Bekir Emre

BEKİR EMRE

Tarihi 29 Haziran 2012

Neden ben diye sormadım

Bugün Wimbledon maçlarına ara vereceğiz.
Ancak hikayemiz yine Wimbledon ile ilintili.
Kahpe bir hastalık yüzünden çok genç yaşta yitirdiğimiz bir Wim
bledo
n Şampiyonunun, bir filozofun, insan-oğlu-insan bir adamın hayata bakışını anlatmaya çalışacağım.

ÖLÜM DÖŞEĞİNDEYDİ
Efsane Wimbledon'un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS'den ölüm döşeğindeydi...
Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı.
Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:
-Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi:
-Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir.
500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır.
Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı'ya 'Neden ben?' diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Tanrı'ya nasıl 'Niye ben' derim? "Mutluluk insanı tatlı yapar.
Başarı ışıltılı. Zorluklar güçlü.
Hüzün insanı insan yapar,Yenilgi mütevazi.
Tanrı'ya asla 'Neden ben?' diye sormayın. Ne olacaksa zaten olur..."

ÇOK MERAKLISI OLACAK
Ashe gibi yaşamı hazmetmiş nice spor adamı var.
Bunların hepsinin biyografileri, otobiyografileri vardır. Gönül arzu ediyor ki salt sansasyonel spor kitapları değil, bunlar da bulunup dilimize çevrilsin... Çok meraklısı olacağından eminim.