AVRUPA ülkelerinde "ot" diye hafife alınan uyuşturucunun serbest bırakılmasına yönelik kararlar alınıyor da Türkiye'de de bunu savunanlar var.
İnsanlar zaten "sentetik" olanını kullanırken, en azından içinde katkı olmayan uyuşturucu kullanılsın diye.
Türkiye'deki toplum bunu kaldıracak güce sahip mi? Onu sorgulayan yok.
Gerçekle sahtenin iç içe geçtiği bir alışverişin biteceği mi sanılıyor? Ot diye yutturulan zehirli kimyasallar ortadan kalkacak mı?
Bağımlılığın yan etkileri ne olacak?
***
"Puf" denen elektronik sigaranın yaşı 12'ye kadar düşmüşken, serbest bırakılan ot satışlarının çocuklar arasında göreceği ilgi çok şeyleri götürecektir. En çok da teknolojik akvaryumlarda ithal yemlerle beslenen çocuklardan.
Televizyonlar kendi çıkarlarına yataklık eden konuşmacılarla doludur da bir Amerikan dizisiyle başlayan MET salgınının insanları nasıl felç ettiğini konuşmanın yolu yok mudur?
***
Birkaç yıl önce Hollanda seyahatim olmuştu da pizza yediğimiz dükkanın hemen karşısında 20'li yaşlarda bir genç kız yere oturmuş cam küreden duman çekiyordu. Gördüğüm manzaradan edindiğim sonuç; "aldığı her nefeste kendinden geçen genç kızın, uyuşturucuda level atlaması kaçınılmaz!" Aradan onca zaman geçti de o kızın hali hala gözümün önünde. Belki hayatla bağları çoktan kopmuştur. Otun özgür olduğu bir ülkede!
***
Hangi ülkede olursa olsun, ot satışlarının serbest bırakılmasıyla uyuşturucu özgürlüğün simgesi olacak!
"Gençlik başımda duman!" Anaların babaların yandığı zaman!
Ağaç yaşken eğilir gerçeğine itibar göstermeyip geleneklerden uzak duruldukça ölü gözünden yaş beklemenin hiçbir anlamı olmayacak.
Beyinler tuzluk gibi tıkanırken!
***
İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya'nın uyuşturucu konusundaki duyarlılığını çok kez dile getirdim. Ve çalışmalarını takdir ediyorum. Ama yıllardır "yol verilen" sistemin belinin kırılması gerçekten zaman istiyor.
Ot satışlarının Türkiye'de serbest bırakılmasını isteyenler de emin olun ki çocuklarımızın yarınlarının harcanmasını istiyor!
Bu ülkede gerçek demokrasi için verilmeyen mücadele uyuşturucunun özgürlüğü için verilecekse kırın şifreleri!
Çünkü ot; kokain ve eroinin stajıdır!
***
"Alt tarafı ot" diye başlanan ve trajik ölümlere uzanan yolculuğun ganimetini toplayan baronların kimler olduğunu biliyor musunuz?
Bilmiyorsanız trafiğe çıkın ve lüks ciplerdeki tiplere iyi bakın.
Genelde emniyet şeridini kullanırlar!
Ne kural tanırlar ne yasa!
Çelik kapılı kasaları tıka basa!
MUTLULUK TAKVİMİ
Hazırda yara bandı bulundur.
Mahalle esnafından alışveriş yap.
Kullanılmış pilleri değerlendir.
Hani geceleri
Uyku tutmaz ya
Hani haykırırsan da
Kimse duymaz ya
Hani gökte bile
Yıldız kalmaz ya
Hasret karanlıkta
Büyür bilmezsin
Vakitsiz gitmiştin
Belki gelirsin
Bu yürek aşkından
İster delirsin
Gocunmam yükümden
Beni bilirsin
Sevenler her gece
Ağlar bilmezsin
Hakkı YALÇIN
Cehaletin zenginleştiği topraklarda düşünce yoksulluğu kaçınılmazdır!
Bu kadar basit!
Magazin ünlüsünün günlüğü.
"Dün işlerim tıkırındaydı bütün gece şuh kahkahalar attım. Gittiğimiz oteldeki adam yaşlı ve çirkindi ama bir tomar dolar verdi. Bereket doları sahtesinden ayıran aletim var da hepsi gerçek çıktı. Bu sabah erkenden mağazaya gittim ve Louis Vuitton çantayı kaptım. Eski kocamdan nafakamı da yarın alacağım, değmeyin keyfime!"
