ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye gelerek bir dizi temaslarda bulundu. Başkan Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan gibi isimlerle görüşme gerçekleştiren Ross, A Haber'e açıklamalarda bulundu.
İŞTE ROSS'A SORULAN SORULAR VE YANITLARI
Bakan Bey 5 gündür Türkiye'desiniz ve Türk mevkidaşlarınızla yoğun görüşmeler gerçekleştirdiniz. Başkan Erdoğan tarafından kabul edildiniz. Bu görüşmelerin Türkiye - ABD ticari ilişkisine ne gibi somut katkıları olacak? Örneğin 100 milyar dolarlık hedefe kısa veya orta vadede ulaşabilir miyiz? Bunun hakkında ne söylemek istersiniz?
Hedefe ulaşabiliriz. Neticede hedef sadece iki taraftan da 50 milyar. 50 milyar daha Türk tarafından ve 50 milyar daha ABD tarafından en önemli konseptlerden birisi mütekabiliyet ve denge. Daha büyük ama dengeli bir ilişkiye ihtiyacımız var iki ülke arasında.
Sayın Bakan Türkiye'yi bir yatırım fırsatı olarak ABD'li şirketler için ne şekilde değerlendirirsiniz? Ve ek olarak Türk tarafı size ek gümrük vergisini kaldırmanın mümkün olup olmadığını sordu kısa ya da orta vadede mümkün olur mu bu?
Bunun içerisinde birkaç soru var. Türkiye ABD'li şirketlerin uğrak noktası olduğunu kanıtladı zaten. 1700 ABD'li şirket zaten Türkiye ile iş yapıyor. 60'dan fazla ülke Türkiye'yi bölgesel ana binaları olarak kullanıyor. Yani bu ABD tarafından Türkiye'ye çok fazla ilgi gelmesi demek oluyor. Sektör olarak da oldukça çeşitli. Tarımdan, roket sanayi ve savunmaya kadar birçok alan var. İki ülke arasında güçlü bir ilişki var.
İki ülke arasında büyük politik problemler var. ABD'nin Türkiye'ye kısıtlama koyabileceği hakkında yorumlar var. Kısa vadede böyle bir kısıtlamanın olacağını düşünüyor musunuz? Ve eğer olursa bu Türkiye - ABD ticari ilişkisini nasıl etkiler?
Öncelikle bunu tetikleyen faktör Rusya ile yapılan füze anlaşmasıdır. Catsa adı verine bazı kanunlarımız var. Yaptırım konuşmaları bu tarz askeri satın alma işlemleri gerçekleştirildiğinde konuşulmaya başlanıyor. Yüzleştiğimiz yapısal problem bu. Umudumuz herkese yarayacak bir çözüm yoluna erişmek. Hem Catsa'yı hem de Türkiye'nin önemli bir parçası olduğu NATO'nun gerekliliklerini yerine getirmeyi ve ticaret sorunlarını çözmeyi amaçlıyoruz.
Peki Türkiye ve ABD'nin üçüncü ülkeler için bir işbirliğinde bulunabileceğini düşünüyor musunuz?
Öyle olacağını düşünüyorum. Yapamamamız için hiçbir sebep yok. Ve bazı şekillerde ortak anlaşmamızın amacı ABD'nin başka ülkelerden zaten yaptığı ithalatları Türkiye'ye çevirmek olabilir ve Türkiye için de bu diğer şirketleri ABD'ye çevirmek olabilir. Bu sebeple bu iki taraflı ve dengeli bir ilişki olur.
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarını biliyoruz ve bu dünya ekonomilerini kötü etkiliyor. Sizce Türkiye, belli noktalarda Çin'in yerini alabilir mi?
Türkiye kesinlikle Çin kadar büyük bir ekonomi değil. Çin 1 milyar 300 bin kişilik bir nüfusa sahipken, Türkiye'de bu rakam 80 küsur milyon. Bu sebeple tartıda büyük bir farklılık var. Ama 50 milyon daha fazla dediğimizde bu oldukça küçük bir oran. ABD uluslararası olarak toplamda 5 trilyon dolar ticaret hacmine sahip. Giriş ve çıkışları, satın alınanları ve hizmetleri saydığımızda bu rakam ediyor. O yüzden hakkında konuştuğumuz şey, yüzde birin bir parçası.
Başkan Trump'ı ne zaman Türkiye'de görebileceğimize dair bir fikriniz var mı?
Bunun cevabını kesinlikle bilmiyorum. Bunu ayarlamak tıpkı Başkan Erdoğan'ın programında olduğu gibi bütün baskılar ve sorumluluklar düşünüldüğünde oldukça zor. Bu bizim başkanımızla da oldukça zor. Bildiğimiz şey ise Başkan Erdoğan'ın BM Genel Toplantısı için New York'a geleceği ve ayın 25'inde ticaret grubunda bir konuşma yapacağı ve o New York'ta iken başka hangi temaslarının gerçekleşeceğini göreceğiz.
