Tarihi 28 Ekim 2015

Dolmuş

Menderes Vatan Caddesi'ni yaptı diye ayağa kalkanlar oldu bu memlekette. İlk yerli aracı "Devrim arabaları" diye yaptığımızda benzin koymayıp sabote edenler çıktı. Bir işadamı varını yoğunu yıllar önce yerli uçak yapmak için harcadı, adamın başına gelmeyen kalmadı. Özal köprü yapınca diklenenler oldu. Marshall yardımı geldiğinde bu ülkeye "Asla tren yolları kurmayacağız. Taşımayı kamyonlarla yapacağız" diye imza attırdılar.
Avrupa 40 yıl öncesinden hızlı trenlerle seyahat ederken biz yollarda kamyon hızıyla gidiyorduk. Bunu istemişlerdi bizden. Böyle kurgulamışlardı ülkeyi ve yönetenleri. Utanmasalar kağnı arabaları diyeceklerdi ama kağnı tedavülden kalkmıştı yeryüzünde. O kadarı da ayıp olurdu. Ne zaman hızlı trene geçtik saldırılar başladı. Daha tren yolu açıldığının ertesi günü raylara sabotaj düzenlediler, kabloları kestiler. Gezi'yle geldiler, ayaklananlarla devletin karşısına oturdular. "En büyük isyanımız 3. Köprü, 3. Havaalanı ve nükleer santraller. Yapmayın" dediler devlete. Milyonlarca insan hergün trafikte kilitlenip 30 dakikalık yolu üç saatte giderken birileri otobanlara çıktı, 3. Köprü'yü protesto etti utanmazca. Ne kadar geri kalırsak o kadar memnun oluyordu birileri. Dışarıda sırtlarını sıvazlayanlar çok oluyordu. Alt yapısı, yerli ve milli üretimi olmayan ülke GERİ kalmış demekti.
Yıllarca bu ülkede inanan insanları GERİCİ diye yaftalayanlar, yıllar sonra inanmış olanların yaptıklarına KARŞI çıkıyordu.
Bu ülkenin GERİ KALMIŞ ülkeler içinde yer alması için kendilerini yırtıyordu. "Yerli araba intihar olur" diyenler Gezi olaylarında otellerini, "Köprülere havaalanlarına hayır" diyenlere açıyordu. Müthiş ittifaklar yaşanıyordu.
Taksim'de Atatürk heykelinin üzerine PKK Bayrağı ve APO posterleri asılıyor, Atatürkçüler tebessümle seyrediyordu.
Birkaç kişi rahatsız olup heyetler kurdular Gezi'de... "Yahu Atatürk heykelinin üzerine bari asmayın APO'yu" diye ricacı oldular. O ricacıların gazeteleri şimdi HDP'ye saz çaldırıyor. O HDP'nin göbekten bağlı olduğu PKK 11 Temmuz'da "BARAJ İNŞAATI SAVAŞ İLANIDIR" diyor. 15 Temmuz'da terörist Cemil Bayık, Güneydoğu'da yapılan barajlara karşı Devrimci Halk Savaşı'nı başlattıklarını tüm dünyaya ilan ediyor. "Barajlara karşı savaş" diyen ve ilk etapta iki polisimizi şehit eden PKK'nın siyasi kolu HDP'ye, "Köprülere havaalanlarına hayır" diyenlerin gazeteleri kol geriyor, kanat geriyor... Paraleli, solcusu onlara katılıyor ülkeyi geriyor. Gere gere bir hal oldular. Yerli arabanın daha fotoğrafı çıkar çıkmaz birinci sayfalarından saldırıya geçtiler. Yok neymiş arabanın şekli yerli değilmiş... Hiçbiri o arabanın İstanbul trafiğinde günde 2 veya 2.5 lira yakacağını yazmadı. Ayda 40-60 liralık elektrik kullanacağını asla yazmadı. Bu ülkenin enerjiye 60 milyar dolar harcadığını, bu araba sayesinde milyarlarca doların halkın cebinde kalacağını tek satıra dökmedi.
Dökmezler!!! Çünkü onlar şekilcidirler.
Alışkanlıkları var. Yıllarca manşetlerinde insanların saçıyla, sakalıyla, örtüsüyle, şekliyle uğraşıp bu ülkeye gere gere bir hal oldular. İçeride boşa geçen tartışmalarla KAMYONCU bir ülke kalmasını sağladılar.
Hızlı treni kimsenin aklına getiremediler.
Otobanlar, duble yollarla uğraşacak, enerji hatlarına gidecek güç ve takat bırakmadılar.
Batının ünlü isimlerini sayfalarına taşıyıp ahkam kestirdiler. Onların açıklamaları üzerinden ülke siyasetini dizayn etmeye kalktılar. Onların Türkiye düşmanı ve Marshall Planının KAMYONCU tetikçileri olduğunu anlatmadılar. Müslüman diye Suriyeli mülteci tekmeleyen Sınır Tanımayan Gazeteciler yöneticilerini bize şirin gösterdiler. Onlar üzerinden ülkemizde "YERLİ OLAN" herşeye karşı çıkan medya dizaynı gerçekleştirdiler. Neymiş "Yerli oto intihar olur"muş. Bizim Merkez, sol ve paralel medyanın çok sevdiği isimler böyle bağırdı bu ülkede. Ve böyle bağıranlar yıllardır bu ülkede milyarlarca dolarlık YABANCI aracı montajlayarak sattı. Kore yerli araba üretti... Endonezya ve İran bile...
Adamlar ölmedi, yaşıyor... Ne ölmesi, Milyarlarca dolar kazanarak ceplerine atıyor. 1 Kasım yerli görünümlü İttifaklara karşı Yerli arabanın varolma savaşıdır.
İsteyen DOLMUŞA binebilir!

NOT; İlk yerli araba daha piyasaya çıkmadan bir işadamına 5 milyon liraya satılmış.
Milyonlarca vatandaş da dört gözle bekliyor. İntihar pompacılarının uykusu kaçmıştır sanırım.