Mehmet'i iyi tanırım.
O mekana günlerce takılmışlığımız var.
Dalmaz'ın konukları için hazırladığı o muhteşem sofralarda, bitmez tükenmez içki servisiyle, gerçek dostlarla yağcıların, pespaye paparazzi ruhlar ile gerçek magazin muhabirlerinin birbirine karıştığı, sabahlara kadar süren muhabbet gecelerinin mekanıdır Dalmaz Center'ın beşinci katı...
Mehmet başarılı bir mimar ve müteahhittir. Cem Karaca'yı, Cem Karaca yapan menajerdir aynı zamanda. Ama menejerlik günlerinden kalan ünlülerle olma merakı, ne yazık ki ailesinin dağılmasına neden olmuştur.
Diğer ikisi, Halil ile Seyyal ise benim 36 yıllık platonik sevgililerimdir. Aynı evi paylaştığımız, dertleri zevk edindiğimiz günlerin sevgili dostları...
Halil'i sadece Yaprak Dökümü ile tanıyan kitlesel geri zekalılar, onun tiyatroya ve oyunculuğa adanmış yaşamını, bu nedenle beş parasız kaldığı günleri, oyunculuğu ile aldığı uluslararası ödülleri tabii bilmezler.
Sert bakışlarına karşın yumuşacık yüreği, ödün vermeden sürdürdüğü sinema serüveni ve devrimci duruşu hiç değişmemiş bir insandan söz ediyoruz. Ama kalbindeki o sızı hep peşinden gelmiştir.
Sızının adı 'gay iddiaları'.
Utanmadan, bunu ima eden haberler ve yazılar, dedikodular...
Sonunda Seyyal patlamış işte; "Gay kraliçesi benim, Halil'i onlarla ben tanıştırdım, o benim platonik aşkımdır!"
Sevgili Halil, bu kadar puştun yaşadığı o çevrede gay olmak bir onurdur. Neden kendini savunuyorsun ki? Bu piyasada herkes birbirini bilir. Seyyal, sen ve ben, üçümüzün aynı evde ve büyük bir onurla yaşadığımızı da... İşine bak sevgili dostum... Ama bir daha gittiğin yerlere dikkat et. Biri çıkar, doğum günü ayağına gazetecileri toplar, adama böyle bel altıdan 'dalıverirler' işte. Gay kardeşliği (!) adına gözlerinden öperim. I am Spartaküs.
***
"Kalemin bir kaldırım taşından bile güçlü, saldırmak içinse bir sapan kadar etkili olduğunun kamuoyunca keşfedildiği an, talihsiz bir gündü. Gazeteciyi böylece bulup ortaya çıkardılar, geliştirdiler ve sonunda onu kendilerinin yüksek ücretli hizmetçisi yaptılar." James Joyce
