Tarihi 11 Aralık 2015

Türk rüzgarı

Avrupa basınında önceki gün ilginç bir haber sayfalara düştü. "Kıtada ve özellikle Almanya'da Selefilik hızla yayılıyor" deniyordu. Bakıldığında sıradan bir haber olarak görebilirdiniz.
Hatta Selefiliğin ne olduğunu bile anlayamayacak çok insan vardı hem dünyada hem de ülkemizde. Olaylara basit gözden bakma, sorgulamama mantığını burada da sürdürüp, başka sayfa haberlerine geçebilirdiniz. Çünkü genelde böyle yapıyorduk.
İngilizler, Osmanlı'yı parçalamak için gittiler, çölde İstanbul'dan farklı bir inanca sahip yeni bir MEZHEP kurdular. Ajan Hempher yıllara yayılan sistemli bir çalışma sonucu Vehabiliğin perde arkasındaki kurucusu oldu. İşte bugün "Selefilik" denilen ve özellikle Almanya'da yayılan Selefilik, aslında Vehabilik'ti. DAEŞ terör örgütünün ve El Kaide'nin beyin takımı ve önemli kadrosu aslında Selefi idi.
Tıpkı Suudi Arabistan'da olduğu gibi DAEŞ kontrolündeki bölgelerde de Selefi inancı gereği türbeler yıkılıyor, bayramlarda mezar ziyaretleri ve mevlit okumak gibi hususlar yasaklanıyordu. Ve CIA'nın kurduğu DAEŞ, yıllar önce Pentagon'da çizilen SANATSAL YENİ ORTADOĞU HARİTASI'nın hayata geçmesine ÇANAK tutan en BÜYÜK örgüt oluyordu. İngilizler'in Osmanlı'yı parçalamak için kurduğu mezhep şimdi ABD'nin kontrolündeydi. Ve ABD dolarının bir numaralı rakibi EURO bölgesinde özellikle Avrupa lider Almanya'da patlama yaşıyordu. Düne kadar "İran'ı vuralım" diye yaygara yapan İsrail sessiz sedasız Tahran ile anlaşıyordu. İran, İsrail'in Filistin'deki zulüm ve katliamına sessiz kalacaktı...
Karşılığında da İsrail de İran'ın Ortadoğu'daki yayılmacılığına seyirci takılacaktı. O yayılmacı politika içinde Tahran da Ruslar'la birlikte yürüyecekti. İlginç anlaşmalar, müthiş ittifaklar karşımıza çıkıyor, atalarımızın kurduğu imparatorluk toprakları üzerinde yanyana gelmesi mümkün olmayanlar ÇIKAR birliğine gidiyordu. İsrail-İran-Rusya anlaşmaları 1945'te ABD Başkanı Roosvelt'in Suudi Kralı'na Yanbu Limanı'nda savaş gemisinde imzalattığı anlaşmadan farkı yoktu. Bu anlaşmada da Suudiler, ABD'nin Ortadoğu'ya yerleşmesine ve petrolün kontrolüne destek olacaklardı; Selefi Suudiler de İngiliz hegemonyasından çıkarak ABD güdümüne gireceklerdi. ABD de buna karşılı Suudiler'i koruyacak ve dünyaya VEHABİLİK rejimlerini ihraç etmelerine sessiz kalacaktı. Eğer ABD'nin Avrupa'yı Ortadoğu'dan atmak için neden DAEŞ'i kulllandığını, Vehabiliğin neden Avrupa'da patlama yaptığını anlamazsanız, bölgeye aval aval bakardınız. Ankara bölgeye aval aval bakmadığı için bugün Suriye'de ve Musul'da hamleler yapıyor. Musul'daki Başika kampı, İran'ın karadan Suriye'ye girebileceği tek nokta. Ve orada Türk askerinin konuşlandığı Başika Kampı, Suriye'deki Ruslar'ın Irak'a yayılmalarını engelleyecek tek geçit.
Bölgede dünya tarihinin en büyük satrancı oynanıyor. Siz bakmayın Irak'ın "Türk askerinin Musul'da ne işi var" dediğine... Irak topraklarında askeri olmayan ülke mi var.
Bağdat hükümeti dün de "Topraklarımızdaki ABD askerlerinin varlığını kabul etmiyoruz" dedi, ne dinleyen, ne de kale alan var.
Rus askerleri ırak topraklarında İsrail-İran askerleri ve generalleri ile KOORDİNASYON merkezleri kurdular, sesini çıkaran yok. İş Türk askerine gelince, bazı ülkeler dünyayı ayağa kaldırıyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmak için her yolu deniyor. Çünkü ANKARA artık hem oyun kuran hem de OYUN BOZAN bir ülke olarak bölgede karşılarına çıkıyor. İçimizdeki bazıları da "Eyvah Rusya kızdı, doğalgazı kesecek, kıçımız donacak, battık batacağız" diyerek inliyor. Dünyadan bihaberler, okumuyorlar, görmüyorlar. ABD dünya petrolünün fiyatını Selefi Suudiler'i kullanarak düşürdü. Rusya ekonomi bakanı önceki gün "Petrolün varil fiyatı 40 dolara düştü, kaybımız büyük, 35 dolara düşerse yandık" diyerek hükümete rapor sundu. Gazımızı keserse batacak olan Rusya, işbirlik yapan Şii İran'ı kullanmaya kalktı. Tahran doğalgazımızın yarısını keseceğini açıkladı. Türkiye'nin, Azerbaycan, Katar'dan sonra bugün doğalgaz ve petrol ülkesi Türkmenistan'a yapacağı gezi, İran'ı 24 saatte "Yok yahu ne doğalgaz kesmesi, yok öyle bir şey" diye açıklama yapmaya itti. Bize ambargo koyan asla kazanan olmaz. Çünkü Ankara bölgede asla yalnız değil... Başkentimizi kucaklamak isteyen, umutla yol gözleyen milyonlarca insandan oluşan HALKLAR ve devletlerle bölgede en GÜÇLÜ ülkeyiz. İsrail bile "Bende doğalgaz var" diye bağırarak neden Ankara'ya koşup sıraya girdi? Bir düşünün!