86 Yıllık Karedeki Sır Perdesi Aralandı! Fotoğraftaki Kadın 1938 Yılında Telefonla mı Konuşuyor?

Sosyal medya platformlarında son zamanlarda dolaşan ilginç bir video izleyenleri hayrete düşürüyor. Video 1930'lu yıllara ait olduğu iddia edilen ve bir kadının kablosuz telefonla konuştuğu görüntüleri içeriyor. Görüntüler teknolojinin henüz bu kadar ilerlemediği bir dönemde bir kadının modern bir iletişim aracıyla konuşmasını gösteriyor. Bu sıra dışı görüntüler zaman yolculuğu teorilerini yeniden gündeme getiriyor.

Giriş Tarihi 19 Mart 2024, 08:33 Güncelleme 19 Mart 2024, 08:33
86 Yıllık Karedeki Sır Perdesi Aralandı! Fotoğraftaki Kadın 1938 Yılında Telefonla mı Konuşuyor?

İÇİNDEKİLER

1938 yılına ait olduğu iddia edilen ve bir kadının cep telefonuyla konuştuğu görülen video sosyal medyada viral oldu. Video insanların bir caddede yürüdüğü sıradan bir günü gösteriyor. Ancak dikkat çeken bir detay var. Bir kadın modern bir cep telefonunu andıran bir cihazla konuşuyor.

ZAMAN YOLCULUĞU MU, TEKNOLOJİK BİR DENEY Mİ?

1930'larda kablosuz iletişim teknolojileri henüz hayal bile edilemezken bu tür görüntüler pek çok kişiyi şaşırtıyor.

Bazı kişiler bu görüntünün dönemin teknolojik deneylerine dair bir kanıt olabileceğini öne sürüyor.

Bir iddiaya göre, videodaki kadın 1930'larda Dupont tarafından Massachusetts'te geliştirilen deneysel kablosuz telefonları test eden Gertrude Jones.

Jones'un torunu olduğunu iddia eden bir kişi, büyük büyükannesinin bu deneyi net bir şekilde hatırladığını ve o dönemde telsiz telefon teknolojisinin test edildiğini belirtti.

Sosyal medyadaki tartışmalar zaman yolculuğu ve eski dönemlerdeki teknolojik deneyler arasında bir ayrım yapılmasını zorlaştırıyor. Zaman yolculuğunun gerçek olup olmadığı konusu, bilim kurgu romanlarından çıkıp gerçek dünyada ciddi bir tartışma konusu haline geldi.

BİLİM İLE KURGU ARASINDA YOLCULUK

Zaman yolculuğu konusu bilim ve kurgunun kesiştiği sınır tanımayan bir alanı temsil ediyor.

1938 yılında çekilen bu gizemli görüntüler, bilim insanlarını ve tarihçileri geçmişteki teknolojik kapasiteler hakkında yeniden düşünmeye teşvik ediyor. Gerçek mi, yoksa ustaca hazırlanmış bir kurgu mu?