD bütün Iraklı bakanlara "Wanted" ilanları ile yakalama kararı çıkarırken bir tek Es-Sahaf'ı affediyordu. Washington "Bizim üç günde Bağdat'a girebileceğimizi en güzel şekilde anlatıp farkında olmadan lehimize büyük propaganda yapan ve gücümüzü tüm dünyaya gösteren Es-Sahaf'ı ne yapacaktık? Asacak mıydık?" diyordu. Üç günde Bağdat'a giren GÜÇ, üç yıldan daha fazla sürede emrindeki terör orduları ve 63 koalisyon ortağı ile Rakka'ya-Musul'a giremiyorsa, altında bir tezgah var demekti. Nitekim de öyleydi. Oyun içinde oyun kuranlar, önce DEAŞ'ı kurgulayıp sahaya sürenler, şimdi onun üzerinden yeni haritalar çizip terörist devletler kurmaya çalışıyor. Bölgeden çekildiklerinde, birbirine diş bileyen farklı terör gruplarını lazım olduğunda sopa olarak kullanmaya ve istediği gibi at oynatmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ülkemizin ısrarla Musul operasyonun dışında tutulmaya çalışılması, orada da DEAŞ bahanesiyle kurulmaya çalışılan mezhep çatışması kapanını bozacağımız bilindiği içindir" şeklindeki açıklaması bu açıdan önemlidir. Uluslararası koalisyonun ABD'li komutanı Stephan Townsend dün "Musul'a yapılacak operasyon haftalar hatta daha da uzun sürebilir" diyor.
Bir zamanlar 3 günde çok sayıda şehri alıp, Bağdat'a girenler, şimdi 63 koalisyon ortağı ile birlikte aylar sürecek bir harekattan bahsediyorsa bunun altında bölgede katliam ve sonrası "Mezhep çatışması"nı körükleme yatıyor. Irak Türkmen Cephesi, ülkede 2 milyon Türkmen'in yaşadığını ve bunun büyük bölümünün Musul'da olduğunu açıklarken, KAN TEZGAHTARLARI 3 bin terörist PKK'lıyı bile bu şehre sokmaya hazırlanıyor. Ve dahası "Aman Türkler gelmesin" diyor. 15 Temmuz öncesi "Türkiye'de vatandaşlarımız var, onları kurtarmak için Akdeniz'den gireceğiz" diyerek binlerce askeriyle Kıbrıs'a yığınak yapan İngilizler, şu anda sömürgeleri içinde Yeni Zelanda askerleri dahil topyekün Musul'a dalmaya hazırlanıyor. Musul'da yaşayan bir tek Amerikalı, bir tek İngiliz yok, yüzbinlerce Türkmen var... Ama Kraliçe'nin ve Londra'nın tüm yayın organları "Türklerin burada işi yok" diye utanmazca bağırıyor.
Bölgedeki sinsi oyunları bozacak tek başkent ANKARA... Gün, her kafadan farklı bir sesin çıktığı gün değil. Gün, her kafadan TEK SESİN çıktığı gün.