İNSANLIĞA duyarlı delikanlıları vicdan erken yaşta yakalar, bir daha da peşini bırakmaz.
Onlar yüreklerde iz bırakır.
Başkalarının üzerine basarak yürüyenler zalimler ayak izi bile bırakmaz.
O yüzden yükselen değerin alçaklık olması sebepsiz değildir.
***
Zalimlik duygusunun insanlığa vermediği değerle, çocuklara verilmesi gereken değer arasında sıkışıp kalanların, gelecek zamanları öldürmüş olma ihtimali yüksektir.
İnsanları öldürenlerin bile "kartvizit ayrıcalığı" taşıdığı bir ülkede bizler de neyi konuşuyoruz!
***
Şu sıralar en gereksiz uğraşlardan biri kafa patlatmak, boş konuşmak varken bilginin zerre kadar değeri kalmadı.
Televizyon ekranlardaki "kulaktan dolmalar" ya zeytinyağlı ya ithal etli.
İçlerinde profesör bile var!
***
Karaları denizleri çöplüğe çevirenlere inat; gökyüzünde sönen yıldızlar için "geri dönüşüm projesi" başlattım.
Yıldızın sönmüşünü yeryüzünde "aydın diye geçinen" karanlık adamlara tercih etiğim için "geri dönüşüm muhteşem olabilir!"
***
Cilalı sisteme her zaman karşıyım.
Kendisini tanıtırken "mesleğim insan" diyen çok özel bir şairdi; rahmetli Küçük İskender.
Onun kitaplarındaki 'herhangi bir cümleyi', Zülfü Livaneli'nin 'kitaplarının cümlesine' değişmem.
***
Geçenlerde bir delikanlı ve genç kız yanımdan geçerken, romantizmini dışa vurmak isteyen delikanlı; kıza "sana özgürce sarılmak istiyorum" dedi.
Kızın cevabına bayıldım.
"Sen önce özgürce düşünmeyi öğren de sarılmayı sonraya bırak."
***
Ne güzel sözdür o; "ucuz dostluklar pahalıya mal olur!" Dostluk ucuzsa "kaça gittiğinin" önemi yoktur. Günübirlik satıcılar da "üçüne beşine" bakmaz zaten!***
Şerefli tüccarlık tarihe karışıyor. Ben onlara kısaca "vampir" diyorum ama hiçbiri alınmıyor.
Bilumum katkılı gıdalarda bir koyup bin almak varken neden alınsınlar ki!
Paranın kokusunu alınca eski kaşarı da aynı yeni kaşarı da!
***
Dünya haksızlıklar dünyasıdır.
Yoksulların günlük ekmek maliyetini hesaplarken bile bütçeleri açık verir.
Zenginlere bütün kapılar "açılıverir!" Kirada yaşayan yoksuların ne umutları kalmıştır ellerinde ne işleri.
Zenginler depremden korunmak için bahçeli villa peşindedir şu sıralar.
Kapılarına gelir bayram siparişleri.
***
Yarın bayram! Bir daha ne zaman aşka düşer bu ülke, bir daha ne zaman asaleti ve zarafeti bulur? Bulmayı ister mi acaba?
Seninle ayrılık
Yolcusu olduk
Kaderin rüzgarı
Tersten esiyor
Ağzı var dili yok
Hatıraların
Uzak şehirlere
Bilet kesiyor
Bu masalda suçlu
Aramayalım
Biz de yavaş yavaş
Azaldık belki
Şu yalan dünyada
Her şeyimizi
Kaybetmek için
Kazandık belki
Hakkı YALÇIN
MUTLULUK TAKVİMİ
Giymediklerini birine ver.
Uyanmak için kitap oku.
Aklını insanlık için kullan.
Dişlerine bakım göster.
Bazı insanların bayramda bile "bağışlanması" mümkün değildir.
Dün ve bugün!
Baktığımız aynalarda umutlu bakışlar
göremedik. Bir günü daha hayata omuz
veremeden geçirdik.
Dağıtamadık içimizdeki sisi.
Oysa sular kavaklara çoktan yürüdü
de fark edemedik ırmaklardaki sesi.
Yaşamak kelebeklerin
kanatlarındaydı, kaç kişi gördü acaba?
Geçen; zamandan değil ömürdendi,
sessiz sedasız bir yaprak daha koptu.
Bugün de hayatımızda nefes
almaktan başka bir şey olmayacak belki!
Kara kara düşünürken!
