Koronavirüse yakalanan milli atlet: Beni bile perişan etti kimse kendine güvenmesin

Koronavirüse yakalanan ve kamp yaptıkları otelde 14 gün karantinada kalan milli atlet Tubay Erdal, çok kötü günler geçirdiğini belirterek şu şekilde uyarıda bulundu; "Yarışlarda 42, antrenmanlarda ise en az hiç durmadan 30 kilometre koşuyorum. Sporcuyuz, bağışıklığımız güçlü, yakalansak bile bizi etkilemez diyorduk. Öyle değilmiş, perişan etti. Koronavirüse karşı kimse ne gençliğine ne de sporculuğuna güvenmesin"

Giriş Tarihi 12 Eylül 2020, 12:07 Güncelleme 12 Eylül 2020, 12:07
Koronavirüse yakalanan milli atlet:  Beni bile perişan etti kimse kendine güvenmesin

İÇİNDEKİLER

Karayazı ilçesinde, Feride-Celal çiftinin 4'ü kız, 4'ü erkek olmak üzere 8 çocuğundan 7'ncisi olan Tubay Erdal sporla 14 yaşında tanıştı. İlçede düzenlenen bir sosyal proje kapsamında yaptığı koşu ile öğretmenleri tarafından keşfedildi.

Erzurum'da Spor Lisesi'nde yatılı okuyan Erdal, daha sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Spor Bilimleri Lisesi'ni tamamladı. Öğretmenlik ataması bekleyen Tubay Erdal, bu arada antrenörlük bölümüne başvurdu. Hem okuyup hem de atletizmde büyük başarılara imza atan Tubay Erdal, 2013 dünya gençler şampiyonasında üçüncülük, Polonya 2016 Amsterdam'da takım halinde Avrupa üçüncülüğü, Balkan şampiyonasında ikincilik ve üçüncülük ile birçok kez Türkiye şampiyonluğu elde etti.

NE GENÇLİĞİNİZE NE DE SPORCULUĞUNUZA GÜVENMEYİN'

Hedefinin Türkiye'yi olimpiyatta temsil edip bir kadının neler yapabileceğini göstermek olduğunu belirten Erdal, şunları söyledi:

"Kampta olimpiyatlara sıkı bir şekilde çalışıyorduk. Ama nasıl oldu bilmiyorum, cuma günü sabah uyandığımda hiç halim yoktu. Kahvaltıya indiğimde güçlükle yürüyordum. Arkadaşlarımın yanına geldiğimde bayılmışım. Sonra yapılan muayenelerimde bir şey çıkmadı. Ancak alınan test sonucum pozitifti. Hemen kaldığım otelin odasında 14 gün karantinaya alındım. Karantina sürecim ağır geçti. Her tarafım ağrıyordu, mide bulantısı, halsizlik ve tansiyon düşüklüğü günlerce sürdü. Uyuyamıyordum, boğazım koruyordu ve ateşim oluyordu. Başta federasyon başkanımız olmak üzere antrenör, kamp müdürü ve otel müdürü benimle çok yakından ilgilendi. Onların büyük desteği ile ağlarımı unutup kendimi toparlamaya çalıştım.

En kötüsü insanın nefesi tıkanıyor. Hava gelsin diye odamın camı hep açıktı.

Yarışlarda 42, antrenmanlarda ise en az hiç durmadan 30 kilometre koşuyorum. Sporcuyuz, bağışıklığımız güçlü yakalansak bile bizi etkilemez diyorduk. Öyle değilmiş, perişan etti. Koronavirüse karşı kimse ne gençliğine ne de sporculuğuna güvenmesin. Beni böyle yaptıysa başkalarına ne yapar düşünmek bile istemiyorum. Kampta olduğumuz için sürekli maske takıyor, sosyal mesafe ve hijyene çok önem veriyorduk. Belki de koşarken maske takmadığımız için yakalandık. Çok şükür bu hastalığı yendim ve kampa kaldığım yerden devam ediyorum.

Bu hastalık yüzünden bazen antrenmanlarda zorlandığım oluyor.

İstanbul'da 20 Eylül'de yapılan Uluslararası Vodafone İstanbul Yarı Maratonu'na katılamadım. Ama 8 Kasım'da İstanbul'da, 20 Nisan'da da Almanya'daki maraton yarışlarına kendimi toparlayarak katılacağım."

'SPORCU OLMASAM KÜÇÜK YAŞTA EVLENDİRİLDİM'

Spora başlamasıyla hayatının değiştiğini anlatan Kasımpaşa Spor Kulübü'nün sporcusu Tubay Erdal, 2011 yılında milli olduktan sonra dünyanın birçok ülkesini gördüğünü söyledi. Köyündeki kız çocuklarının okutulmadığı için 14- 15 yaşlarında evlendirildiğini vurgulayan Erdal, "Ben de sporla tanışmasam küçük yaşta evlendirilip şimdi çocuklarım vardı. Köydeki akranlarımın çoğu evli ve çocukları var. İyi ki okumuşum ve sporcu olmuşum. Bütün kızlar okutulmalı, spor yapmalı ve kendi ayaklarının üzerinde durabilmeli" diye konuştu.