Bu bölgedeki su kaynağı ılıman olduğu için balıklar buraya adapte olmuşlar. Doğal popülasyona ciddi zarar veriyorlar. Bu balıkların en önemli özelliklerinden bir tanesi, karada yürüyebilmeleridir. Karada uzun süre kalabiliyorlar çünkü bunların 5'inci solungaç filamentleri dallanmıştır. Akciğer gibi görev alır ve böylelikle de karada uzun süre kalabilirler. Sularımızı yok eden canlılardan bir tanesi olarak tanımlayabiliriz. Bu balıklar suların kenarlarına yuva yapıyorlar. Buralara yavru bırakıyorlar ve yavrular çıktıktan sonra yuvalar, oyuk halinde kalmış oluyor. Bir süre sonra kenarlar suyun içine göçmeye başlıyor. Böylelikle derelerimizin karasallaşma hızı artıyor. Buradaki balıklarla beslenmelerinin yanında organik maddelerin tümünü tüketiyorlar.
Çok fazla organik atık bırakıyorlar. Ortamda bulunan yerel balıklar yaşarken suya zarar vermeden ve kirletmeden hayatlarına devam ederler. Fakat bu balıklar bu dengeyi bozduğu için sularımız ciddi miktarda kirleniyor ve organik madde yüküne maruz kalıyor. Bu balıklar sıcak suya bağımlı oldukları için aşağı havzalara doğru inmemişler, sadece dar bir alanda dağılım gösteriyorlar. Ancak günümüzdeki iklim değişiklikleri ile beraber suların ısıları arttıkça bu balıkların aşağılara doğru gitmesi de mümkün olacak" dedi.
"UZUN SÜREDE SUYUN DIŞINDA KALABİLİYORLAR"
Suda görülen Vatoz türü hakkında da konuşan Emiroğlu, konuşmasının devamında balık hakkında şunları söyledi: "Buradaki bir diğer balık türü ise Vatoz balıklarıdır. Bunlar da amazon kaynaklı bir balık olarak karşımıza çıkıyor.
Akvaryum için getirilen bu balık da sulara bırakılmış. Burada ciddi bir popülasyon oluşturmuşlar. 2015 yılından beri bu iki türün de burada yaşadığını biliyoruz. Çok ciddi miktarda çoğaldıklarını görüyoruz. Bu balıklar çok üzün süre hareketsiz suyun dışında kalabiliyorlar. Ciddi miktarda organik madde tüketip daha sonra da üretiyorlar.
Suların kalitesini ve kullanılabilirliğini etkiliyorlar. Biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz etki gösteriyorlar. Akvaryum için getirilen balıkları, hangi şartlarda olursa olsun doğal sularımıza bırakmamamız gerekiyor. Yabancı türlerin ülkemize girişini engellemeliyiz."